Süperstar estetikle ilgili benzetmelerden hiç hoşlanmıyor. Haklı da!
İrem Derici ünlü reklamcı babası Hulusi gibi esprili bir popçu. Kendisiyle ilgili birtakım takıntıları yok. Hatta kendisiyle dalga bile geçebiliyor. Basına karşı samimi ve içten davranıyor. Aklına geleni sonucunu düşünmeden söyleyebiliyor. Bu yüzden de farkında olmadan birilerini sinirlendirebiliyor. İrem "Yıllar içinde 3 burun, 1 silikon, sayısız botoks ve diş estetiği yaptırdım. Estetik işinde Ajda’yı geçeceğim" demiş. Hemen gidip bunu Süperstar’a yetiştirmişler. "İrem’in estetik işinde sizi örnek almasına ne diyorsunuz?" diye sormuşlar. Ajda gülüp geçeceğine "O beni hiç ilgilendirmez. Ben böyle açıklamalara alıştım. Artık olgunlukla karşılıyorum" demiş. Ama verdiği cevap hiç de olgunlukla karşıladığını göstermemiş. Estetik dendiğinde akla ilk Ajda geliyor. Her estetik yaptıranı kendisiyle kıyaslıyorlar. Üstelik Ajda’nın isminin estetikle anılması yıllardır devam ediyor. Süperstar ne kadar alıştığını söylese de estetikle ilgili benzetmelerden hiç hoşlanmıyor. Haklı da! Tahammül, hoşgörü bir yere kadar. Herkesin bir hassas noktası vardır. İrem, Ajda’nın bam teline basmış!
Kaçan balık büyük olur
Seda Sayan uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Erkan Çelik'ten ayrılmış. Çelik, iddiaya göre imam nikahlı eşi gayrimenkul zengini Seda’dan tapuların bir kısmını üstüne geçirmesini istemiş. Ünlü sanatçı da çok sinirlenip ilişkiyi bitirmiş.
Ancak başından 8 evlilik geçen Seda Sayan bu iddiaları reddediyor. "Biz aşkı tükettik. Ben Erkan’a hiçbir zaman balık vermedim. Balık tutmasını öğrettim. Asla mal mülk peşinde olmaması benim ona aşık olmamı sağlamıştı" diyor. Biraz daha üstüne gitseler "Evimizin geçimini Erkan sağlıyordu, bana da cep harçlığı veriyordu" diyecek.
Seda’nın sus payı olarak Erkan’ın terk ettiği ailesine Gaziantep’te bir ev aldığı yazılmıştı. Şimdi de Seda 6 yıllık hayat arkadaşına ilişkileri süresince balık vermediğini, balık tutmayı öğrettiğini söylüyor. Demek iyi öğretememiş. Ne demişler? Kaçan balık büyük olur. Kaçamayan ızgara!
Yeter ki marka olsun
Popun kraliçesi Demet Akalın lakabına yakışır şekilde yaşıyor. Yurt dışı konserlerine özel uçakla gidiyor, pahalı saatler, takılar takıyor. Giyim zevki olup olmadığı tartışılır ama sürekli dünyaca ünlü markalar alıyor.
Geçen akşam eşi Okan Kurt ile birlikte iki farklı doğum günü partisine katılmış. Ayağında Fendi’nin 3 bin 600 liralık önü fırfırlı yeni sezon terlikleri varmış. Ünlü çiftin yürürken fotoğrafını çekmişler. Demet adeta "rahatsızım" diye bağıran ince sivri topuklarıyla düşmemek için pür dikkat önüne bakıyor. Önemli olan giydiklerinin yakışıp yakışmaması ya da rahat olup olmaması değil. Yeter ki marka olsun. Gerisi fasarya!