Ekran işkencesi

Yaz sezonunda televizyon izlemek tam anlamıyla bir işkence oluyor.

Haberin Devamı

Pogramlar o kadar kötü ki ekran karşısında oturmak büyük eziyet. En kötüsü hangisi diye bir ayırım yapmak çok zor. Çünkü hepsi birbirinden beter. Kanal olarak en kötüsü herhalde SHOW TV. “Cennet Mahallesi” ile başlıyor, “Yemekteyiz” ile devam ediyor, “Evcilik Oyunu” ile bitiriyorlar. Bundan daha kötü bir üçlü oluşumunu düşünmek bile insanı ürkütüyor. ATV’de, posası çıkmış dizilerin tekrarı ve kötü filmler var. “Çocuklar Duymasın” dizisinin zilyonuncu tekrarından gına geldi. FOX TV’nin programları kışın kötüydü, yazın daha da kötü oldu. Yine en iyisi KANAL D. En azından iyi dizilerin tekrarını gösteriyorlar. STAR TV’yi de unutmamak gerek. Canım Türkiyem’in dünya çapındaki ünlü sanatçısı Mehmet Ali Erbil’in inanılmaz bir başarıyla sunmaya devam ettiği “Çarkıfelek” yarışmasını izlemeye 70 milyon olarak doyamıyoruz.
TRT 1 için fazla birşey söylemeye gerek yok.

Hiç izlenmediği için işkence olmaktan çıkıyor. KANALTÜRK, ünlü assolist Petek Dinçöz’ü “Arım, Balım, Peteğim” programıyla ekranlara geri getirerek yayın akışındaki işkenceye “bonus” yaptı. TV 8’in programları o kadar karışık ki işkenceyi çorbalamışlar. FLASH TV’yi günde 15 dakika eğlenmek için izleyebilirsiniz. 15 dakikadan sonrası ise yavaş yavaş işkenceye dönüyor.
BLOOMBERG’de duayen magazincilerimizden Kenan Erçetingöz’ün “60 Dakika”sının yarısı fazla geliyor. Oylum Talu’nun güzelliği olmasa “Faruk Bayhan”lı “İkonoskop” hiç çekilmez.
HABERTÜRK’de aşırı dozda ciddi bir tarihçi Murat Bardakçı bağımlılığı var. “Tarihin Arka Odası” gibi belgesel niteliğindeki bir programı oyuncu Pelin Batu ile şova çevirmeye çalışıyorlar ve yayını saatlerce uzatıyorlar. Geçenlerde 8.5 saat canlı yayın yaparak kendi rekorlarını kırdılar. Geri kalan 15.5 saatte de Hulki Cevizoğlu’nun “Ceviz Kabuğu”nu yayınlasalar HABERTÜRK’ün 24 saati tam istedikleri gibi olacak.
Hele bir de “Teke Tek” gibi 3D görüntülü verirlerse keyfine doyum olmaz. Ekran işkencesinin sonu yok.
Allah hepimize sabır versin!

Zaman aşımı saçmalığı

Batık İktisat Bankası dosyasında hapis istemiyle yargılanan Erol Aksoy’un davası ‘zaman aşımı’ nedeniyle düştükten sonra, Bodrum’da teknesinde görüntülenmiş. Yanında yabancı uyruklu olduğu iddia edilen genç ve güzel bir kadın varmış. Erol Aksoy’un eşi eski manken İnci Hanım da genç kadının kimliğini bilip bilmediğini sorduklarında “Genç bir kuzenimiz var, belki odur!” demiş. İnci Hanım gibi anlayışlı kadınlara bayılıyorum. Her kadın onun gibi düşünse dünya erkekler için çok daha rahat bir yer olur. Aslında takıldığım nokta o değil. Bu ‘zaman aşımı’ olayı beni acayip sinir ediyor. Böylesine önemli bir davada ‘zaman aşımı’ mı olurmuş? Hakimlerin bir dolu lüzumsuz davaya bakmalarından batık bir bankanın davasını sonuçlandırmaya vakitleri mi kalmadı? Demek yasanın açıklarından yararlanıp mahkemeleri yıllarca oyalayıp davayı ‘zaman aşımı’ gibi saçma sapan bir nedenden düşürmek mümkün. Adaletin er veya geç yerini bulmasını beklemek hakkımız değil mi? Sanırım, bizim böyle bir beklenti içinde olmamız ‘zaman aşımı’na uğradı!

Masum Aysun

Harvard Üniversitesi’nin konuk öğrencisi, Yeditepe Üniversitesi mezunu Aysun Kayacı, “Beni artık mayolu yakalayamayacaksı-nız” dedikten 3 gün sonra Vatan ekibi tarafından Bodrum’da sevgilisiyle denizin içinde bikinisiyle sarmaş, dolaş öpüşürken fotoğraflanmış. Aysun ile sevgilisi birbirlerinin hayatlarını kurtarırcasına ateşli olarak dudaktan öpüşüyorlar. Bu kız üniversite mezunu olduğuna göre cahil değil. Olsa olsa fazlasıyla saf ve masum olmalı. Masum Aysun. N’olacak!

İçkiler ve kadınlar

İçtikleri içkiye göre kadınların karakter tahlilini yapmışlar. Örnek olarak da bazı ünlüleri göstermişler. Örneğin; bira içen kadın samimi ve sıcakkanlı olurmuş. Şarkıcı Nil Karaibrahimgil gibi. Votka içen kadın hayatta ne istediğini bilen kararlı biriymiş. Pelin Batu gibi. Şarap içen kadın çocuk ruhlu ve fedakar olurmuş. Özgü Namal gibi. Tekila içen kadın duyguların ucunda yaşar, aniden parlarmış. Doğa Rutkay gibi. Rakı içen kadın sevgilisini ya çok mutlu edermiş ya da tam tersi. Demet Akalın gibi. Kokteyl içen kadınlar da iletişime açık, rafine tiplermiş. Ayşe Arman gibi. En iyisi her zaman uyanık olmak ve ayık kalmak beyler. Yoksa bu kadınlardan korkulur!

DİĞER YENİ YAZILAR