Usta tiyatrocu Ferhan Şensoy ve televizyoncu Derya Baykal’ın güzel kızları Derya Şensoy babasına benzediğini söylemiş.
‘’Dilimin kemiği yok. İçimde bir Ferhan Şensoy var. Babam gibi birine aşık olacağımı düşünüyorum’’ demiş. Doksanlar dizisinin yıldızı kendisine hayat arkadaşı olarak babası gibi birini istediğini itiraf ediyor.
Derya Şensoy’a naçizane bir önerim olacak. “Acele etme. Önce git bir annenle konuş, onun bu konudaki fikrini al.’’
Baban gibi bir adamla yaşamak bakalım kolay mıymış mı zor muymuş ?
Sonra son kararını verirsin.
Zararsız kıskanç nasıl olunur?
Muhteşem Yüzyıl dizisinde II’nci Selim’i canlandıran başarılı oyuncu Engin Öztürk çok kıskanç bir erkek olduğunu itiraf emiş. Ama zarar verici değilim demiş.
Kıskançlık beraberinde öfke getirir.
Kendini kontrol edemeyip sinir krizi geçirmek, gözü hiçbir şey görmemek, kırıp, dökmek, sövmek, etrafı darmadağın etmek zarar verici olanı.
Kendine hakim olup hislerini gizlemeyi başaran da zararsız olanı.
Dışından belli etmiyor, söylenmiyor, surat asmıyor ama içi içini yiyor.
Zararsız kıskanç olmanın sırrı iyi rol yapabilme yeteneğinden geçiyor.
Ne kadar başarılı bir oyuncuysan bence o kadar zararsız bir kıskançsın.
Engin Öztürk de onun için zaten başarılı bir oyuncu.
Razıl Abi İstanbul’da
Russell Crowe, yönetmenliğini yaptığı ‘’The Water Divine’’ filminin çekimleri için İstanbul’a gelmiş.
Yapım ekibi için Asmalımescit’de bir parti verilmiş.
Russell, mekandan filmde Binbaşı Cemal’i oynayan Cem Yılmaz ile birlikte çıkmış.
Derken yanlarına sokak çalgıcıları yanaşmış.
Avustralyalı aktörü tanımayıp bahşiş için Cem Yılmaz’a gitmişler.
O da ‘’Beni bırakın kardeşim. Hollywod orada’’ diye Russell’ı hedef göstermiş.
Onlar da ismini yeni öğrendikleri ünlü oyuncunun yanına gidip ‘’Razıl Abi, mani, mani’’ diye para istemişler.
Ünlü aktör kahkaha atıp uzaklaşmış.
Ben onun yerinde olsam oturur ağlardım.
2000 yılında Gladyatör filminde arenanın kralı efsanevi kahramanı Maximus’u canlandırırken bütün dünya ona hayrandı...
Aradan 14 yıl geçti. Oscar ödüllü koskoca Russell Crowe, İstanbul’a geldi sokakta gezerken tanınmadı ve birdenbire ‘Razıl Abi’ oldu. Üstelik mani mani ver dediler.
O ağlamasın da kim ağlasın?
Demek Babla kindar bir kadın değilmiş
Diva Bülent Ersoy, kısaca Bülent Abla ya da nam-ı diğer Babla, kendisini geçimsizlikle suçlayan eski yapımcısıyla barışmış.
Demek Babla kindar bir kadın değilmiş.
Yani kendisi hakkında ileri geri konuşan yapımcısıyla barıştıktan sonra, bir iftar yemeğinde ona selam vermeyen Süperstar Ajda ile haydi haydi barışması lazım.
Ama yapımcı işini biliyor.
Babla’yı en can alıcı yerinden yani iştahından vurmuş.
Çalıştığı mekana gitmiş ve kendisine tavuk suyuna yapılmış içli pilav yollamış.
Babla da ‘’ucuza gittim’’ diye espri yaparak özürünü kabul etmiş.
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer derler.
Babla, artık son derece ihtişamlı, alımlı, endamlı muhteşem bir kadın olabilir.
Ama can çıkıyor huy çıkmıyor işte!
Derya’nın baba aşkı
Haberin Devamı