Yabana bir kanalda adını kaydetmediğim bir konuğu dinliyorum. Hıristiyanların Christmas diye adlandırdığı Hazreti İsa'nın doğum günü olarak kabul gören 24 Aralık'ı 25'e bağlayan gece, bu peygamberin doğduğu gece değilmiş.
"İsa'nın doğum günü diye tanımlanan bu tarih, İsa'nın ölümünden 400 yıl sonra kabul edilmiştir. Bu, gerçek dışı bir görüştür. Çölde atla giden üç kral vardır ya? Bunlar yıldızların gökyüzünde parladığı sıcak bir akşamda yol almaktadırlar. Aralık ayı sonuna doğru çölde böyle rahat gezemezsiniz. Her tarafınız buz keser! Bu tarih, olsa olsa mayıs ya da nisana tekabül etmelidir."
Mesih beklentisi
Olabilir mi? Daha fazla açılıma giremeden konu değişiyor ama beni de bir düşüncedir alıyor. Peygamberlerin vefatından çok sonralan bir çok rivayet gerçek gibi sunulabilinir mi?
Mitolojik dünyayı araştırırsanız yarı Tann yan insan bir varlığın, insanoğlunu kurtaracağı düşüncesi aslında pagan inanışta hüküm sürmeye başlamış Musevilik'te de benimsenmiştir (Mesih beklentisi). Hıristiyanlar ise İsa'nın Kıyamet Günü'nde gökyüzünden at üstünde yere ineceğine inanırlar ve bunu ikinci geliş olarak kabul ederler (the second coming). Kur'an (büyük ihtimalle bu beklentiye son vermek amacıyla), "Başka peygamber gelmeyecektir" dese de Museviler beklemeye devam etmektedirler.
İnsanlar yaşadıktan zor şartlardan kurtulmak için hemcinslerinden yardım gelemeyeceğine karar vermiş olmalılar ki, insanoğluna güvenleri çok azalmış olmalı ki ancak Tann dürüstlüğü ile döllenmiş bir bayandan doğacak kurtarıcının kendilerini huzura kavuşturacağına inanarak beklemeye başlamışlardır. Hz. İbrahim'den sonra Musa Peygamber'in öncülük ettiği Musevilik dini, insanları huzura ve rahata kavuşturmuş mu? Kavuşturmamış olmalı ki, Musevi doğan İsa, mevcut statükoya isyan etmiş, Roma Valisi'ne babasının Tanrı olduğunu söylemiş, ölümünden sonra da havarileri tarafından, söyleyip yaptıkları yayılarak beklenen Mesih olduğu ilan edilmiş ve bu yeni inancın adını Antakyalılar Hıristiyanlık koymuşlardır. Ancak Museviler kurtarıcı olarak İsa'yı kabul etmemişler ve hâlâ beklemektedirler.
Ne gariptir ki o tarihlerde İsa gibi karnındaki bebeği dölleyenin Tanrı olduğunu iddia eden, loğusa yüzlerce hanımın sesi Ortadoğu'nun her köyünde duyulmaya başlamış. Romalı vali ve askerlerin hüküm sürdüğü bu yörelerde, hayret verici bir biçimde karnındaki çocuğun Tanrı tarafından döllendiğini söyleyen hanımlar, bakire olduklarını da iddia etmişlerdir.
Üç kral bu seslere kulak vererek, köy köy at sırtından dolaşıp, gerçek yarı Tanrı yarı insan bebeği aramaya koyulmuşlar. Bu aramaları esnasında karşılaştıkları birçok annenin doğru söylemediğine kanaat getirmişler.
Buldukları zaman ona rahat bir yaşam sürebilmesi için de yanlarında birçok hediyeler taşımışlardır.
"Aradığımız bebek"
Bu üç kral gece çölde yol alırlarken gökte bir yıldız parlamış. Bu yıldızın bulunduğu istikamete gitmeye karar vermişler. Bethlehem'e varmışlar. Marangoz Yusuf'un eşi Meryem de yeni doğurduğu bebeğiyle Bethlehem'de bir kulübede yaşarmış. Kulübeye varan üç kral İsa'ya bakıp, "Evet aradığımız bebek bu olmalı" demişler ve hediyeleri Meryem ile Yusuf'un kulübesine bırakarak evlerine dönmüşler.
24 Aralık İsa'nın doğum günüdür denilebilinir mi? Christmas, mayısa kaydırılabilinir mi? Dünya çapında gelişmiş bir Noel endüstri ve geleneği, gerçeğin tespiti için iklim ve zaman değiştirebilir mi? Dinler tarihinde, değiştirilmesi benzer güçlükte adet ve gelenekler var mı?
24 Aralık tarihi Hazreti İsa'nın doğum günü mü?
Yabana bir kanalda adını kaydetmediğim bir konuğu dinliyorum. Hıristiyanların Christmas diye adlandırdığı Hazreti İsa'nın doğum günü olarak kabul gören 24 Aralık'ı 25'e bağlayan gece, bu peygamberin doğduğu gece değilmiş
Haberin Devamı