Go Home Hiddink / Come Home Terim

İşte yeni sloganımız

Haberin Devamı

Hollandalı teknik adamlar ülkemizde başarılı olamıyor. Bizi umursamaz, küçümser ve sanki lütfen buraya gelmiş gibi bir halleri var. Üstelik son derece tembel ve beceriksizler. UEFA Şampiyonu olmuş Galatasaray futbol takımı Hollandalı Frank Rijkaard, yüzünden tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Dünya futbolunda rakiplerinin çekindiği bir güç haline gelen milli takımımız Hollandalı Guus Hiddink geldiğinden beri ayakta duramıyor. Bu ne rezalettir?
Hadi Galatasaray’da Rijkaard’ın defosunu görecek veya kabullenecek bir yönetici yok. Yardımcısı Oğuz Çetin ile birlikte milli takımı resmen mahalle takımına çeviren Hiddink’in hiçbir işe yaramadığını gören bir federasyon yetkilisi de mi yok? Gelen gideni aratır derler. Doğruymuş. Fatih Terim, uzun süredir ortalıkta gözükmüyor. Gerçi Galatasaray’ı çalıştırdığı 2’nci dönemde ve Dünya Kupası’na götüremediği için istifa ettiği milli takım teknik direktörlüğünde biraz hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak şimdi onu mumla arıyoruz. Galatasaray’ı bu saatten sonra kurtaramaz ama milli takımda hâlâ umut var. Hadi Fatih Hoca görev başına. Millileri ancak sen toparlarsın. Yeni sloganımız: GO HOME HIDDINK / COME HOME TERİM.

Mehmet’in filmi Ahmet’in eleştirisi

Ünlü oyuncu Mehmet Aslantuğ, kendi imkanlarıyla “Aşkın İkinci Yarısı’’ diye bir film çekmiş. Köşe yazarı Ahmet Hakan da bu filmi beğenmemiş. Mehmet Aslantuğ’un kötü bir film çekmesini tetikleyen nedenleri gazetedeki köşesinde sıralamış. Mehmet Bey de bu duruma içerlemiş ve Ahmet Hakan’ın eleştirilerine madde madde cevap vermiş. Olmamış.
Ahmet Hakan, filmi eleştirmekte Mehmet Aslantuğ’a göre haksız olabilir. Ancak kalkıp bunlara birebir cevap vermeye çalışmak son derece saçma. Recep İvedik filmleriyle gişede hasılat rekorları kıran Şahan Gökbakar, bile filme yapılan her eleştiriye gereksiz yere bir cevap yetiştirdiğinde antipatik olmuştu. ‘Bile’ diyorum çünkü Mehmet Aslantuğ’un çektiği filmden öyle büyük bir hasılat beklentisi içinde olduğunu sanmıyorum. Filmi çekmekle ‘sanatsal mastürbasyon’ yapmış bile denebilir. İzleyici ekranda gördüğü tipleri sinemada para verip izlemiyor. Aşk-ı Memnu’nun Bihter’i, Beren Saat’in son filmi gişede tam bir fiyaskoydu. Cem Yılmaz, Ata Demirer, Şahan Gökbakar televizyon dizilerinde de oynasalar filmleri bu kadar iş yapmaz. Mehmet Aslantuğ, düzgün ve akıllı adamdır. Dozunu kaçırmış eleştirilere gülüp geçmelidir.

Çürük Portakal

Antalya’da artık film festivali yapmasınlar. Çünkü beceremiyorlar. Her sene bir tatsızlık oluyor. Bu yıl yönetmen, müzisyen Emir Kusturica denilen adamı davet ettiler. Sonra da protesto etmek için yuhaladılar. Adam da söylene söylene gitti. Bu arada festivalin kredibilitesi de bitti. Antalya Film Festivali’ni hazırlayanlar organizasyon yapmasını bilmiyorlar. Yarışmaya katılacak filmlerden tutun, ödül törenine kadar baştan aşağı ne yapsalar ellerine ayaklarına doluyorlar. Büyük bir inatla kimsenin asla izlemeyeceği filmleri gösteriyorlar. Sanata politika karıştırmak için kaşınıyorlar. Festivali baltalayacak konuklar bulup çağırıyorlar. Ellerinden geldiğince ortalığı darma duman ediyorlar. Kimse de zaten bu festivali ciddiye almıyor. Ödül törenine düzgün giyinip giden kalmadı. ‘Altın Portakal’ın mevsimi geçti. Portakal çürüdü! Son bir ihtimal var. Amerika’daki Harvard Üniversitesi’ndeki gibi yılın en kötü filmlerine ve en kötü performanslarına ödüller dağıtılan bir festival yaparlarsa durumu kurtarabilirler. Adı da hazır: ‘Çürük Portakal.’ İşte o zaman ne kadar çuvallasalar göze batmaz!

DİĞER YENİ YAZILAR