Haybeye transfer

Boşa gitti transferler...

Haberin Devamı

Fenerbahçe ve Galatasaray futbol takımları bu yıl Avrupa’da başarısız. Transferleri boşuna yaptılar. Sen ülke puanı alamadıktan ve mahalle takımlarına elendikten sonra bomba gibi transferler yapmışsın ne işe yarar? Buna haybeye transfer denir. Yönetim olarak akılları sıra taraftarı uyutuyorlar. Bu arada Galatasaraylı Arda Turan’ın transfer dedikodularından da gına geldi. Arda’ya acımıyorlarsa sabrımıza acısınlar ve artık balon patlatmayı bıraksınlar.

Terbiyeli basma

Saadet Partisi’nde Erbakan’cılar kendi partilerinin İstanbul İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftarı basıp sofraları dağıtıyor. İftar basmayı hayatımda ilk defa duyuyorum. Bu adamların hem kendi içlerinde bir saadet yok, hem terbiyeleri sıfır. Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses, kendi televizyon kanalındaki canlı yayını basıyor. Ama İbo ne de olsa terbiyeli adam. “Ulan şerefsiz“ diye başlayıp şarlatanlıkla suçladığı ve “Bir daha bu binanın gölgesinden bile geçmeyeceksin“ dediği Medyum Mustafa Kılıç’ı kovarken bile “Hadi güzel kardeşim. Saygılar, saygılar” demesini biliyor. Bir yeri basacaksan İbo gibi yapacaksın. Terbiyeli basacaksın. Ramazandayız yahu!

Format katliamı

Bizim televizyoncular yabancı formatları resmen katlediyor. Amerika’da yıllardır yayınlanan “Wheel Of Fortune” gibi sağlam ve oturmuş bir yarışmayı bizde “Çarkıfelek” diye sulu bir şova uygulayıp cucuğunu çıkardılar. İsminden başka orijinaliyle hiçbir benzer tarafını bırakmadılar. Hadi o programı, sunucusunun laubali tarzına göre değiştirdiler diyelim. Başarılı televizyoncu Acun Ilıcalı’ya ne demeli? Var Mısın Yok Musun yarışmasının orijinal versiyonu Deal Or No Deal ile kutulardan başka hiçbir ortak noktası kalmadı. Geçenlerde Survivor yarışmasında da bir yarışmacı kendisi hakkında yazı yazan televizyon eleştirmeni Mesut Yar’a sallayıp durdu. Hem de yapımcı Acun’un önünde. Acun da yarışmacısının verdiği tepkiden habersizmiş gibi davrandı. Banttan yayınlar artık canlı yayın gibi oldu montajla da kesilmiyor herhalde(!) Diyeceğim şudur ki Survivor yarışmasının orijinalinde asla böyle bir olay olmaz. Bizde keyfe keder ve hasbel kader formatlar anında değiştiriliyor ve katlediliyor.

Bayramda Mikonos

Önümüzdeki Bayram Mikonos’a gitmenizi tavsiye ederim. Bodrum’dan daha ucuz ve daha eğlenceli. Aksini iddia edenler yanılıyor. Taze deniz ürünleri ve damak zevkimize uygun sofra lezzetleriyle Mikonos’da yemekler mükemmel. Deniz son derece temiz. Suyun sıcaklığı yüzmek için ideal. Plajlar rahat ve renkli. Herkes kendi keyfinde. Bakan, eden, fotoğrafınızı çeken ve çocuk gürültüsü yok. Beach barlardaki Saint Tropez tipi ritmik dans müziğinden şehrin merkezindeki marjinal ve çılgın şovlara kadar aradığınız her tür eğlence Mikonos’da var. Üstelik İstanbul’dan uçakla sadece 55 dakika. Tek mahsuru bir o kadar süre de girişteki pasaport kontrolünün alması. Görevli memurlar kaplumbağa misali ağır çalışıyor. En güzel otel Ornos körfezindeki Kiwotos, en iyi restoran şehrin göbeğindeki Chez Catherine’s. Mikonos’daki Yunanlılar Türkleri seviyor. Nasıl sevmesinler? En iyi müşterileri biziz!

En güzel bayrak bizim bayrak

Canım Türkiyem’in bayrağından daha güzel bir bayrak dünyada yok. Son derece sade ve asil bir bayrak. Diğer ülkelerin kıskanacağı bir bayrağa sahibiz. Ama maalesef kıymetini bilmiyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda bayrak asan yerler yine çok azdı. Yazık! O bayrak sadece güzel değil aynı zamanda bizim için bir gurur kaynağı. Nice şehitler verdik o bayrak uğruna. 29 Ekim geldiğinde bu yazdıklarımı hatırlayın. Bayrağınızı mutlaka evinize ve iş yerinize asın. Ay yıldızımız sadece gönüllerde değil görünürlerde de dalgalansın. Söz mü?

Haftanın en özel muhabbeti

Genç oyuncu Tuba Büyüküstün’ün, İstanbul Moda Haftası’nda defile sonrası verdiği röportaj...

T.B: Çok keyifli bir partiydi her şeyden önce ve eeee hani çok keyifli çok güzel amaçlarla hani burdayız ve ıııı hani defileler başladı işte ııı tasarımcılarla burdaaa olmak çok hani keyifli...
Muhabir: İbrahim Tatlıses sizinle bir projede buluşmak istiyormuş..

T.B: Öyle mi ?

Muhabir: Tabii, gazetelerde böyle haberler de çıktı. Siz de ister misiniz İbrahim Tatlıses ile bir projede buluşmak? Sinema, dizi...

T.B: Yani n’olursa olsun. Hani çocukluğunuzdan beri eee seyrettiğiniz eee insanlardan bunu duymak hani genç bi oyuncu olarak eeee çok hoş...

Muhabir: İbrahim Tatlıses hayranlığınız var mıdır efendim veya arabeski sever misiniz öyle diyelim...

T.B: Buna cevap vermek istemiyorum bu kadar özel şeylere girmek istemiyorum, teşekkür ederim!

Not: Tatlıses veya arabesk hayranlığı sorusunun özel şeylere girmek olduğunu da bu vesileyle öğrenmiş olduk. Teşekkürler Tuuba!

Haftanın en kebap muhabbeti

Levent’te bir kebapçının konsept danışmanlığını yapmaya başlayan yarışma programlarının demirbaş jüri üyesi Armağan Çağlayan’ın kebap muhabbeti...

Muhabir: Armağan Çağlayan’ı da hani kebapçılıkla bir araya hiç getiremezdim...

A.Ç: E ben bu ülkede doğmadım mı?

Muhabir: Kesinlikle öyle...

A.Ç: Ben bu ülkede büyümedim mi? Ben bu ülkede yaşamadım mı? Ben bu ülkenin damak zevkine sahip değil miyim yani?

Muhabir: Evet.

A.Ç: Kebapçı deyince aklımıza... Bence şöyle bir dert var Türkiye’de. Kebapçı eşittir kıro. Bence herkes kebap yiyor herkes de kebap seviyor. Kebapcı eşittir kıro değil, kebap yemek de bence kıroluk değil... Ayrıca kıroluk bile olsa gene de yapabilirim. Çünkü ben kebap yemeyi seviyorum!

Not: Konsept danışmanı olan kebapçılara gitmek kıroluk sayılmaz. Teşekkürler Armağan!

DİĞER YENİ YAZILAR