Son zamanlarda toplumumuzda inanılmaz bir kilo takıntısı başladı.
Medya tarafından şartlandırımış durumdayız. Herkesin kilosu herkese dert olmuş vaziyette.
Ünlü ünsüz kadın erkek genç yaşlı hiç önemli değil.
Tanıdık tanımadık, bildik, bilinmedik olması da önemli değil. Birini görünce ‘ Ne kadar kilo almışsın’ ya da ‘Çok zayıflamışsın’ demeden kesinlikle olmuyor. En azından ‘Biraz kilo mu aldı ne?’’ demeden rahat edemeyen insanlar var. Sibel Can, Deniz Seki gibi kolay kilo aldığı bilinen ünlülerin işi çok zor. Her dakika kilolarıya ilgili bir soruyla veya yorumla muhatap oluyorlar. Şarkıcı Hadise de onlardan biri.
Aldığı verdiği kilolar gramına kadar haber oluyor. Beyninde tartıyla dolaşan ve önüne geleni ölçen tipler var. ‘’Kiloları ile dikkat çekti’’ diye yazdıklarında anlayın ki şişmanlamışsınız. Yakışıklı oyuncu KıvançTatlıtuğ gibi aşırı zayıflayınca da kimseyi memnun edemiyorsunuz.
Bu kez güzeller üzeli Angelina Jolie’de olduğu gibi ‘’Amma kurumuş suyu çekilmiş sanki’’ diyorlar. Artık öyle bir hale geldi ki kilo raporumuzu verecekler diye selam vermeye çekinmeye baladık. İşin kötüsü ‘’Yahu sana ne benim kilomdan’’ da diyemiyorsunuz.
‘’Senin iyiliğin için söylüyorum, yazık ’’ tarzında bir cevap geliyor. Kilo alınca görünüm olarak biçimsiz ve şişmansın, verince sağlıksız. Herkes ikisinin ortasında yani ‘formda’ dediklerinden olamıyor maalesef. Ben formülü buldum. Size de tavsiye ederim. Kilo verdiğinizi söylediklerinde zaten sorun yok. ‘Yok canım sana öyle geliyor hep aynıyım ’ diye tevazu gösterin. Kilo aldığınızı söylediklerinde gülümseyin ve tüm samimiyetinizle teşekkür edin. Şaşırıp kalıyorlar! Öyle komik oluyor ki...
Sultanlar ve daha neler neler
Her şey 12 Dev Adam ile başladı. Ulusal takımlarımıza nedense bir isim takma gereğini görmeye başladık. Bu isimler olmadan huzur bulamayacak, rahat edemeyecektik.
Filenin Sutanları dedik yetmedi... Potanın Perileri dedik ama yetmez! Ya hiçbirşey demediklerimiz?
Onların ne günahı var ?
Örneğin erkek voleybolculara neden Filenin Hükümdarları denmiyor? Şimdi üstelik Olimpiyat zamanı...
İsimsiz ve yetim kalmış spor dallarımızı süsleme zamanı.
Bir daha mücadeleye gittiklerinde kendilerini
sahipsiz hissetmesinler.
Dev adamlar, Periler, Sultanlar, tamam da biz ne oluyoruz diye merak etmesinler.
İşte her Olimpik branşa uygun coşkulu ve sevdiğimiz abartıda isimler.
ATLETİZM
Sürat koşuları: Rüzgarın çocukları
Engelli koşular: Engel tanımayanlar
Uzun atlama: Pistlerin çekirgeleri
Gülle atma: Süper kuvvetler
YÜZME
Erkekler: Havuzun yunusları
Kadınlar: Havuzun fırtınaları
HALTER
Erkekler: Halterin herkülleri
Kadınlar: Halterin Zeynaları
Güreş: Minderin Ağaları
Boks: Ringlerin efendileri
Binicilik: Atların Malkoçoğulları
Bisiklet: Pedalların padişahları
Cimnastik: Çevik kuvvetlerimiz
Eskirim: Kılıçların silahşörleri
TENİS
Erkekler: Kortların arıları
Kadınlar: Kortların kelebekleri
Buz pateni: Buzların melekleri
Aşağısı kurtarmaz...
Tamam mı?
Derhal patentliyelim kimse kapması!
Ne Survivormuş ama...
Acun’un reytinglerde başarılı Survivor yarışması ekranda olmadığında da ses getiriyor. Katılan yarışmacılar konuşuyor olay oluyor. Geçen yılki yarışmacılardan türkücü Nihat Doğan hala Survivor şampiyonu milli yüzücü Derya Büyükuncu’ya laf yetişitirme çabasında. Son olarak ‘’Olimpiyata ben gitseydim, Derya’dan daha kötü sonuç almazdım’’ diye aklınca dalga geçmiş. Derya’nın şansszılığına bakar mısınız?
Adam 6 kez Olimpiyatlara katılma başarısı göstererek dünya rekoru kırmış, Nihat Doğan gibi yüzmesi bile bilmeyen birinin ağzına sakız oluyor. Merve Büyüksaraç, birkaç yıl önce Türkiye güzeliymiş. Kimse onu tanımıyor, etmiyordu. Survivor’la üne kavuştu ama her fırsatta yarışmayı yerden yere vurmaya ve katıldığına bin pişman olduğunu söylemeye devam ediyor. Mustafa Topaloğlu renkli kişiliği olan ve uzaylı olarak tanınan bir türkücüydü. Survivor yarışmasında boy gösterdikten sonra hem kendi hem şöhreti canlandı. Tıpkı Özge Ulusoy gibi.
Bir yıl önce başında talihsiz bir nikah geçmiş adı sanı bilinmeyen bir mankendi. Survivor’dan sonra podyumların ve televizyonun en çok aranan ismi oldu. Hatta kendisine Hacı diye veliaht bir sevgili bulup Sabancı ailesine gelin gidecek bir konuma bile yükseldi. Bir de katılmayanlar var. Ekranların demirbaş sabah şekeri Ece Erken gibi. O da çıkıp Survivor hakkında ileri geri konuşmuş. Yeni bölümünde yarışmacı olması için Survivor’dan teklif aldığını iddia etmiş. ‘’Deyim yerindeyse delirdim.Bana böyle birşeyi nasıl teklif ederler? Sinirim çok bozuldu’’ diye lüzumsuz ve zamansız bir açıklama yapmış. Lüzumsuz çünkü Acun gibi televizyonun en popüler yapımcısından gelen bir program teklifi hakaret olarak algınanırsa buna düpedüz şımarıklık denir.
Zamansız çünkü daha yeni Survivor’a çok var ve Acun transfer olmakla meşgul. Yani Ece Erken’i arayıp da yarışmacı filan olmasını isteyecek pozisyonda değil. Ece Erken’ Acun Medya’dan arıyoruz diye herhalde telefonda bir güzel işlettiler. O da sazan gibi ‘’Survivor’dan gelen teklife sinirlendim’’ diye ortaya atlayıverdi.
Ne Survivor’muş ama? Sırada Eurovİsion var! Kim gidecek niye gidecek ve nece gidecek daha onu tartışmamız gerekiyor!
Kilon kadar konuş
Haberin Devamı