51 yaşındaki türkücü Yavuz Bingöl’ün 33 yaşındaki Öykü Gürman ile evliliği hasarsız sona erdi...
Şarkıcı Öykü Gürman ünlü türkücü ve oyuncu Yavuz Bingöl ile 8 ay evli kaldı.
Geçtiğimiz ay tek celsede boşandı.
Öykü biten evliliğiyle ilgili ilk kez basına konuşmuş.
“Ben Yavuz’un sahip olduğu birtakım alışkanlıkları değiştirmeye çalıştım ama olmadı“ demiş.
Öykü 33, Yavuz 51 yaşında.
Öykü boşuna hayal kurmuş.
Kırkından sonra insanın karakterinin değişmesi zordur.
Ellisini geride bırakmış birinin değişmesi ise imkansızdır.
Ya olduğu gibi kabul edeceksin ya hiç yanına yaklaşmayacaksın. Neyse ki Öykü ile Yavuz’un birlikteliği uzun sürmediği için hasar büyük olmamış. İkisi de yollarına kaldıkları yerden devam ediyorlar. Bildikleri ve diledikleri gibi yaşıyorlar.
Kulağınıza küpe olsun.
Karşınızdakinin huyunu, suyunu değiştireyim derken kendi hayatınızı karartırsınız.
Uğraştığınıza değmez. Lastik değil ki bu değiştiresin!
Kızdırmayın Kadırgalı’yı
Sabahın Sultanı Seda Sayan, nam-ı diğer Kadırgalı Aysel, dobra kadındır.
Lafını hiç esirgemez.
Düşündüğünü söyler.
Kimseyi umursamaz.
Hakkında çıkartılan dedikodulara fena halde bozulur.
Hiç vakit kaybetmeden yapanların ağzının payını verir.
Kadırgalı, sürekli yüzünü gerdirdiğini söyleyenlere öfkelenmiş.
“Botoks ve vitamin iğnesi yaptırıyorum kabul ama don lastiği değil ki bu yüz, bir ya da iki kere gerdirebilirsin. Hep gerdirmek doğaya aykırı zaten” demiş.
Ben şahsen bu benzetmeye bayıldım.
Kadırgalı’dan başka da kimsenin aklına gelmezdi.
Estetikleriyle ünlü Ajda Pekkan’ın böyle bir laf ettiğini düşünebiliyor musunuz?
Seda Sayan haklı.
Yüz bu yüz diyor.
Don lastiği değil!
Herkes kendi işine baksın.
Bir dahaki sefer bu kadar kibar olmayabilir.
Benden hatırlatması.
Kızdırmayın Kadırgalı’yı!
Atın Nurgül’ü hapislere
Nurgül Yeşilçay, ‘Paramparça’ adlı dizide oynadığına da dizideki rol arkadaşı Erkan Petekkaya ile çalıştığına da ‘bin pişman’ oldu.
Üstelik bu pişmanlığı her geçen gün artıyor.
Şu anda ‘milyon pişmanlığa’ ulaşmış olabilir.
Çünkü Erkan Petekkaya kendisine hakaret davası açmış.
Hakim karşısında ifade vermek zorunda kalmış. Savcı da Nurgül’ün 2 yıl hapsini istemiş. Mahkemelerimizin ne kadar boş, ne kadar incir çekirdeğini doldurmayan davalarla uğraştığının bundan daha çarpıcı, daha ibret verici bir örneği olamaz. Ne yani suçlu bulunursa şimdi Nurgül’ü kodese mi tıkayacaklar? Gururu incilen Erkan Petekkaya o zaman çok mu rahat edecek? Ne diziymiş ama. Tam Paramparça! Rahmetli Kayahan’ın şarkısındaki gibi.
“Atın beni denizlere vermeyin ellerine”
“Atın Nurgül’ü hapislere
Son verin kadının çilesine”
Manita virüsü
Nejat İşler “Gerçek Hesap Bu” adını verdiği ilk kitabında içini dökmüş. Parmağını kaybetmesine neden olan hastalığından bahsetmiş. “Acayip bir grip salgını vardı etrafta. Köyde henüz bir vaka mevcut değildi. Durumdan vazife çıkarıp bir manita vasıtasıyla ithal ettim virüsü“ demiş. Nejat ölüm kalım savaşı verdiği ve sevenlerinin duasıyla çok zor atlattığı hastalığını bile hayata meydan okuyan tarzıyla esprili bir şekilde anlatıyor. Salgın varmış. Köye daha gelmemiş. Nejat bunu kendine görev edinmiş. Bir sevgilisinden virüsü ithal etmiş. Sanırsınız Amerika’dan yeni bir cep telefonu getirtmiş.
İlk bende var diye övünüyor. Adına da manita virüsü diyor!
