Bizim Meryem’imiz dönüyor

Haberin Devamı

Tükenmişlik sendromuyla Muhteşem Yüzyıl dizisini sezon bitiminden önce yüzüstü bırakıp Almanya’ya giden oyuncu Meryem Uzerli, dönmeye karar vermiş.
Hayranlarının “Come back Meryem” (Meryem Geri Dön) pankartıyla fotoğraf çektirip yaptığı çağrıyı karşılıksız bırakmamış.
“En yakın zamanda tekrar tamamen sizinle olacağım. Çok sevgi gönderiyorum. Sizin Meryem’inizim!” diye cevap göndermiş.
Tamam bizim Meryem’imizsin anladık da bizim Hürrem’imize ne olacak ?
Ben bizim Meryem’i değil Hürrem’i geri istiyorum.
Meryem’in zaten başka gidecek yeri yok.
Canım Türkiyem’deki şöhreti, kazandığı parayı başka hiçbir yerde bulamaz.
Onun için bizim Meryem’in tıpış tıpış geri dönmesi çok normal. Olan bizim Hürrem’e oldu desenize!
Meryem’in tükenmesi bitti ama o bildiğimiz, sevdiğimiz eski Hürrem gitti!

Vergi yoksa benzin var

Bizim Meryem’imiz dönüyor

Biz Türkler oldum olası devlete vergi ödemeyi sevmemişizdir.
Alnımızın teriyle kazandığımız parayı kimseyle paylaşmak hoşumuza gitmez.
Hele nereye gittiği belli olup da onunla ne yapıldığı belli olmayan yerlere para vermek bize ters gelir.
Bu yüzden en zengininden en fakirine her normal Türk vatandaşı en az vergiyi öder.
Rekortmenler listesine baktığınızda ülkenin en varlıklı isimlerini göremezsiniz.
Çoğu da isminin açıklanmasını istemez.
Malı, mülkü ortaya çıkacak diye değil.
Ödediği vergiden utandığı için.
Bu nedenden dolayı bizde bütçe açığını kapatmak için hep benzine zam yapılır.
Dünyada en pahalı benzinin canım Türkiyem’de olmasının nedeni bence budur.
Devlete 5 kuruş fazla vergi vermekten şikayetçi olanların pompalarda litresine 5 lira ödedikleri benzinin pahalılığı konusunda o yüzden gıkı çıkmaz!

Seferi olmak için İbiza’ya kaçış

İspanya’nın çılgın eğlencesiyle ünlü İbiza adası Türk doluymuş.
Sosyetenin ünlü isimleri bu yaz İbiza’ya akın ediyormuş.
Bazı kulüp ve restoranların mönüleri artık Türkçe’ymiş.
Türkçe konuşan garsonlar bile varmış.
Ramazan’da ‘seferi’ olmak buna denir işte.
Bodrum’a, Çeşme’ye gidip boy göstermeyeceksin.
Mümkün olduğu kadar uzağa kaçıp göze görünmeyeceksin.
“Biz oruç tutarken o denize girip keyif yapıyor” dedirtmeyeceksin.
Yoksa bizimkilerin İbiza’da ne işi var? Denizi deniz değil.
Fransa’nın güney sahilindeki Cote D’Azur kalitesinden de eser yok. Eğlencesi desen abartılmış ve artık modası geçti biraz zorlama kaçıyor.
İçip içip dağıtmak ve bunu yaparken herkesden saklanmaktan başka ne işe yarar İbiza?

Sakız ve oruç

Konya İl Müftülüğü resmi internet sitesinde oruçla ilgili bilgi vermiş.
“Sakız çiğnemek oruç bozar mı?” sorusuna verdiği yanıtta daha önce çiğnenmiş olup içindeki katkı maddesi kalmayan sakız ile katkı maddesi barındırmayan kenger sakızı çiğnemenin orucu bozmadığını belirtmiş.
Kullanılmış sakız denildiğinde bir başkasının çiğneyip bıraktığı olmayacağına göre sahurda iyice çiğnenen bir sakızı saklayıp gün içinde tekrar çiğnemek ve oruçlu kalmak mümkün.
Bitkisel kenger sakızının nasıl olduğunu bilmiyorum.
Ama kimsenin onu çiğnemek istediğini sanmıyorum.
Ayrıca ağzında şap şap sakız çiğneyen biri nasıl olur da oruçlu geçinebilir?
Bu oruç için örnek bir davranış mıdır?
Geçenlerde İran’da bir din adamı “Su içmek orucu bozmaz” demişti.
Yakında oruçlu olmamak orucu bozar mı diye sorarlarsa hiç şaşmam!

DİĞER YENİ YAZILAR