- Hollanda’da doğup büyüyen ve altı yıl önce Türkiye’ye gelen Selda Car, ‘Neden uluslarası bir mankenimiz yok?’ diye sorduğumuzda, “Burada
başarılı olunca yurt dışına gitmek istemiyorsunuz” diyor. Car, 11 yıl Hollandalı bir erkek arkadaşı olduğunu ve ayrıldığını söylüyor.
Türkçen bozuk niye?
Çünkü Hollanda’da büyüyüp orada yaşadım. Orada hep Hollandaca konuşuyorduk. Annem Hollandalı, babam ise Türk. O yüzden öyle. Altı yıl önce buraya geldim. Tamamen Türkçemi mükemmel hale getirmeye çalışıyorum. Hollanda’da Moda Yönetimi okudum.
Nasıl gelişti Türkiye maceran?
Staj yapmak için İstanbul’a geldim. Çünkü Türkiye’de tekstil için önemli bir ülke. Aynı zamanda Türkçe öğrenmek istedim. Nereden geldiğimi merak ettim. Stajımı burada yaptım. Ondan sonra şirketteki tasarımcı burada mankenlik yapabileceğimi söyledi. Beni bir ajansa götürdü. Ertesi gün bir seçmeye çağırdılar ve seçildim. Hollanda’ya gidip geliyordum. Çünkü okulumu bitirmek istiyordum. Çok iş olduğu için burada kalmaya karar verdim. Türkçemi düzeltemeyince bir karar vermem lazımdı. 4 yıl sonra temelli kalmaya karar verdim.
İstanbul’da seni geçindirecek kadar defileye çıkıyor musun?
Başladığım zaman daha azdı. Şimdi baktığım zaman artmış durumda. Fashion Week’te 11 defileye çıktım. Ondan sonra büyük firmalar mağaza için defileleri düzenliyor ve mağaza açılışlarında yer alıyorum.
‘Diyet yapamıyorum ama haftada üç gün spor yapıyorum’
Mankenlik çok doyurucu bir meslek değil ve çok manken var. Bu yüzden mi mankenler oyuncu oluyor?
Aynen öyle. Aynı zamanda fiyatlar inanılmaz düşüyor işlerde. Yabancı genç kızlar da geliyor. Sonrasında firmalar az para vermeye başlıyor. Sadece defile ile kalmak istemedim. Farklı işler de yapmak istedim. Hakan Yıldırım ile çalıştım mesela... Şimdi projeler için sponsor da buluyorum. Styling de yapıyorum özel olarak. Sektörün içinde olmak istiyorum.
Çok güzel bir fiziğin var. Spor yapıyor musun?
Tekrar başladım spora. Çünkü bir yıldır yapmıyordum. Haftada üç gün hoca ile özel olarak yapıyorum. Diyet yapamıyorum. Sebze suları içiyorum devamlı. Protein de alıyorum, çünkü spor yapıyorum.
Türkiye’ye adapte olmak zor olmadı mı?
Kültür çok farklı. Mesela Hollanda’da bir kadın tek başına ayakta duracak. Kendi parasını kendi kazanacak. Burada daha fazla. Evleneceksin ve kocan sana bakacak. Hep bir adım adım durum var. Avrupalılar daha rahat ve özgür hareket ediyor. Böyle düşünceleri olmadığı için. Ben de kendimi Hollandalılar gibi hissediyorum. Orada büyüdüm çünkü.
Burada en çok nelerde zorlandın?
Bazen kendimi kısıtlamak zorunda kalmam. Bir şeyi beğenmediğim zaman direkt söylerim. Burada insanları kırmamak için politik ve yapmacık oluyorlar.
‘Türkçem yok dizilerde oynayamıyorum’
Türkiye’de mi yaşamayı düşünüyorsun?
Evet, şu anda düşünüyorum. Ama beş yıl sonra nerede olacağımı bilmiyorum. Her yerde yaşayabilirim. Sürprizlerle doluyum.
Yakında defileler var mı?
Çeşme’de defileler olacak. Ocak ayında Antalya’da defileler başlayacak. Şubat’da yaz Fashion Week’i var.
Oyunculuk düşünüyor musun?
Düşünüyorum ama Türkçem yok. Kursa da gidemiyorum. Eskiden dans yapıyordum ve müzikalde oynuyordum. O yüzden tabii ki isterim. Şu an vaktim yok oyunculuk için. Dublajlı bir teklif gelirse hemen yaparım.
‘Şu an flörtlerim var ama ciddi bir ilişkim yok’
Birçok modacının yüzü oldun. En çok kimi beğeniyorsun?
İnsan olarak Gamze Saraçoğlu’nu çok seviyorum. Benim için bir numara.
Niye bizden uluslararası manken çıkmıyor?
Aslında çıkabilir ama vize probleminiz var. Burada başarılı olduğunuz zaman yurt dışına gitmek istemiyorsun. Türkiye’de prenses gibi yaşayabiliyorsun. Neden yurt dışında çaba harcamak zorundasın ki? Burada birden bire sivriliyorsun ve herkes seni tanıyor. Yurt dışında ise prenses gibi olmuyorsun. İngilizce de sorun oluyor üstelik.
Aşk var mı?
Flörtler var. 11 yıldan sonra olmuyor uzun erkek arkadaş. Çok uzun ilişki sağlıklı değil. Ben çok çabuk sıkılıyorum. Hâlâ arkadaşız ve konuşuyoruz. Mesafe girdi aramıza, Hollandalıydı...
Uzun süreli ilişkiler beni sıkıyor
Haberin Devamı