Dangalak Davası

Haberin Devamı

Yassıada döneminde ‘bebek davası’, ‘köpek davası’ gibi ilginç davalar vardı. 52 yıl sonra canım Türkiyem ‘dangalak davası’nı da gördü. Sivri dilli futbol yorumcusu Erman Toroğlu katıldığı bir televizyon programında evli ama tek eşli olmadığını itiraf edince hatırlarsanız Seda Sayan Bacı kendisine ‘dangalak’ demişti. Erman Toroğlu da 50 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı. Geçen gün olayın karar duruşmasına iki tarafın avukatları katılmış. Seda Sayan’ın avukatı müvekillinin sözlerinde hakaret kastı bulunmadığını iddia etmiş. Erman Toroğlu’nun avukatı ise davanın kabulunu talep etmiş. Ancak mahkeme davayı reddetmiş. Böylece ‘dangalak davası’ başlamadan düşmüş oldu. Sözlük anlamı ‘akılsız’ ya da ‘düşüncesiz’ kimse olan dangalak yakıştırmasının hakaret sayılmaması son derece normal. Etrafta o kadar çok ‘dangalak’ var ki saymakla bitmez. Sayısal olarak toplumun önemli bir kesimini tanımlayan kelimeye ‘hakaret’ değil ‘memleket gerçeği’ gözüyle bakmakta yarar var!

İkoncan ile Surfcan

İkoncan Eda Taşpınar ile Surfcan sevgilisi Bora Kozanoğlu ayrılmış. Birbirlerine fizik olarak çok yakışan ikili duygusal olarak aynı noktada olmalarına rağmen araya giren mesafeler yüzünden ilişkilerini noktalamaya karar vermiş. Mesafe sorununun İstanbul Alaçatı arasındaki mesafe olduğunu sanmıyorum. Seven, anlaşan, aşık çiftleri mesafeler ayıramaz. Duygularının aynı noktada olduğundan şüphem yok. İkiside bu işi kafalarında bitirmiş. Birbirlerini belki hâlâ seviyorlardır. Ama bir ‘arkadaş’ gibi. Yoksa ‘severek ayrılmak’ o kadar kolay değil. 36 yaşındaki Eda Taşpınar, Bora’dan önce iş adamı Nurettin Hasman ile birlikte olmuştu. Hatta Eda’ya ‘İkoncan’ lakabını da Nurettin Bey takmıştı. Surfcan sevgilisi Bora ise Eda’dan 2 yaş küçük. Sosyetik ve medyatik olmaktan pek hoşlanmıyor. Onun hoşlanmadığı ortam ise Eda’nın yaşam tarzı. Bora’nın hayat deneyimi ve birikimi de Nurettin Bey ayarında olamaz. Bir yere kadar dayanabildiler. Sonra bitirmek zorunda kaldılar.

Çakır go home!

‘Kurtlar Vadisi’nin yıllardır süren başarısı bu sezon da devam ediyor. Dizinin popüler karakterlerinden Memati’nin ölmesi reytinglerde zirve yaptı. Gerçi Oktay Kaynarca’ın canlandırdığı ‘Çakır’ın ölümü kadar ses getirmedi ama yine de dizinin izlenme oranlarını inanılmaz yükseltti. Şimdi birkaç bölüm daha Polat’ın Memati’nin intikamını almasıyla idare ederler. Ama sonra... Kurtlar Vadisi’nin acilen yeni bir efsane karakter yaratması gerekiyor. Efsane yaratmak da kolay olmuyor. Bence ‘Çakır’ı canlandırıp Oktay Kaynarca’yı geri getirsinler. Nasılsa senaristler yenir yutulur bir hikaye uydururlar. Böylece hem tüm zamanların en sevilen dizi karakterlerinden biri bıraktığı yerden devam eder. Hem de sevgili Oktay, henüz pek tutmayan ‘Ustura Kemal’ dizisi için uzattığı pala bıyıklarından ve o kulak tırmalayan naralarını atmaktan kurtulmuş olur. Onun için ‘’Çakır Go Home’’ diyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR