Cmylmz’a gülmek

Canım Türkiyem

Haberin Devamı

Megastar Tarkan meğer komedyen Cem Yılmaz’ın büyük bir hayranıymış. Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği son konser sırasında kendisini en ön sıradan izleyen Cem Yılmaz’ı kastederek “Aranızda hasta olduğum biri var. Gülerim, şarkıyı bitiremem diye bakamıyorum ona” demiş. Demek kariyerinde sayısını unutacağı kadar çok konser veren Megastar Tarkan sahnede şarkı söylerken bile hiç sesini çıkarmadan yerinde oturan Cem Yılmaz’a gülebiliyor.
Cem Yılmaz’ın varlığı bile yaptığı komediyi çağrıştırıyor ve insanların gülmesine neden oluyor. Bir şey yapmasına gerek yok. Toplum olarak ona gülmeye şartlanmışız. Hani nasıl soğan ya da sarımsak yiyince ağzımız kokar biliriz. Cem Yılmaz’ı görünce de güleriz.
Stand-up gösterilerindeki olağanüstü başarısı Cem Yılmaz’ı bir efsane yaptı. Şimdi artık onu gören gülmeye başlıyor. Ne kadar güzel. Keşke bizi güldürecek daha çok Cem Yılmaz’lar olsa.
Yüzüne bakınca içimizden ağladığımız o kadar çok insanın olduğu canım Türkiyem’e bir tane CMYLMZ yetmez! İddia ediyorum Cem Yılmaz 2 saatlik bir gösterisinde hiç ağzını açıp tek bir kelime bile etmese ve sahnede öyle sırıtarak dursa izleyenler yine gülme krizine girerler. Ne dersiniz? Haksız mıyım? Denemesi parayla. Adam bu saatten sonra bedava çıkacak değil ya!

Selçuk Ural’ın öfkesi

Ünlü televizyoncu Yasemin Bozkurt’un programına katılan yılların şarkıcısı Selçuk Ural bir soruya kızıp önce hışımla stüdyoyu terk etmiş. Yasemin Hanım konuyu uzatınca Selçuk Bey, dayanamayıp stüdyoya geri gelip olay çıkartmış.
Selçuk Bey yılların şarkıcısıysa Yasemin Hanım da yılların televizyon kurdu. Kime ne soracağını ve çaktırmadan nasıl üstüne gideceğini çok iyi biliyor.
Canlı yayında ne olursa olsun insanın sinirlerine hakim olması gerekiyor. Yasemin Hanım bunu da biliyor ama Selçuk Bey herhalde henüz bilmiyor. Selçuk Ural, oğlu Hakan ile yaşadığı küskünlüğün gündeme gelmesine bozulmuş. Sinirden dili sürçünce ağzından sanki iki oğlu varmış gibi bir laf çıkmış. Bunu fırsat bilen deneyimli sunucu Yasemin Hanım da Selçuk Bey’i köşeye sıkıştırmaya başlamış. Sonrası bağrış, çağrış ve lüzumsuz bir tatsızlık. Bu olayda Yasemin Bozkurt’un hiçbir suçu yok. Kendisine sadece sanatıyla ilgili sorular sorulmasını istediğini söyleyen Ural’ın orda ne işi var? Sanatını konuşmak için konuk olacak başka bir program mı bulamadı? Kadının üslubunu, tarzını, programının şeklini şemalini bilmiyor mı? Bence Selçuk Bey, sorulan sorulara değil “Ne işim var bu programda?” diye düşünüp kendine öfkelendi.

Yılın sporcusu Djokovic

2011’in sonuna daha 3.5 ay var ama yılın sporcusu daha şimdiden belli oldu. Tenis dünyasında fırtına gibi esen ve 4 Grand Slam turnuvanın üçünü kazanan Sırp raket Novak Djokovic bana göre yılın sporcusu seçilmeli. 66 maçın 64’ünü kazandı. Bir yenilgisi sakatlanıp maça devam edemediğinden geldi. Dünyanın eski, bir numarası İspanyol boğası Rafael Nadal’ı her oynadıkları finalde eze eze yendi. Kendisine ters gelen ve yine dünyanın eski, bir numaralı raketi İsviçre’li Roger Federer’i iki set geriden gelip Amerika Açık Turnuvası’nda yenme başarısını gösterdi. Novak Djokovic, bu yıl gösterdiği inanılmaz çıkışıyla hem dünyanın bir numarası oldu hem de katıldığı ve iki tanesi hariç kazandığı tüm turnuvalardan 10.6 milyon dolar gibi rekor bir gelir elde etti. 1984 yılında 85 maçın 82’sini kazanan Amerikalı efsane tenisçi John McEnroe bile Djokovic’in başarısını tenis tarihinin en büyüğü olarak değerlendirdi. Djokovic’i sevmeyebilirsiniz. Ama takdir etmemek imkansız. Kortta onun başarısını taklit edebilecek bir rakibi yok ve olacak gibi de gözükmüyor.

