Ayıdan şikayetçi olmak

Haberin Devamı

BARTIN Üçsaray Köyü’nde ormanlık alanda yürürken boz ayı saldırına uğrayan 67 yaşındaki Ahmet Ören isimli vatandaş çok talihsizmiş.

Koskoca ormanda ayının biri gelip onu buluyor.

Ayıyı görünce kaçmaya başlıyor ama düşüyor.

Ayı bacaklarını,kollarını, sırtını ve başını ısırıp pençeledikten sonra uzaklaşıyor.

Korkudan ödü kopuyor.

Zar zor hastaneye gidiyor.

Yaralarına 60 dikiş atılıyor.

Acılar içinde kıvranıyor.

Bunlar yetmiyormuş gibi zabıt tutmak için yanına gelen jandarma, ‘’Şikayetçi misin?’’ diye soruyor.

Yeri yurdu belli olmayan dağdaki vahşi ayıdan şikayetçi olsa ne yazar?

Ayı ininden gelip özür mü dileyecek?

‘’Bir daha yapmam amca kusura bakma’’ mı diyecek?

Canım Türkiyem’de şikayet etmek zaten abesle uğraşmak demek. Trafikte güvenlik şeridini sürekli olarak ihlal eden direksiyon başındaki iki ayaklı ayılardan yıllardır şikayetçi olduk da ne işe yaradı?


Ünlü olmak kolay değil

Cem Yılmaz geçmişte magazincilerle iyi geçinirdi.
Onları her gördüğü yerde gülücükler, espriler saçardı.
Hatta dernekleri yararına yılda bir kez gösteri yapardı.
Ama o cicim günleri geride kadı. Cem Yılmaz artık sinirli ve gergin.

Oğluyla bir AVM’nin göbeğinde yemeğe gidiyor.
Çıkışta fotoğraflarını çeken muhabiri görünce suratı asılıyor.

‘’Sizi buraya davet eden mi oldu?’’ diye bir güzel fırça atıyor.

Ünlü olmak kolay değil.

Şöhret olana kadar haberini yapsınlar diye magazincileri kendin arıyorsun.

İşin bitince dönüp yüzlerine bakmadığın gibi bir de trip atıp bozuluyorsun!


Slogandan slogana fark var

Reklamlarda kullanılan sloganlar kampanyanın başarısı açısından önemlidir. Kimi slogan insanların aklında yer eder ve başarılı sonuçlar getirir.

Kimi slogan da istenilen sonucu elde edemediği halde hafızalara kazınır. İki güncel örnek vereyim:

‘’At bir Twitto takipçin çok olsun’’ etkileyici bir slogan.

Hedeflenen kitleyi yakalar mı bilemem.
Ama bir ‘Ekmek için Ekmeleddin’ değil.


Kaş yaparken göz çıkarmak

Fenerbahçeli Volkan Demirel, ‘Pitbull’ lakaplı Galatasaraylı oyuncu Felipe Melo’ya gönderme yapayım derken saçmaladı.

Belediyelerin gereksiz sokak köpeklerini zehirlemesini yoksa bu görevi kendisinin üstleneceğini söylemesi tepki çekti.

Volkan normal hayatında eşine ve bebeğine düşkün iyi bir aile reisi.

Ancak maçlarda son derece agresif ve itici bir karaktere bürünüyor.

Durduk yerde değil.

Nedeni var.

90 dakika boyunca eşine, bebeğine, yedi sülalesine ana avrat küfür ediliyor.

Kafasına atılan yabancı maddelerle uğraşmaktan kalesini koruyamıyor.

Sonunda kontrolsüz bir öfke patlaması oluyor.
Volkan’ın yaptıklarının hiçbir mazereti yok.

Gereken disiplin cezası neyse verilsin.

Tonlarca para kazanıyor.

Ya bu deveyi güdecek ya da bu diyardan gidecek.
Ama herş eyin bir ölçüsü var.

Örneğin, hayvan severliğiyle ünlü Ömür Gedik, tepkisinin dozunu iyice kaçırmış.

‘’Volkan Demirel’i zehirlemek istiyorum. Zehirlenmesini istediği köpekler adına’’ demiş.


Haftanin en güzel yaniti

 ‘’Sen yiyorsan ben ne yapayım?’’ ( ‘’Yanlış diyetle verdiğim kiloları geri aldım diye kendisini suçlayan şarkıcı Hadise’ye yaşam koçu Şeyda Coşkun’un yanıtı)

DİĞER YENİ YAZILAR