1) Açılım 2) Köprü nereye yapılacak? 3) Eurovision’a kim gidecek? 4) Ergenekon 5) Ekonomik kriz 6) Piyasada para yok 7) Teğet geçecek 8) IMF’ye ihtiyacımız yok 9) Zam geliyor 10) Trafik felaket 11) İşler çok kötü 12) Çok kilo almışsın 13) Önümüzdeki maçlara bakacağız 14) Kredi kartı intiharları 15) Deniz Baykal / Devlet Bahçeli muhalefeti 16) One Minutes 17) Yol çalışması var 18) Kendine iyi bak 19) PKK terörü 20) Bir sigaran var mı? 21) Domuz gribi 22) Elektrikler kesildi 23) Popstar Alaturka 24) Erman Toroğlu’nun tuvalet muhabbeti 25) Bihter / Behlül Aşkı 26) Fettullahçı 27) İşsiz kaldım 28) İyi yayınlar 29) Toplantıdayım 30) Hass...
Geçtiğimiz yıl öğrendiklerimiz
2009 yılında çok şey öğrendik. En önemlilerini sıralıyorum:
Daha fazla hoşgörülü olmamız gerekiyor.
Depresyona girerek krizden çıkılmıyor.
Sigara içmek uğruna insanlar acayip şeyler yapabiliyor.
İstanbul’un trafiği her yıl çok daha kötüye gidiyor.
Cimbom, Şükrü Saraçoğlu’nda Fenerbahçe’yi yenemiyor.
Futbolda yüzsüzce yapılan şike bizde cezasız kalıyor.
Galatasaray yönetimi basketbolu bilmiyor.
Aziz Yıldırım sinirlenince ateş püskürüyor.
Yıldırım Demirören Beşiktaş’ı bırakmıyor.
Mustafa Denizli’nin her tarafından şans akıyor.
Alman olmasına rağmen Daum, Türkçe konuşamıyor.
Rijkaard ve Neeskens Türkiye’yi hiç tanımıyor.
Yılmaz Vural, Milli Takım hocalığı rüyasıyla yaşıyor.
Arda Turan, domuz gribi olduktan bir hafta sonra sahaya çıkabiliyor.
TMSF tarafından arananlar, Paris’te ’jogging’ yapıyor.
Cübbeli Ahmet Hoca hem görüntüsü, hem konuşmasıyla güldürüyor.
Recep İvedik filmleri çok kötü olsa da, gişede iş yapıyor.
Süreyya Yalçın, her geçen gün daha rüküş giyiniyor.
Demet Akalın aşksız duramıyor.
Dünya liderlerinin suratı kan revan içinde kalabiliyor.
Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Obama’nın yanında eşit duruyor. Rahmetli Ecevit’in Bush’un yanında olduğu gibi kaybolmuyor.
Ayşe Arman soyundukça, Müjde Ar konuştukça daha popüler oluyor.
Aşk-ı Memnu olmadan perşembe akşamları geçmiyor.
Alkollü araç kullanırken yakalananlar hapse atılmıyor.
Nejat İşler, Aydın Boysan gibi keyifli içmesini beceremiyor.
Kurtlar Vadisi ekranda ve beyazperdede bitmek bilmiyor.
Acun, televizyonda ne yaparsa yapsın tutuluyor.
En güzel hafta sonu ilavelerini Vatan Gazetesi veriyor.
AZGIN DEDE SENDROMU
Antalya’da 87 yaşındaki Yunus Kaptan, 4 Viagra içtikten sonra 20 yaşındaki bakıcısı Tuğba Yıldız’a tacizde bulunmuş ve daha sonra da neye uğradığını şaşıran bakıcısını av tüfeğiyle vurmuş. “Azgın Dede Sendromu” bu olsa gerek.
Tacize uğrayan ve sırtından vurulan bakıcı Tuğba, azgın dede Yunus Kaptan hakkında “Benimle aynı yatakta yatmak istedi. ’Nasılsa zarar vermez’ deyip yattım. Saçımı okşayıp öpüyordu. Yarım saat arayla 4 Viagra içmiş. Ancak ereksiyon olamadığını söyledi” şeklinde konuşmuş. Ben bu işten hiçbir şey anlamadım. 87 yaşındaki dedenin kendi başına yarım saat arayla ilaç alması zor. Birinin ona hatırlatması lazım. Sonra 4 tane birden hap almış da, nasıl ölmemiş? Herhalde, Viagra diye aynı renkte baş ağrısına iyi gelen başka bir ilaç almış olmalı. İlaçları karıştırmasaydı, azgın dede bakıcıyı son nefesine kadar kovalardı.
Genç hanımların olaydan alacakları ders şu: “Yaşı ne kadar büyük olursa olsun ’Nasılsa zarar vermez’ deyip bir erkekle yatılmaz. Şayet yanınızda yatan erkek nefes alıyorsa niyeti kötüdür. Değilse de tercihi kadınlar değildir!”
2010’da duymak istemediklerimiz
Haberin Devamı