Kanatsız melekler

Canım Türkiyem, Anneler Günü´nüz kutlu olsun

Haberin Devamı

Dünyada benim için en kutsal insan annemdir. Ona olan sevgim bambaşkadır. Sadece kendi anneme değil bütün annelere hayranım. Onlar çocukları için kendilerini feda ederler. Hiçbir karşılık beklemeden her zaman iyiliklerini ve mutluluklarını isterler. Bir annenin içini ısıtan tek şey evladının ona gösterdiği sevgi ve saygıdır. Saygı da inanın sevgi kadar önemlidir. Anneciğim küçükken yaramazlık yaptığımda bana kızdığında ‘’Beni sevmek zorunda değilsin. Ama saymak zorundasın’’ derdi. Ben onu hem seviyorum hem de saygı duyuyorum. Annenizi sevin, sayın, bağrınıza basın ve onu kırmayın. Haksız olduğunu düşünseniz bile dinleyin. Çünkü o sizin iyiliğinizden başka bir şey istemiyor. Bir daha dünyaya gelirsem anne sözünden dışarı asla çıkmayacağım. Canım Türkiyem, Anneler Günü’nüz kutlu olsun. Annelerinizin değerini bilin. Şehit annelerimizin alınlarından öpüyorum. Hepinizin mekanı cennet. Yeryüzünün kanatsız meleklerisiniz.

Ödül furyası

Bir ödül töreni furyasıdır aldı başını gidiyor. Memlekette ödül almamış ünlü kalmayana kadar bu furya devam edeceğe benziyor. İnternet oylaması veya SMS sayısına göre verilen ödüllerin bence hiçbir değeri yok. Okullarda yapılan ödül törenlerinin amacı ise öğrencilerin sevdikleri ünlüleri bedavadan görebilmeleri. Ödül veya plaket verdiklerinde gitmemek de olmaz. Ben ödül törenine çeşitli mazaretler uydurarak gelmeyen ünlülere gıcık oluyorum. Hepsi de ödüllerini alması için asistanlarını yolluyor. Bir keresinde Maltepe Üniversitesi’ndeki bir ödül törenindeydim. Ünlülerin çoğu yine mazeretler uydurup asistanlarını yollamıştı. Sıra bana geldiğinde ödülümü almak için sahneye çıktığımda ‘’Kusura bakmayın. Benim asistan rahatsızdı. Ödülümü almaya kendim geldim’’ dedim. Salon alkıştan yıkıldı. Ödül dağıtmaya bayılmamıza rağmen doğru dürüst tören yapmasını bilmiyoruz. Her ödül töreninde mutlaka bir aksaklık oluyor. Zaten kazananlar belli. Kaybeden adaylar havaları kaçmasın diye törene gelmiyor. Ödül furyası çarkı da işte böylesine abuk, sabuk bir sistem içinde yıllardır aynı isimler etrafında dönüp duruyor.

Stresli işler

ABD’deki bir iş bulma portalının araştırmasına göre en stresli meslek pilotluk, en az stresi olan iş ise odyologlukmuş. Odyologlar işitme duyusunu inceleyen bilim dalında çalışanlara deniliyor. Amerika’yı bilmem ama bizde kaç tane odyolog var ki? Stressiz olsalar ne yazar? Biz kimselere benzemeyiz. Örneğin ABD’deki en stresliler listesinde ikinci sırada olan halkla ilişkiler mesleği bizde listeye bile giremez. Üçüncü sıradaki yöneticiler ise bizde stres verenler olarak bilinir. İşte canım Türkiyem’de bana göre en stresli
ve en az stresi olan meslekler:

Bana göre top ten

1) Politikacılar ve kulüp başkanları (Koltuk stresi)
2) Reprezantanlar ve plasiyerler (Satış stresi)
3) Taksi şoförleri (Trafik stresi)
4) Televizyoncular (Reyting stresi)
5) Gazeteciler (Yazma stresi)
6) Öğretmenler (Geçim stresi)
7) Borsacılar (Endeks stresi)
8) İhracatçılar (Kur stresi)
9) Öğrenciler (Sınav stresi)
10) Perakendeciler (Müşteri stresi)

En az stresi olan diye bir iş bizde maalesef yok. Bu ülkede herhangi bir meslek dalında çalışıyorsan mutlaka stresin var demektir. Bunun kaçarı yok. Onun için ben diyorum ki canım Türkiyem’de iki türlü stressiz insan var. Birine ‘turist’ diyorlar diğerine ‘veliaht’!

