Hi, this is Fatmarose Faki

Haberin Devamı

Adriana Lima’ya olan benzerliğiyle üne kavuşan ‘Survivor’ yarışmacısı Fatmagül Faki sunucu olmuş.
Sesi ve diksiyonu nasıl bilmiyorum.
Ama onlar zaten önemsiz detaylar.
Düzgün konuşmuş konuşamamış kimin umrunda?
Sunucu olmak için fiziğinin düzgün olması yeter de artar bile. Fatmagül’ün Türkçe sunuculuk yapmasında sorun yok. İngilizce olarak yapmasında problem var.
Adını anlamı anlaşılsın diye ‘Fatmarose’ olarak değiştirdi diyelim.
'Faki' soyadı ne olacak?
"Hi this is Fatmarose! Fatmarose Faki."
"What the faki?" demelerine fırsat vermeden hemen toparlaması gerekecek.
Fatsa'nın F'si, Ankara'nın A'sı, Kayseri'nin K'si, İzmir'in İ'si
Yoksa al başına belayı!

Beyrut'ta neler oluyor?

Beyrut sokaklarında alkollü içki ilanları serbest.
Billboardlar, afişler İngilizce. Arapça yok denecek kadar az.
Yetişkin kadınların ve genç kızların çoğunun başı açık.
Gece kulüplerinde ses kontrolü diye bir şey yok.
Müziği sonuna kadar açıyorlar.
Akşam yemeğine geç gidiliyor. Arak dedikleri rakı su gibi akıyor.
İçerde dışarda sigara içilen popüler mekanlar var.
Restoranlarda fosur fosur nargile tüttüren kadınlar görüyorsunuz.
Eğlence hayatı çok renkli ve sabahın erken saatlerine kadar sürüyor.
Diskolarda barın üstüne çıkıp çılgınlar gibi danseden showgirl’ler var.
İmkanı olan kadınlar estetikli, abartılı giyinip, şatafatlı takılar takıyor.
Beyrut’ta neler oluyor?
Bilen varsa beri gelsin!

Zehra'nın suçu ne?

Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu’nun kızı Zehra, Gezi eylemine katılmak istemiş.
Annesi, "O bir birey" diye kızının isteğine saygı duyup izin vermiş...
Babası ise "Bu tür olaylarda kendi kararını verecek yaşta değil" deyip kızmış ve gereken ceza neyse onu vermiş.
Zehra’nın suçu ne?
Annesi izin vermiş gitmiş.
Babasından ayrı, annesiyle birlikte yaşadığına göre izni annesinden alması son derece normal. "Bir de babana soralım bakalım" denmedikten sonra ceza yemesi saçma.

Şımartılmış şatobiryan

Etçi Nusret ya da kısaca Nusr-et yeni tanıştırıldığı gazeteci Onur Baştürk'e "Hakkımda hep kötü yazıyorsun" diye sitem etmiş.
Onur, "Yok yanılıyorsunuz hiçbir şey yazmadım, nereden çıktı bu?" demiş. Ama Nusr-et ısrarcıymış "Neyse telafi edersiniz" diye konuyu bağlamış. Onur da haklı olarak neyi telafi edeceğini şaşırmış.
Amerikalılar'ın çok sevdiğim bir lafı vardır.
"İnsanları mahallenin içinden alıp çıkartabilirsiniz ama mahalleyi insanın içinden alıp çıkartamazsınız."
Nusr-et’i apar topar sosyetik yaptılar adam doğal olarak havalara girdi.
Gezi Parkı olayları sırasında eylemciler Nusr-et'in Etiler'deki mekanının dışında mangalda ‘yandaş pirzola’ pişiriyorlardı.
Meğer kendisi de mutfağın içinde iki kişiye servis edilen ‘şımartılmış şatobiryan’ yapıyormuş.
Biri kendisi diğeri de gün geçtikçe şişen egosu için!

DİĞER YENİ YAZILAR