Haftanın gözlemesi

Televizyonumuzun demirbaşı haline gelen “Çocuklar Duymasın” dizisinde Taşfırın erkeğini canlandıran başarılı oyuncu Tamer Karadağlı, “Ekrandaki dizilerin dördü ensest ilişkiler, dördü de tecavüz üzerine kurulu” demiş. İyi güzel de Birol Güven olmasa Tamer Bey de şu anda o dizilerin birinde oynuyor olmayacak mıydı?

Kenan Ece’nin başarısı

Genç oyunculardan Kenan Ece’nin başarısı beni çok mutlu ediyor. Hem ailesini iyi tanıyorum hem de çok efendi ve düzgün bir delikanlı olduğunu biliyorum. Ayrıca eğitimli de. Amerika’da tiyatro ve ekonomi eğitimi aldı. İrlanda’da 15 yıldan beri yayınlanan bir dizinin, 13 bölümünde oynadı. Aynı zamanda bir finansman şirketinde, enerji şirketinde çalıştı. Oyunculuk eğitimini devam ettirdi. Kendini çok güzel geliştirdi. Türkiye’de Özcan Deniz ve Kadir İnanır gibi ünlü başrol oyuncularla çalıştı. Son olarak “Ay Tutulması” isimli reytinglerde çok başarılı yapımda Naz Elmas ve Nur Erkul ile birlikte dizinin başrolünü üstlenmiş durumda. Kenan’ın başarısı çok çalışması ve sabırlı olmasıyla geldi. Bileğinin hakkıyla rolleri kaptı ve hepsinin de hakkını verdi. Kenan gibi her yakışıklı delikanlı, şansı yaver giderse bir dizinin jönü olabilir. Ama onun kadar emek vermez ve profesyonel davranmazsa kalıcı olmaz. Sevgili Kenan’ı yükselen grafiği ve başarısından dolayı kutluyor, gençlerin onu kendilerine örnek almalarını tavsiye ediyorum.

Hıncal’ın testisi

Duayen gazeteci Hıncal Uluç, nur içinde yatsın dünya tatlısı rahmetli sunucu Defne Joy Foster’ın ölümünden sonra yazdığı “Su testisi su yolunda kırılır” yazısından dolayı 20 bin TL tazminata mahkum olmuş. Kararı veren hakim Nesrin Merih Göçer “Yazarın Defne Joy Foster için kullandığı ifadelerin eş ve anne olan davacıları incitebileceğini düşünmesi gerekiyordu” şeklinde bir açıklama yapmış. Davacıların avukatı sonucun öleni geri getiremeyeceğini ancak bir nebze de olsa acılarını hafifleteceğini söylemiş. Duruşmayı kadınlardan oluşan ve “Defne Devrimi” adı verilen platform üyeleri de izlemiş. Bu konuda yorum yapmak bana düşmez. Zaten ortada yorumlanacak bir durum da yok. Hakim takdirini kullanmış. Mahkeme kararını vermiş. Yani olan olmuş biten bitmiş. Dava sona ermiş. Ancak merak ediyorum hakim erkek olsaydı acaba yine aynı sonuç çıkar mıydı?

Haftanın düzeltmesi

Gazetelerde “Sünger Bob” çocukların dikkatini dağıtıyormuş diye bir haber çıktı. Düzeltiyorum, “dağıtıyormuş” yerine “emiyormuş” diye yazmaları gerekirdi!

Haftanın Microsoft düşmanı

Ajda’nın sahneye para verip aldığı süs köpeği “Apple” yerine, barınaklardaki Çomar, Karabaş veya Garip’le çıkmasını isteyen Günaydın’ın televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ!

DİĞER YENİ YAZILAR