Gel de Hüseyin Dede'nin yerinde olmak isteme şimdi!

Ülkemizin her bir köşesi ayrı bir zenginlik kaynağı! Hikâyeyi bana Prof. Dr. Ahmet Ercan anlattı: Gümüşhane'nin Ünlüpınar köyünden 70'in üzerindeki Hüseyin Dede geldi beni okulda buldu.

Haberin Devamı

Ülkemizin her bir köşesi ayrı bir zenginlik kaynağı! Hikâyeyi bana Prof. Dr. Ahmet Ercan anlattı.

Gümüşhane'nin Ünlüpınar köyünden 70'in üzerindeki Hüseyin Dede geldi beni okulda buldu.

"Hayrola Dede? Çok yol gelmişsin!"

"Geldim çünkü benim dağda keçileri otlatırken bir şeyler gördüm. Ha, benim dağda a, gel bak bakalım nedir bu?"

"Nasıl bir şeydir bu Hüseyin Dede?" diye sorar Ahmet Ercan.

"Oğlum sarıdır, parlıyır gel de bak benimle."

Hüseyin Dede'nin peşine takılan Ahmet Bey ve küçük ekibi, Ünlüpınar'in inşallah çok meşhur olacak dağ eteğine varırlar. Dede başlar keçi gibi tırmanmaya. Bakar ekipte hareket yok.

"Haydin peşime takılın yahu! Boşuna mı geldik burlara?"

Ekip de keçi gibi tırmanmaya başlar. En nihayet Hüseyin Dede'nin gördüğü parlak sarı yerlere gelinir. Araştırma başlar ve ekibin oflayıp poflaması da o anda sona erer.

Efendim, üç değişik yatakta altın bulunmuştur. Bu yataklar Hüseyin Dede'nin arazisindedir.

Şimdi iş, ülkede bir koyup yirmi beş almak isteyeni bulmaya kalmıştır!

Prof Ahmet Ercan diyor ki: "İşi abarttığımızı sanmayınız. Bu rakamlar doğrudur. Altın madeni getirisi bu civardadır."

"Ahmet Bey, yeni bir Bergama sendromuyla karşılaşmayalım?"

"Ayşe Hanım, yörede oturan kimse yok. Kaldı ki o konu çok etraflıca tartışılmalıdır. Ama bu kez yabancı
yatırımcı olmasa keşke."

"Yani yerli işadamları bu işe para yatırmalı, kendi malını kendin çıkarmalısın mı diyorsunuz?"

"Aynen öyle diyorum. Ama sadece işadamlarını kastetmiyorum, iş hanımları da, ev hanımları da, parası olan herkes katılabilir."

"Peki kaç para yatırım gerektiriyor bu iş Ahmet Bey?"

"İş, 300 - 400 bin dolarlık bir yatırım gerektiriyor. Yani, İstanbul'da bir kat parası."

"Bir koyup yirmi beş almak durumu da var, değil mi? İnanın bana Ahmet Bey, param olsa..."

"Benim de, benim de..."

İşte bayıldığım hikâyelerden yepyenisini size sundum. Geçmişte daha eksantrik biçimde keşfolunan talk pudrası dağı hikâyesi var. Ama şimdi Altın Dağ'a konsantre olmalıyız. Tüm isteyenler ve yetkililer, Jeofizikçiler Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan'ı (0212) 227 77 19 nolu telefondan arayarak bilgi alabilirler.


Dikkat... Dikkat...
Samsatlı Lukianos ve dikkatli okurlarım

Geçenlerde "Samsatlı Lukianos" yazımı okuyanların büyük bir çoğunluğu bana e-posta göndererek, yaptığım hatayı düzeltmemi istediler. Ben metinde Nurullah Ataç'a sadık kalarak onun önsözünden bilgiler aktardım ancak üstadın vefatından sonra meydana gelen değişiklikleri atlamış oldum. Samsat, Malatya ilinden alınıp Adıyaman'a bağlanmış. Kommagene Krallığı, Romalılar devrinde Suriye Krallığı'na bağlanmış, ondan önce bağımsızmış. Herkese çok teşekkür ediyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR