Türkücü Mahmut Tuncer’in 24 yaşındaki şarkıcı kızı Gizem küçükken babasıyla denize daldıklarını ve denizin dibinde tomarla sterlin bulduklarını söylemiş. “Aylarca sahibini aradık, çıkmadı. Babam haram para kullanamayız deyince bir kuruma bağışladık” demiş. Denizin dibinde buldukları paranın sahibini nasıl ve nerede aradılar acaba? Balıklara mı sordular? Buldukları para biriminin sterlin olması da ilginç. İngiliz bir turist çalınmasın diye mayosunun içinde sakladığı parasını ya yüzerken kaybetti. Ya da tekne turu yaparken farkına varmadan bir tomar parayı cebinden denize düşürdü. Akıntı da tomarı aldı baba kızın daldığı yere getirdi. O deniz senin bu deniz benim 40 yıldır yüzerim. Değil tomarına bozuk paraya bile rastlamadım. Kısmet işte. Bunlar bir de balığa çıksa kim bilir neler avlar? Haydi rastgele. Dalgıç Mahmut ile Deniz Kızı Gizem!
Abla kardeş ‘Açıkgöz’ olunca
Hadise ‘Sıfır Tolerans’ şarkısına seksi sahnelerle dolu çok ses getiren bir klip çekmiş. Kendisine eşlik etmesi için de yakışıklı bir Fransız manken bulmuş. Söz konusu klip yayınlandığı ilk gün YouTube’da tıklanma rekoru kırmış. Ünlü popçunun sahte değil organik olduğunu iddia ettiği tıklanmalar 2 milyon 600 binlere erişmiş. Ancak klibin kendisi orijinal değilmiş. Britney Spears’ın 2003 yılındaki ‘Everytime’adlı parçasının klibinden esinlenildiği ortaya çıkmış. Hadise’nin ablası Hülya Açıkgöz’ün çektiği görüntüler, Grammy Ödülü kazanmış 35 yaşındaki Amerikalı pop müzik sanatçısının şarkısındaki klibinin aynısıymış. Bunlar herhalde “Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok” diye düşündüler. Britney Spears’ı da yaş ve fizik olarak Hadise’ye uygun gördüler. “Bakalım daha önce bu kızcağız neler yapmış?” dediler. Kliplerini izleyip sonunda bir tanesine karar verdiler. Benzerini çekip yeni klipleri diye piyasaya sürdüler. Son derece normal bir durum. Abla kardeş ‘Açıkgöz’ olunca. Çektikleri klip de böyle olur!
Yaylalar yaylalar
Fatih Ürek, Aydın’da üç ay askerlik yaptığını, yemin ettiğini ancak sonra uyum sağlayamaz diye kendisini askerlikten aldıklarını açıklamış. Sonra da ilginç bir askerlik anısını anlatmış. “Askerdeyken annem siyah bir kıyafet yollamıştı bana. Kutunun içine de pahalı bir parfüm koymuş. Parfüm sen kırıl! Kıyafeti ne kadar yıkadıysak da üzerinden koku çıkmadı. Taburda yürüyordum milletin ter kokusu içinde misler gibi parfüm kokuyordum” demiş. Fatih’in askerlik macerasını kısa kesmeleri isabet olmuş. Üstüne parfüm kokusu sinmiş birinin kışlada diğerleriyle uyum sağlaması kolay değil. İçtima anını düşüne biliyor musunuz? Komutan kokuyu alacak.
“Birliğin Dolce Gabbana’sı bir adım öne çıksın” diye emir verecek. Fatih garibim ayvayı yiyecek. Ay akşamdan ışığıdır, yaylalar yaylalar!
