Fatih Hoca´ya bu yapılmaz

Futboldan sorumlu bir CEO...

Haberin Devamı

Bir gazetede “Suriye, Denizli’yi istiyor” diye bir başlık atmış. Habere göre Suriye Futbol Federasyonu Başkanı Farouk Serriyeh, Mustafa Denizli’ye bir mektup yazarak milli takımlarını çalıştırmasını istediğini belirtmiş. Bu devirde hâlâ mektupla iş teklif edildiğini de bu vesileyle öğrenmiş olduk. Suriyeliler telefon ya da e-postaya inanmıyorlar herhalde. Neyse, Denizli’nin olumsuz yanıt vermesi halinde aynı teklifin Fatih Terim’e yapılacağı iddia ediliyor. Ben Fatih Hoca’yı biraz olsun tanıyorsam bu haberi gördüğünde sinirinden köpürmüştür. Fatih Hoca, asla ikinci tercih olacak bir adam değil. Adının başkalarıyla anılmasından nefret eder. Hele, Milli Takım ve Galatasaray’dan tatlı bir rekabet içinde olduğu Denizli ile anılmaktan hiç haz etmez. Haklı da. Fatih Hoca, bugüne dek sağlam duruşu ve gururuyla birçok insana güvenilir karakteri ve vazgeçmediği prensipleri açısından rol modeli oldu.
Bir süredir kendi isteğiyle çalışmıyor. Başkaları gibi kanal kanal ekranda cirit de atmıyor. Şimdi böyle bir haberle onu gündeme getirmek haksızlık olmuyor mu?
Haber gerçek bile olsa artık Fatih Hoca’nın Suriye’yi çalıştırması mümkün değildir. Mustafa Denizli istemedi veya kabul etmedi diye Fatih Hoca o işi yapmaz. Zaten yapmasın. Ben Fatih Terim’in Galatasaray Sportif Direktörü olarak kariyerine devam etmesini bekliyorum. Futboldan sorumlu bir CEO. Fatih Hoca’ya yakışır.

Bir afiş bir kapris

Oyuncu Fahriye Evcen, konuk oyuncu olarak rol aldığı filmin afişinde resminin büyük kullanılmasını istemiş. Yapımcı da kızmış Fahriye Evcen’in fotoğrafını afişten tamamen çıkartmış. “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak" isimli filmde afiş yüzünden çıkan bu krizden anlaşıldığı gibi bizim ünlüler bulundukları yeri hazmedemiyor. Hemen havaya giriyorlar. ‘Küçük dağları ben yarattım’ edasıyla etrafta dolaşmaya başlıyorlar. Bu sadece Fahriye Hanım için söz konusu değil. Onun suçu da yok. O da etraftan gördüğünü yapmış. Hollywood’un dünya çapındaki yıldızların istisnasız hepsi tevazu sahibi. Tom Cruise’u, Brad Pitt’i, Angeina Jolie’si... Milyonlarca dolar kazanmalarına ve milyonlarca hayranları olmasına rağmen ayakları yere basıyor. Konuk sanatçı olarak oynadığın bir filmin afişinde Fahriye Evcen’in resminin büyük olması zaten son derece saçma ve yanıltıcı. Yapımcı resmi büyütmek istese izleyiciyi kandırmak olur diye düşünüp kendisinin kabul etmemesi lazım. Ama nerede? O konuk oyuncu olarak oynadığı filmin adını herhalde ‘Sinyora Evcen’le Afişte Olmak’ filan sanıyor.

Yine Babla ve yine evlilik

Canım Türkiyem’in divası ünlü sanatçı Bülent Ersoy, ya da Bülent Abla veya kısaca ‘Babla’ yine evleniyormuş. ‘Ben bu filmi daha önce görmüştüm’ dedirten Bablasyon türü bir olayla karşı karşıyayız. Babla, tıpkı bildiğimiz ilk 2 evliliğinde olduğu gibi kendisinden bir hayli genç bir eş adayı seçmiş. Çocuk daha 21 yaşında. Babla’nın yanında koca adayı gibi değil torunu gibi duruyor. Ve de çocuğun annesi yine işin içine bir şekilde karışmış durumda. Müstakbel kayınvalidesiyle Babla sürekli görüşüyorlarmış. Kadın kendi açısından haklı. Bir daha böyle yağlı kısmet nereden bulacaklar? Ancak Babla enayi değil. İşini sağlama almadan adama zırnık koklatmaz. Babla’nın bildiğimiz son iki kocası boşandıktan sonra ortadan kayboldu. Sanki Babla, anakonda misali Bablakonda gibi onları yuttu ve yok etti. Böyle bir risk de var. Habire bildiğimiz iki kocası deyip durmamın nedeni Babla’nın bilmediğimiz kocaları olabilir anlamında değil. Biz sadece ikisini biliyoruz o kadar. Babla da flört etmesini sevmiyor. İlla evlenecek. Bablamıza mutluluk yakışır. Çocuk için aynı şeyi söylemek mümkün değil. 41 yaşına geldiğinde karısı seksenine merdiven dayamış olacak. Amanin Bo! Ya da Amanin Babla!

DİĞER YENİ YAZILAR