Amerikalı reality şov yıldızı Kim Kardashian dünyanın en çok kazanan ünlüleri arasında yer alıyor.
Kim’in hiçbir yeteneği yok.
Ne rol yapabiliyor, ne şarkı söyleyebiliyor, ne dans edebiliyor.
Tek özelliği kendisini pazarlamasını çok iyi biliyor.
Önce eski sevgilisiyle çektiği porno filmi piyasaya çıkardı.
Akabinde ‘Playboy’a çıplak pozlar verip milyonlar kazandı.
‘Keeping Up With The Kardashian’ dizisiyle ününe ün kattı.
Bu arada evlilikleri, boşanması ve bebeğiyle gündeme geldi.
Kim, sosyal medyayı kullanmakta çok usta.
Ayrıca inanılmaz fotojenik.
Kısa boyunu avantaja çevirdi.
Devasa kalçalarıyla şöhrete erişti.
Kim için ‘selfie kraliçesi’ deniliyor.
Kendine aşık biri için kendi fotoğrafını çekmek iş değil zevk olsa gerek.
Kim son olarak Mısır’ın efsane Kraliçesi Kleopatra olarak poz vermis.
Kleopatra dendiğinde akla hep menekşe gözlü yıldız Elizabeth Taylor gelirdi.
Ama devir değişti.
Devir Kim’in devri oldu!
Milyarderler koyu bizde olsa
Dünya jet sosyetesinin gözdesi İtalya’nın Sardunya Adası. Özellikle Porto Cervo adındaki koya zenginler akın ediyor. Dünyanın dört bir yanından gelen milyarderlere ait super lüks teknelerin toplam değerinin 1.5 milyar doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Katar eski Başbakanı Hamad bin Jassim bin Jaber Al Thani’nin 250 milyon dolar değerindeki 133 metrelik uzunluğundaki mega yatı en pahalısı bile değilmiş. Rus milyarder Andrey Melnichenko’nun yüksek güvenlik önlemlerine sahip ultra mega yatına 322 milyon dolar değer biçiliyormuş. Bu yüzden Porto Cervo’ya milyarderler koyu deniliyor. Bu milyarderler koyu İtalya’da değil de bizde olsaydı ne olurdu biliyor musunuz? Sardunya’da değil de örneğin Göçek’te. Yatlara hizmet veren liman ve esnaf ihya olurdu. Turizm açısından ülke tanıtımına büyük katkısı olurdu. Foto muhabirleri bir görüntü almak için şişme botlarla 24 saat etrafta dolanırdı. Bodrum’da 50 TL’ye satılan bir adet lahmacun da teknelere 500 Euroya satılırdı!
Cemile’min düğünü
Bugün mutlu günüm.
Kızım Cemile evleniyor.
Amerika’nın California eyaletindeyim.
Güney California’nın en güzel yerlerinden Laguna Beach’deyim.
Düğün için tüm hazırlıklar tamam.
Düğün öncesi damat tarafının verdiği prova yemeği dün akşamdı.
Bir gece önce ise annesi Cemile’nin şerefine evde bir davet verdi.
Eski eşim Sandy ile 25 yıl kadar önce boşanmıştık.
Cemile o zaman daha üç yaşında bir bebekti.
Zaman o kadar çabuk geçiyor ki insan şaşkına dönüyor. Biricik kızım Cemilem bu akşam dünya evine giriyor.
Amerikalılarda adet düğün masrafının kız tarafının vermesiymiş.
Her ne kadar ‘’Ben Türküm bizde erkek tarafı verir’’ diye direttiysem de dinletemedim.
Şimdi hem kız gitti hem paralar.
Şaka bir yana inşallah mutlu olur.
Dolarları yerine koymak mümkün.
Ama mutluluğu bulmak kolay değil.
Cemilem ve Amerikalı yakışıklı damadım Eric’e sonsuz mutluluklar diliyorum.
Bugüne kadar Cem Baba’ydım. Cem Dede olmayı bekliyorum!