Anons rezaleti

Şükrü Saraçoğlu Stadı’ndaki anons rezaletine değinmeden edemeyeceğim

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin sahada tüm gücü ve onuruyla savaşıp centilmence kaybettiği şampiyonluğun en acı anısı, maçın uzatma anında yapılan anons rezaleti oldu. Bu olayda suçu tamamen anonsu yapan görevliye yüklemek haksızlık olur. O anda aşırı heyecandan ve sonucunu düşünmeden anonsu yapmış olabilir. Asıl sorumlular stadlardaki anonsların kontrolsüz ve bilinçsizce yapılmasına olanak sağlayan yetkililer.

50 bin kişiye anons yapmak bu kadar kolay olmamalı.

Hele o 50 bin kişi maç sırasında taşkınlık yapan, psikolojileri olumsuz olarak değişen futbolseverlerse hiç olmamalı. Stadlarda eline mikrofonu alan aklına geleni haykırsa her maçta kaos çıkar. Katliam bile olabilir. Bu işin ciddiyetinin kimse farkında değil. Denetimden geçmemiş bir anonsu vermek büyük bir sorumsuzluk. Başkan Aziz Yıldırım ve yönetimi şampiyonluğun kaybından çok bu anons rezaletinin hesabını vermeli.

Slip mi şort mu?

Yaz geldiğinde mayolar konuşuluyor.

Kadınların işi kolay.

Cüretkar olanları bikini, mayokini, yokini bir şekilde idare ediyorlar.

Çünkü onlar ne istediklerini ve kendilerine hangisinin yakıştığını biliyorlar.

Biz erkekler ise her yaz slip mi, şort mayo mu diye karar vermek zorundayız.

Aslında hepimiz slip mayo giymek istiyoruz ama göbeğimiz müsait değil.

Göbeğin altı, üstü, sağı, solu da ayrı bir hikâye.

Bazen slip mayo giyen erkekler çıplak gibi duruyor.

Et yığınından mayo gözükmüyor.

Bazılarının giydikleri slip de mayoya değil kadın donuna benziyor.

Aslında David Beckham’dan Nazif Zorlu’ya kadar yaşı ne olursa olsun vücudu düzgün erkekler slip mayoyla sırıtmıyor.

Ama arada ister istemez Fatih Ürek ve Cemil İpekçi gibi örnekler de çıkıyor.

Bence diz kapağından altı kesilmiş şalvara benzeyen şort mayolar daha sağlam.

“Yiğidin malı meydanda olur” dediklerinde slip mayo ve plajlardan söz ettiklerini sanmıyorum!

Obezleri askere alsınlar

Komedyen Şahan Gökbakar, askere gitmemek için şişmanlayıp çürük raporu aldığı iddialarını reddetmiş.

Boy ve kilo endeksine saptanan değerlere uyum sağlayamadığı için Şahan’ın askerliğe elverişli olmadığına karar vermişler. Şahan, bu süreçte kendisine normal bir vatandaş gibi davrandıklarını açıklamış. Yani muaf olmasının nedeni ünlü olması değil demeye getirmiş. Ben Şahan’a inanıyorum. Alsalar aslanlar gibi gidip askerliğini yapacağına da inanıyorum. Ama obezleri askere almamalarına şaşıyorum. Askerlik obezler için en ideal ortam.

Üste para verip gitmeliler.

Ülke toprakları için değil kendi sağlıkları için.

Askerlik müthiş bir disiplindir.

Askerlik kişinin iradesini pasiften aktife alacağı yerdir. Askerlik kişinin bedeninin ve zihninin en dinç ve formda olacağı yerdir. Ben hayatımın kafaca en rahat ve fizik olarak en ideal zamanımı askerlik yaparken yaşadım.

Önce zorlandım, sonra alıştım, şimdi özlüyorum.

Askerliği herkese hararetle tavsiye ederim. Hem Şahan bundan maddi açıdan da kazançlı çıkar. Düşünsenize... Recep İvedik Askerde!

3’üncü köprüye isim

Garipçe-Poyrazköy arasında yapılacak 3’üncü köprüye isim arıyorlarmış. Köprüye henüz isim verilmediğini söyleyen İBB Başkanı Kadir Topbaş, İstanbulluların fikrine başvurmanın doğru olacağını belirtmiş. Halkın kendisinin karar verdiği şeyleri daha çok benimsediğini söyleyen Kadir Topbaş, 3’üncü köprüye İstanbul’a yakışır bir isim bulunması gerektiğini söylemiş. Ben de bir İstanbullu olarak 3’üncü köprüye anlamlı ve uygun bir isim düşündüm.

İşte önerilerim:

1) Yeter Köprüsü :

Bu ismi koymakta yarar var. Yoksa artık köprü yapacak yer kalmayacak. Sonunda Boğaz’ı toprakla doldurup Avrupa ile Asya’yı karadan birleştirecekler.

2) Cem Yılmaz Köprüsü:

Türkiye’nin en komik ve en güvenilir ismi. Genelde köprü trafiği bunaltıcı olur. Sürücüler strese girer. Oysa Cem Yılmaz’ın ismi köprüye konulursa onu anımsayıp karşıdan karşıya güle oynaya geçerler.

3) 3’üncü Köprü

Trafik ve yol durumu haberleri verenlerin dışında Boğaz Köprüsü veya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü diyen yok. Herkes 1’inci köprü ya da 2’nci köprü diyor. Fazla kafa yormaya gerek yok. Bu da 3’üncü Köprü.

4) Bonus Köprüsü

Köprünün maliyeti çok yüksek olacak. Sponsor gerekli. Bonus’çular zaten geçenlerde 10’uncu yıllarını kutlamak için tüm köprülerden geçişi bir gün için ücretsiz yapmışlardı. Köprüyü yapsınlar ismini alsınlar. Bundan güzel reklam mı olur?

5) Sırat Köprüsü

Mecazi midir yoksa gerçekten var mıdır muammasına son vermek ve İslam dünyasından milyonlarca turist çekmek için ideal bir isim. Arabistan’daki Hac ve Umre seferleri gibi ülkemize her yıl köprünün açılış yıldönümlerinde ‘Sırat’ seferleri düzenlenebilir. Köprü çevresinde hatıralık eşya ve zemzem suyu misali Sırat Su’yu satan dükkanlar açılır. Cennete giden de cehenneme giden de Sırat köprüsünden geçeceğinden, bu köprü herkes tarafından ziyaret edileceğinden bir yıl içinde parasını fazlasıyla çıkartır.

Ömer Karacan’ın sergisi

Ömer Karacan, Bebek Lucca’da sergilediği Rio Karnavalı fotoğraflarını bazılarının iddia ettiği gibi cep telefonuyla değil profesyonel bir kamerayla çekmiş.

Fotoğrafların satışından elde edilen gelir Kasımpaşa Çocuk Esirgeme Yurdu’na bağışlanıyormuş. Haziran’ın ilk haftasına kadar devam edecek olan sergide şimdiye kadar 40 bin liralık hasılat toplanmış. Resimler ve renkler çok ilginç. Sevgili Ömer’i bu yaratıcı çalışmasından dolayı kutluyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR