En’ler ve Cem’ler

Haberin Devamı

En zor bulunan Cem, Cem Uzan: Bulunmaz Hint kumaşı gibi bir Cem. İstediği zaman ortaya çıkıyor, istediğinde ortadan kayboluyor. Firarda değil tatilde sanki.

En yaratıcı Cem, Cem Boyner: Advantage, Back-Up, T-Box, hep bu yaratıcı ve centilmen iş adamı Cem’in durmak dinlenmek bilmeyen süper beyninin ürünü.

En modacı Cem, Cem Hakko: Toprağı bol olsun sevgili Bay Vitali’nin ’Vakko’ markasındaki kaliteyi korudu ve girişimci ruhuyla moda dünyasının lideri oldu.

En canavar Cem, Cem Garipoğlu: Kesikbaş cinayetinin sorumlusu bu genç Cem, toplum baskısından kaçacak delik bulamadı ve hak ettiği deliğe tıkandı.

En komik Cem, Cem Yılmaz: Stand-up fenomeni bu Cem sadece esprileriyle değil hareketleriyle de insanları güldürüyor. İsmini duyduklarında gülenler var.

En bahtiyar Cem, Cem Özer: Nurgül Yeşilçay ile turnayı gözünden vurdu. Kadın hem güzel, hem yetenekli, hem popüler, hem de bu Cem’i çok seviyor.

En uzun sesli Cem, Cem Adrian: Edirneli bu genç ve değerli müzisyen Fazıl Say ve Burhan Öcal ile sahne aldı, ses telleri normal insanın 3 katı uzunluğunda.

En oyuncu Cem, Cem Davran: Sinema, tiyatro ve televizyon dizilerinde rol aldı. Sunuculuk yaptı. Kendisi elektrik mühendisi ama babası tiyatrocu olduğu için oyunculuk bu başarılı ve sempatik Cem’in kanına işlemiş.

En müzisyen Cem, Cem Karaca: Anadolu Rock ve Pop müziğin öncülerinden, Apaşlar, Kardaşlar, Moğollar ve Dervişan ile Anadolu insanına rock ve pop müziği Türkçe sözlerle sevdirmiş bu Cem özgün tarzıyla bir efsane oldu.

En tasarımcı Cem, Cem Lokmanhekim: Sosyetenin mücevher tasarımcısı bu Cem, doğu ile batı zevklerini ve renklerini harmanlayıp harikalar yaratıyor.

En kırmızı Cem, Cem Papila: Türk futbol tarihinde ilk kez 25 Ocak 2004’te bir maçta 5 Beşiktaşlı futbolcuya kırmızı kart gösteren bu Cem infial yaratmıştı.

En iyi radyocu Cem, Cem Ceminay: İkizler burcundan olanların en iyi yaptıkları işlerden biri radyocu olmakmış. Ben doğuştan radyocuymuşum.

GÜZELLİK YARIŞMASI JÜRİSİ

Güzellik yarışmalarının demirbaş jüri üyesi sevgili Hıncal Uluç, Miss Turkey 2010’da Merve Sarı isimli yarışmacının dereceye girememesine isyan etti. Hıncal Hoca’nın Türk basınına köşe yazarı olarak kazandırdığı değerlerden Ayşe Özyılmazel de kendisine bu konuda hak verdi.

18 Numaralı yarışmacı Merve için Hıncal Hoca “Dünya tatlısı yüzü ve o müthiş saçlarıyla dünya güzellik yarışmasında sahneye adım attığında dikkat çekerdi” buyurdu.

Ayşe Özyılmazel ise Merve’nin fiziği 10’da 10 diyerek olayı daha da abarttı.

Bunun üzerine sanki kendi tercihlerini savunmak zorundalarmış gibi jüri üyesi eski Türkiye Güzeli Tuğba Karaca, Merve için “Neden dereceye giremedi diye soranlara bir de yakından bakmalarını tavsiye ederim” diye gereksiz bir laf etti. Jüri başkanı beyefendi sanki kızlar TOEFL sınavına gireceklermiş gibi Merve’nin İngilizcesi’nin yeterli olmadığını öne sürerek saçmalığın uzamasına neden oldu. Zevkler ve renkler tartışılmaz. Hıncal Hoca’nın beğenisi sübjektiftir.

Diğer jüri üyelerini bağlamaz. Onlar Gizem Memiç’i birinci seçtilerse demek bir bildikleri vardı. “Akademi Türkiye” yarışması sırasında güçlü yazarlarımızdan Perihan Mağden, ona göre sonucu önceden belli olan yarışmada sanki bir şey değişecekmiş gibi, her hafta saf saf yorumlar yaptığım için beni jürinin Avarel’i ilan etmişti. Çok gülmüştüm. Belki güzellik yarışmalarında da birinci jürinin kafasında daha sahneye çıkmadan belirleniyor. Ne olursa olsun bu polemik yüzünden birinci seçilen ve dereceye giren güzellere haksızlık yapılıyor. Kız çıkmış tacını almış. Tek kusuru kendini Hıncal Hoca’ya beğendirememiş. O kadar kusur kadı kızında bile olur, kimse kusura bakmasın.

Katil memeler

İngiltere’nin en büyük ikinci göğüslerine sahip üç çocuk annesi 27 yaşındaki Claire Smedley az kalsın memeleri yüzünden katil oluyormuş. Ölçüsü 125 santimetre olan göğüslerin her birinin ağırlığı 7 kilo civarındaymış. Buna ölçü değil yüzölçümü demek daha doğru olur. Ağırlığı da cabası. Sanki kadının memelerine ait bir posta kodunun olması gerekiyor. Basında yer alan haberde Claire’in göğüsleri seviştiklerinde sevgilisi Steven’ın ağzını ve burnunu kapatınca adam nefessizlikten boğuluyormuş. Steven’ı imdat çağrısına gelen sağlık ekibi hayata döndürmüş.

Korkudan kadınla bir daha cinsel ilişkiye giremeyen adam olaydan 3 ay sonra sevgilisinden ayrılmış. Benim anlamadığım şey bu haber neden 3 ay sonra ayrıldıklarında veriliyor. İlişkilerine devam etseler haber olmayacaklar mıydı yani? Sonra bunlar ilk defa olay günü sevişmiyorlardı herhalde. Adamın daha önceden büyük memelere karşı deneyimli olması gerekmez mi? Yani altına yatıp emmeye kalkışırsa boğulacağını düşünemedi mi? Mezar taşına “İki meme uğruna gitti!” diye mi yazacaklardı? Bu kadın çocuklarını emzirdiyse çocuklarının hepsi ’süt manyağı’ olmuştur. 6 kiloluk memeden çıkan sütü en gürbüz Hollanda ineği bile kıskanır. İngiltere’nin en büyük göğüslerine sahip kadın acaba nerede? Memeleriyle adam öldürmekten hapis yatıyor olmasın? “Taammüden” adam öldürmeyi duymuştum ama “Mememüden” olanına hiç rastlamamıştım!

Et ile tırnak

Başbakan Erdoğan, Arapça yayın yapacak TRT El Türkiye’nin açılışında “Türkler ile Araplar bir elin parmakları, et ile tırnak gibidir” demiş. “Eti benim kemiği senin derler” biliyorsunuz. Onun için “et” bizim yani istesek de kopamayız. O zaman Arap kardeşlerimiz “tırnak” oluyor. Ben geçenlerde tırnaklarımı kesip çöpe atmıştım. Bilseydim uzatırdım. Araplara ayıp oldu!

DİĞER YENİ YAZILAR