Çılgın proje

Doğma,büyüme bir İstanbullu olarak ben de karınca kararınca İstanbul için kendime göre ‘çılgın bir proje’ ürettim. Projemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakalım beğenecek misiniz?
* Marmara Denizi tertemiz yapılacak.
* Boğaz köprülerinden Metrobüs hariç hiçbir ağır vasıta geçemeyecek.
* Her arabaya park yeri bulunacak. Park yeri olmayan binalar yıkılarak yenisi yapılacak.
* Bağdat Caddesi, Nişantaşı ve Taksim gibi yoğun bölgeler özel araç trafiğine kapatılacak.
* Tüplü alt geçitten sonra iki kıtayı birleştiren tüplü üst geçit yapılacak.
* Otoyollar ücretsiz olacak.
3 Boğazlardan tanker geçmeyecek. Onlar için Karadeniz Akdeniz arası kanal yapılacak.
* Atatürk Olimpiyat ve Seyrantepe Stad’ının çevresindeki yollar düzenlenecek.
* Şehir içi hızlı tren servisi verilecek.
* Metronun olmadığı yer kalmayacak.
* Bisikletler ve motorsikletler için özel yollar yapılacak.
* Otoyollar en az 4 şerit genişliğinde olacak şekilde düzenlenecek.
* Acil durumlar için her bölgeye 24 saat hazır bekleyen helikopterler konulacak.
* New York’taki Central Park büyüklüğünde, tesisli, göletli, yemyeşil bir park yapılacak ve vatandaşın ücretsiz kullanımına sunulacak.
* Büyükada, Heybeliada ve Burgazada birbirlerine köprü ile bağlanacak.
* Deniz otobüsü ve taksileri gibi deniz dolmuşları ve deniz minibüsleri de olacak.
* İskelesi olan her sahil semtinde şehir içi yolcu gemisi duracak. Deniz ulaşımı vatandaşlara ücretsiz 24 saat hizmet verecek.
* Kent içindeki tüm yapılanmaya son verilecek. Göze çirkin gelen binalar yok edilecek.
* Sadece havalimanlarına giden özel çevre yolları yapılacak.

Dr. Ceminay

Dr. Haydar Dümen ve Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz’e gelen gerçek mektupları onların yerine nasıl yanıtlardım? İşte benim cevaplarım:

Haydar Dümen mektupları:
Soru: 18 yaşında, herkesin arzuladığı bir erkeğim. İki sevgilim var. Hangisini istersem onunla birlikte oluyorum. Şimdi üçüncüyü istiyorum. Ne olur yardım edin.
Rumuz: Zevk Düşkünü
Cevap: Oğlum sen Başbakanımız’ı yanlış anlamışsın. O aynı kadından 3 çocuk yapın diyor. 3 ayrı kadınla birlikte olun demiyor. Tövbe tövbe estağfurullah.
Soru: Penisim her yıl 1 santim uzuyor. Böyle devam ederse ben ne yapacağım ?
Rumuz: Paralel
Cevap: Hiç merak etme. Kaygılanmana neden yok. Bu gidişle dünyanın en popüler erkeği olacaksın!

Aşk doktoru mektupları:

Soru: 10 günlük ayrılıkta kocam bana ihanet etti. Artık ona hiç güvenmiyorum. Bir daha olmayacağını söylüyor. Ne yapmalıyım ?
Cevap: Aklınızı başınıza toplayın. Bir daha sakın 9 günden fazla ayrı kalmayın!
Soru: 2 yıl önce bir kızla 3 ay beraberliğim oldu. Ama onu terk ettim. Şimdi geri istiyorum. Beni reddebilir. Nasıl davranmam gerek?
Cevap: Çok dikkatli! İleri derecede unutkanlık hastalığı yoksa kafana bir şey yiyebilirsin.

DİĞER YENİ YAZILAR