Ünlü komedyen ve tek bir twitle 1.5 milyon takipçi toplamayı başaran belki de dünyadaki tek ünlü Cem Yılmaz, iddialara göre 5 aylık sevgilisi Ahu Yağtu’nun hamile kaldığını öğrenince evlenmeye karar vermiş. Sevgililer, bir değişiklik olmazsa 3 Mart’ta nikâh masasına oturacaklarmış. Cem Bey, Ahu Hanım’la çiçeği burnunda olan birlikteliğinde korunmayı düşünmediğine göre evlenmeyi zaten göze almış demektir. Daha birbirlerini doğru dürüst tanımaya fırsat olmadan alel acele mercimeği fırına verip çocuk bekliyorlarsa, olay bitmiştir. Kimseye bir şey söylemek düşmez. Onlar eriyorsa muradına bize kereviz yemek düşer. Ama milletin ağzı torba değil ki büzesin. Ahu Hanım’ın daha henüz 19’undayken kendinden 16 yaş büyük bir avukatla nikâh kıydığı ve 5 yıl evli kalıp boşandığı haberi gündem oldu. Cebir problemi gibi. 19, 16 ve 5 eşittir Cem Yılmaz’ın karekök esprisi. Basamakta duranları kapı çarpar böler karekökünü alır hesabı. Burada da Ahu Hanım’ın sanki yıllar önceki evliliğinin hesabı soruluyor. Ahu Hanım, bu konuda "Genç yaşta evlenmekten hiç pişman olmadım. Her şey bir tecrübe. Belki o evliliği yapmasam buralara gelemezdim. Çocuk doğursam daha iyi olurdu" şeklinde bir açıklama yapmış. Çocuk kısmı hariç kendisine katılıyorum. Tecrübe, hayat deneyimi iyi güzel de, biten bir evliliğin hatırasına ne gerek var? Yanlış anlaşılmasın. Çocuk yapılmasına karşı değilim. Çocukları çok severim. Ama çocuklar, ana baba aynı çatı altında birlikteyken daha iyi büyütülüyor. Hatta bir önceki evliliğinden çocuğu olan kadına bavuluyla gelmiş gözüyle bakan erkekler var. Ahu Hanım daha genç. Cem Yılmaz da öyle. Birlikte çocuklarını sonsuza dek mutlulukla büyütürler inşallah. Ahu Hanım, ilk eşinden çocuğu olsa dediği gibi buralara gelmesine gelirdi de Cem Yılmaz onunla evlenir miydi bilemiyorum.
Hooray for Meltem
Oyuncu Meltem Cumbul’un ‘Altın Küre Ödül Töreni’nde sahneye çıkarak kısa bir konuşma yapması bazıları tarafından insafsızca eleştirildi. Ben uzun yıllar Amerika’da kaldım ve Los Angeles’da yaşadım. Oranın havasını az, çok bilirim. Tüm dünyanın Hollywood’un Akademi Ödülleri’nden sonra en çok önem verdiği bir gecede Meltem’in kendini göstermesi büyük bir başarıdır. Meltem’in "Uluslararası bir yıldız" olarak tanıtılması Türk sineması için önemli bir olaydır. Kimse bunu küçümsemesin. Bugüne dek böyle bir törende bırakın sahneyi, davetliler arasında hangi Türk oyuncusunu gördünüz? Meltem’in kendi imkanları, çabası ve ilişkileri sayesinde ‘Altın Küre’ gecesine davet edilmesi ve bonus olarak canlı yayında sahneye çıkartılmasına şapka çıkartmak gerek. Meltem’in 30 saniye süren konuşması sırasında dünyaya barış mesajı vermek için yaptığı "V" işareti bile tepki çekmiş.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk tarafından terk edildiği iddialarıya gündeme gelen ressam Karolin Fişekçi, twitter’da "Bu işaret her ülkede barış anlamına gelmiyor" diye yazmış. Gelmiyorsa ne yapalım yani? O zaman onlar anlamadılar. Meltem’in ne kabahati var? Kız çıkmış oraya Türkçe bile konuşmuş, ülkemizi tek başına aslanlar gibi temsil etmiş. Meltem’i kutlamak gerek. İlla da eleştireceksen kıyafetini eleştir. Bir Türk modacısının elbisesiyle çıksa daha iyi olurdu deyin. Meltem, dünyaca ünlü markalar giymesini biliyor ama kendine yakışanı seçmekte zorlanıyor deyin. Ama Hollywood’u tek başına fetheten Meltem’in hakkını yemeyin. İlk kez 1937 yapımı ‘Hollywood Hotel’ filminde yer alan ve Oscar törenlerinin vazgeçilmez simgesi haline gelen "Hooray For Hollywood" şarkısını Meltem’e gönderiyorum. Hooray for Meltem!
No smoking!
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) ödül töreninde ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın, "Bir Zamanlar Anadolu’da" filmi 6 dalda ödül kazanmış. Ancak Nuri Bey, SİYAD’ın ödül gecesine Kartalkaya’dan şehre yeni gelmiş gibi üstünden akan kazağıyla gitmiş. Aynı Nuri Bey, Cannes’da yapılan Altın Palmiye (Palme d’Or) ödül gecesine smokinle katılmayı tercih etmiş. Bence Nuri Bey hata etmiş. Tam aksini yapması gerekirdi. ‘Altın Portakal’ başta olmak üzere bizde yapılan sinema ödül törenlerine salaş kıyafetlerle gitmek marifet değil. Onu herkes yapıyor. Bırakın ceketi, ayağına deri pabuç giyene ‘resmi giyinmiş’ gözüyle bakılıyor. Biz alışığız. Asıl marifet dünyanın en kendini beğenmiş ve ukala milleti Fransızların ödül törenine hırkayla gitmek. O zaman ben sana ‘bravo’ derim. Nuri Bilge Ceylan’ın SİYAD’ı küçümseyen ‘snob’ davranışını protesto etmek için ödül kazanan filmine biz de don atlet gidelim. Ama belki de bir yanlış anlaşılma vardı. Nuri Bey, ödül töreninde sigara içilmediği ,‘no smoking’ kuralı olduğu için hırkasıyla gitmiş olabilir.
Ahu ne yaptın yahu?
Canım Türkiyem
Haberin Devamı