Bond kızı kim olsun?

Canım Türkiyem

Haberin Devamı

Yeni James Bond filminin bir bölümü canım Türkiyem’de çekilecekmiş. İlk Bond filmlerinden ‘From Russia With Love’da olduğu gibi yine Türk oyunculara filmde yer verilecekmiş. Gerçi o filmde bizden bir ‘Bond Kızı’ yoktu ama bu filmde olması düşünülüyormuş. James Bond kızı kim olabilir? Türk kadının güzelliğini yansıtsın ama aynı zamanda çağdaş bir görünümü olsun.
Oyuncu ve sunucu Ebru Akel bu rol için teklif aldığını söylemişti. Seksi şarkıcı Tuğba Ekinci de Bond kızı olmak için belinde silah pozlar verdi. Peki ya diğerleri? Nurgül Yeşilçay olabilir. Hem farklı bir güzelliği var hem çok yetenekli bir oyuncu. Bergüzar Korel de öyle. Dünya güzelimiz Azra Akın’ı da unutmamak gerek. Aksiyon filmlerine yakışır bir canlılığı var. Bir başka aday son derece Avrupai bir fiziği olan karada ve denizde çok hoş duran wind surf şampiyonumuz Çağla Kubat. Fahriye Evcen ve Deniz Çakır diğer akla gelen isimler. Hepsi çok iyi Bond kızı olur ama benim yapımcılara önerim Berrak Tüzünataç. Çarpıcı bir fiziği var. Modern Türk kadınını simgeleyen bir görüntüye sahip. Havalı ve uçuk. Gözleri çok etkileyici. Berrak, James Bond’a kök söktürür ve harika bir ‘Turkish Delight’ olur. Ne dersiniz?

Yok böyle dansçı

Televizyonun dahi çocuğu Acun, reytinglerde olduğu kadar sempatik hali ve tatlı diliyle karşısındakini ikna etmekte de usta. Bir buçuk saatte beni ‘Yok Böyle Dans’ yarışmasına yarışmacı olarak katılmaya ikna etti. Çok samimi söylüyorum beni televizyonda milyonların gözü önünde dans ettirmeyi bu dünyada Acun’dan başka hiçbir Allah’ın kulu başaramazdı. Televizyona çıkmak istemediğimden değil. Dansın ‘D’ sini bilmediğimden. Hayatım boyunca dans etmeyi bir türlü beceremedim. Bir keresinde yanında dans ettiğim biricik kızım Cemile, ‘Babacığım sen lütfen git yerine otur herkes bize bakıyor çok utanıyorum’ diye bana resmen yalvarmıştı. Size durumu kısaca şöyle özetliyeyim stand-up niyetine sahneye çıkıp hiç konuşmadan sırf dans etsem Cem Yılmaz’ı bile sollarım. İnanmıyorsanız bu akşamki performansımı izleyebilirsiniz. Performans kelimesi biraz iddialı kaçtı. Çabalamamı desem daha yerinde bir deyim olur. Geçen yıl yarışan gazeteci Güneri Civaoğlu bile benim yanımda duayen dansçılardan Fred Astaire kalır. Dans edemememin yanı sıra fazla kilom da var. Hatta en formsuz dönemimdeyim diyebilirim. Şimdi 2 günlük provayla profesyonel bir dansçı eşliğinde tango yapacağım. Hareketlerim slow motion olursa bağışlayın. İsteksiz olduğumdan değil göbeğim dans etmeme engel olduğundandır. İşin garibi dans etmesini çok iyi bilen bir aileden geliyorum. Rahmetli babacığım ve amcam çok iyi dans ederlerdi. Ben herhalde dans etmekten fazla zevk almayan anneciğe çekmişim. Bu satırları okuduğunuzda haritadan bulduğum bir üçüncü dünya ülkesine kaçmış olabilirim. Olur ya son dakika heyecanı...
Hep sevgili Acun’un yüzünden.

Milyon dolarlık şapşal

‘Milyon Dolarlık Bebek’ filmiyle Oscar ödülü kazanan Hollywood’un gözde yıldızlarından Hilary Swank bir alışveriş merkezinin açılışına katılmak için İstanbul üzerinden Çeçenistan’a gitmiş. Atatürk Havalimanı’nda kaldığı süre içinde basın mensuplarının kendisini görüntülememesi için yüzünü saçlarıyla kapatmış. Ne sinir! Üstelik Çeçenistan’da açılışına gittiği yer bir Türk firmasınınmış. Ne olurdu yani yüzünü gizlemese? Makyaj yapmadı yol yorgunu kendini halsiz ve çirkin mi hissetti? Bu kadın Oskar ödüllü bir artist değil mi? Oynadığı filmlerde ağzı burnu dağılmış bir boksörü ve erkek kılığına girmiş bir kadını canlandırmadı mı?
Yani Hilary Swank, güzelliğiyle popüler olmuş bir oyuncu değil. Canlandırdığı değişik karakterlerle başarıya ulaşmış bir sanatçı.
Uçak inmeden önce makyajını tazelese de suratını gizlemese daha normal olmaz mıydı? Ünlüler gerçekten bazen çok salak oluyor.
Hilary Swank de bunlardan biri. Sen İstanbul’da saçınla yüzünü saklıyorsan Çeçenistan’da hiç sokağa çıkma daha iyi! Milyon dolarlık şapşal ne olacak?

Cimri sosyetikler

İstanbullu tiyatroseverlerin karşısına ‘3’üncü Richard’ isimli oyunla çıkan Oscar ödüllü İngiliz aktör Kevin Spacey, sinema sektörü için yardım toplayan vakfı için bir müzayede düzenlemiş. Sosyetenin önde gelen isimleri ünlü oyuncunun davetine katılmış. Ancak bizim sosyetiklerin pamuk eller maalesef ceplerine girmemiş. 350 bin Euro gelir beklenen gecenin sonunda 42 bin Euroya zor ulaşmışlar. Ürünlerin tümü olması gerekenden daha aza satılmış. Hatta birçok ürün kelepir fiyata gitmiş. Örneğin Four Seasons Resort Maldiv’lerde iki kişlilik tatil sadece 3 bin Euro gibi çok ucuz bir rakama alıcı bulmuş. Kevin Spacey ‘Az para toplansa da İstanbul’da olmak güzel’ diyerek hayal kırıklığını kibar bir şekilde dile getirmiş. Bizim sosyetiklerin sadece kendi aralarında kendi vakıfları için yapılan yardımlarda ellerinin açık olduğunu nerden bilsin adamcağız? O zaman hiç çekinmeden harcarlar çünkü harcadıkları paranın geri geleceğini bilirler. Bir nevi döner sermaye... Sen benim vakfıma ne kadar bağışta bulunursan ben de seninkine o kadar veririm hesabı.

DİĞER YENİ YAZILAR