Televizyonda devri kapanan izdivaç programlarından birinde adını duyuran gelin adayı Hanife, Etiler’deki fenomen etçi Nusret’e gitmiş. Son dönemde ünlü isimlerin akın ettiği restoranda fotoğraflar, videolar çekmiş. Sonra onları yaptığı reklamlarla iyi para kazandığı sosyal medya hesabından paylaşmış. “Hanife sosyeteye karışmak istiyor” demişler. Ancak sosyeteye girmek o kadar kolay değil. Öyle popüler mekanlarda görünmek yetmez. Aynı zamanda cemiyet hayatının tanınmış isimleriyle arkadaşlık edeceksin, onlarla gezip, tozup, eğleneceksin. Varlıklı bir veliahtla flört edemiyorsan bile en azından peşimde koşuyor dedirteceksin. Pilates öğreneceksin, sanattan anlamasan da Bienal etkinliğinde boy göstereceksin.
Modayı takip edip defilelere gideceksin, çakması bile olsa kendine bir Hermes çanta edineceksin. Açılışları, özel partileri, ünlü ailelerin düğünlerini kaçırmamaya dikkat edeceksin. Hepsine de ayrı ve markayım diye bas bas bağıran kıyafetlerle icabet edeceksin. Tarkan’ın açıkhava konserlerinin birinde mutlaka eller havada dans edeceksin. Arada bir yurt dışına alışverişe filan gideceksin. Instagram’dan sürekli duyurularını yapacaksın. Gerekiyorsa kendine takipçiler satın alacaksın. Gerisi kendiliğinden gelir zaten. ‘Kezban Paris’te’ diye 1971 yapımı bir film vardı. Aradan 47 yıl geçti. Devir değişti. Hanife sosyetede neden olmasın?
Arda’ya nazar değdi
Barcelona takımında kendine yer bulamayan ve geleceği belli olmayan Arda Turan kariyerinden sonra özel hayatı da sekteye uğramış. Ünlü futbolcu bir darılıp bir barıştığı sevgilisi Aslıhan Doğan ile ilişkisini üçüncü defa sonlandırmış.
Allah hakkı üçtür derler ama Arda’nın ne yapacağı belli olmaz. Her an fikrini değiştirebilir ve iki yıllık aşkına dönebilir.
Arda konuyla ilgili resmi açıklama yapmış. Instagram’dan “Aslıhan Doğan ile ilişkimizi saygı çerçevesinde sonlandırdık. Bundan sonraki hayatında kendisine sağlık ve mutluluk diliyorum” diye ayrılık haberini vermiş. Saygı çerçevesinde ilişkiyi sonlandırmak kulağa hoş gelse de sonucu değiştirmiyor. Sadece ayrılan çiftlerin birbirlerinin arkasından kötü konuşmayacaklarını müjdeliyor. Son zamanlarda yaşadığı olaylardan sonra duygusal bir yapıya sahip olan Arda’nın morali herhalde iyice bozulmuş olmalı. Eskiden açılışları, davetleri, sosyal etkinlikleri kaçırmazdı. Dünyaevine girecek arkadaşı için Paris’te külüp kapatırdı. Şimdi pek keyfi yok. En yakın kankası Acun’un düğününe bile katılmadı. Akabinde Aslıhan ile yine yollarını ayırdı. Durumu şöyle özetleyebiliriz. Medya çok üstüne gitti. Arda’ya nazar değdi!
Kimliğe bakmakla olmaz
Şarkıcı Linet, Fransız nişanlısı evli çıkınca hayatının şokuna uğramıştı. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş misali bundan sonra daha dikkatli olacakmış. Tedbirini baştan alacakmış. Yeni bir sevgili adayı çıktığında, medeni durumunu öğrenmek için önce kimliğine bakacakmış. Keşke hayat bu kadar şeffaf olsa. Adamın niyeti kötüyse allem eder, kalem eder onu yine kandırır. Evli olmasına gerek yok. Üç tane başka sevgilisi olabilir. Hepsini bir arada idare ediyor olabilir. Her şey olabilir. Bunun sonu yok. Linet artık 42 yaşına gelmiş olgun bir kadın. Hayatına alacağı erkeğin notunu gözüne baktığında verecek deneyimdedir. Bir kağıt parçasına değil içgüdüsüne güvenmesi gerekir. Bu işler kimliğe bakmakla olmaz!
Yok böyle dans
Bir zamanlar ‘Yok Böyle Dans’ adlı bir televizyon yarışmasına katılmıştım. Dans etme konusunda hiçbir yeteneğim olmadığı için programın isminin hakkını fazlasıyla vermiştim. Gerçekten benim yaptığıma ancak yok böyle dans denebilirdi. Tıpkı güzel oyuncu Hande Erçel’in reklam yüzü olduğu marka için koreografisini kendi hazırladığı ve sosyal medyada paylaştığı dans gibi.Onunkine de yok böyle dans denir. Bakalım sırada daha kimler var?