Berlusconi rezaleti

Haberin Devamı

İtalya Başbakanı Berlusconi’nin, Milano’da uğradığı saldırı sonucu ağzı burnu kan revan içinde kaldı. Saldırgan Massimo Tartaglia’nın psikolojik sorunları yüzünden 10 yıldır tedavi gördüğü söylendi. Ancak olaydan sonra tutuklanan saldırgan Massimo, 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabileceğini öğrendikten sonra Berlusconi’den özür diledi. Yani saldırganın akli dengesinde bir problem yok.

Paçası sıkışınca mantıklı düşünebiliyor. Psikolojik sorun deseniz o zaten hepimizde var. Üstelik çoğumuz onun gibi tedavi de görmüyoruz.



Psikoloğun karşısında kanapeye uzanıp sorunlarımızı anlatamıyoruz. Ama gidip de kimsenin yüzünü gözünü dağıtmıyoruz. Bu arada Facebook kullanıcıları arasında saldırgan Massimo’nun “Yılın adamı”, “Berlusconi’nin suratını ikiye yaran adam” başlıkları altında 125 bin sempatizanı toplanmış. Bırakın sadece sempati duymayı adamı nerdeyse kahraman ilan edecekler. Bush’a ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteci gibi.


Merak edilen açılım kapatım soruları


Önce açılım geldi sonra kapatım. Şimdi benim kafam karıştı. Kapatım daha önce gelseydi şu anda açılım ne durumda olurdu? Yoksa hiç açılım diye bir şey olmaz mıydı? Madem kapatım yapacaklardı açılımı niye yaptılar? Açılım ile kapatımın aynı anda olma şansı nedir? Kapatımdan sonra açılımın akibeti acaba ne olur? Açılım sayesinde kapatım tekrar bir açılıma dönüşür mü? Yoksa kapatım açılıma olumsuz etki yapar açılım açılamadan kapanır mı? Her açılımın sonu bir kapatım mıdır? ’Görünen köy kılavuz istemez’ misali görünen kapatım açılım istemez mi? Bugüne kadar bu konuda mucize eseri kafanız karışmadıysa bunu okuduktan sonra hiç merak etmeyin karışacaktır!


Böyle dost her memlekete lazım


İflasın eşiğine gelen Dubai’yi kurtarmak için Abu Dabi 10 milyar dolar yardımda bulunmuş. Katarlı kardeşler bize zırnık koklatmadı.

Dubai bundan böyle Abu Dubai olarak anılacak. Bizim burası da “Ha bu diyar, ha bu diyar, ha bu di, ha bu di, ha bu diyar!”


Vay anasına sayın seyirciler!


İnsanların içindeki şefkat ve acıma duyguları tamamen yok olmuş vaziyette. Bizim iyi kalpli yazarlarımızdan sevgili XL Rahşan Gülşan bile bu konuyla ilgili “Şaşkınım ama elimde olmadan sevindim” diyor. İtalya liderini “Kadınları çıplak olarak görmekten zevk alan, güzel kadınları belli menfaatler karşılığında belli görevlere getiren azgın adam” olarak tanımlayan Rahşan, ağzı burnu kan çanağına dönmüş Berlusconi’yi görünce hiç üzülmemiş.

Rahşan’a göre adam kadın budalası diye ağzının burnunu dağılmasını hak ediyor. İşin gerçeği erkek milletinin tümü Berlusconi gibi güzel kadınlara meraklı.

Berlusconi gibi elinde imkanları olsa çoğu erkek aynen onun gibi yapar. Havuz partileri verir, g-stringlerle dolaşır, değişik kadınlarla birlikte olur. Bu suratımızın ortasına bir heykelle vurulmasını hak ediyoruz anlamına gelmez. Hatta kaderde Berlusconi’nin akibetine uğramak bile olsa azgınlığa gelince kimse bizi tutamaz.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Son bir not: Berlusconi gibi koruman varsa düşmana ihtiyacın yok!

DÜMENDE KİM VAR?

Haydar Dümen “Cinsellik konusunda elimden 20 milyon kişi geçti” diye dert yanmış. Dert etme Haydar Hoca, sünnetçi Kemal Özkan’ın elinden neredeyse erkek nüfusumuzun tümü geçti, bak adamcağız hiç sesini çıkarıyor mu?

Erman ‘gaz’ Toroğlu

Canım Türkiyemin Hacivat ve Karagöz’ü Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu’nun ’Maraton’ programı Erman Hoca sayesinde tam anlamıyla çift sıfırlık geçiyor.

Programın kodu diye bir şey olsa bunlarınki otomatikman (00 WC) olurdu. Erman Hoca’da acayip bir tuvalet muhabbeti yapma eğilimi var. Önce bir ofsaytı anlatırken lazımlık kullanmıştı. Daha sonra ishal olup maça çıkan bir futbolcu için ’paçalarından akar’ dedi. Son olarak da topun gol çizgisini nasıl geçtiğini göstermek için bir tuvalet kağıdı kullandı. Reklam aralarında gaz çıkartıyorsa hiç şaşmam!


Baklava mı bıngıl mı?


Tarkan son derece disiplinli bir çalışma sonucu ideal bir vücut yapmış. Karın kasları erkeklerde ’baklava’ denilen cinsten.

300 Spartalı filminde Sparta Kralı Leonidas’ı canlandıran Gerard Butler gibi. Yağlar değil kaslar konuşuyor yani.

Kaslara baklava diyorlar ama Tarkan’ın rejiminde herhangi bir tatlı olduğunu sanmıyorum. Rejimine acayip dikkat ediyordur. Her gün muntazaman spor yapıyordur. Rejimine dikkat etmeyip spor yapmayanlarda durum tam tersi.

Baklava yerine ’bıngıl’ oluyor. Bıngıllarda kas, mas yok. Bildiğiniz sağdan, soldan ve önden fırlayan yağlardan var. Resmen ’göbek’ dediğimiz türden. Radyo N 101’de hafta içi 7.00-10.00 arası yayınlanan ’BACK UP MORNING SHOW’da hanım dinleyicilere ’Baklava mı bıngıl mı tercih edersiniz?’ diye sorduk. Gelen yanıtlar ilginçti. Kadınların çoğu baklava seviyor ama bıngılla beraber oluyor. “Baklavalar vücutlarını şişirirken egolarını da şişirdiklerinden itici oluyorlar ve sevişirken kendilerinden başka bir şey düşünmeyecek kadar narsistler” diyen oldu. “Baklava yapmak için o kadar yoğun bir tempoda çalışıyorlar ki seks yapacak halleri kalmıyordur!” diye düşünen oldu. “Bir kere baklavaya dokunan bir daha bıngıl istemez” yorumunu yapan oldu. “Baklavanın yanında baklava olmak lazım, bıngıl bıngıl dolaşılmaz, o da çok zor iş” diye hayıflananlar oldu. Sonuç olarak “Baklavayla eğlenilir, bıngılla evlenilir” gerçeği ortaya çıkıyor. Belki de baklavalar evlendikten sonra rahata kavuşup bıngıllaşıyorlar da ondan. Yoksa siz hayat boyu baklavalaştıramadıklarımızdan mısınız?

DİĞER YENİ YAZILAR