Bazı insanlar özeldir. Onları özel yapan yetenekleri ve kabiliyetlerinin yanı sıra bütün bu özelliklerinin sımsıcak bir kalple ve pırıl pırıl bir karekterle birleşmiş olması. Ben Nihat Odabaşı’nı 15-16 sene evvel Gülben Ergen’in çekiminde tanıdım. Dostluğumuz her sene daha da büyüdü ve ben dostumun başarılarını gururla seyrettim. Nihat, Türkiye’nin en iyi fotografçılarından biri, şahane klipler çekiyor derken onu billbordlarda bir kadın markasının yani Note’un yüzü olarak gördük. Şimdi de X Factor’de jürı olacak.
Bir kozmetik markasıyla niye işbirliği yaptınız? Daha doğrusu bir kozmetik firması niye seni seçti?
Proje zaten çıkışından itibaren yenilikçi kararlarla dolu. Türkiye’de yaratılıp bir dünya markası olmayı hedefliyor öncelikle. Rengini içinde saklayıp simsiyah çok cool ambalajla raflarda yerini alıyor. Renk paletleri ve kalitesi müthiş. O kadar iyi geri dönüşler alıyor ki. Zaten uzun yıllardır kozmetik sektöründe çalışmış Arzu Kartal’ın bunca yıllık tecrübesinin ürünü. Bu ürün Meta Reklam ile birleşince ortaya çok sağlam bir kampanya çıkıyor. Ve bu başarılı kadınlar grubu bu güzellik iksirini kadınlara sunması için bir erkeği seçiyor (Gülüyor)... Müthiş bir proje oldu açıkçası. Kendimi çok iyi hissettiren bir iş oldu. Bir çok kadın arasında bir araştırma yapılıyor “Bir gün kapak olsanız kime poz vermek isterdiniz” diye. Çıkan sonuç ben olunca teklif bana geliyor... Şimdiye kadar fotoğraflardaki kadına bakışımı güzel buldukları için yola birlikte çıkıyoruz. İkimizin vaadi de aynı, Note de ben de güzellik vaad ediyoruz... Bu yüzden de bu birliktelik çok da mantıklı aslında.
Kadınlar hep güzel hissetmek istiyor değil mi?
Tabii ki her kadın kendini güzel hissetmek ister. Hatta hiç kuskusuz erkekler de. Güzel hisseden herkes o gün bir başka bakar hayata. Daha mutlu, daha pozitif, daha üretken. Güzelliğin onda yarattığı ışığı çevresine saçar.
Sürprizleri çok severim...
Peki senin gibi birinin gözünden güzellik nasıl bir şey?
Güzellik tabii ki bir bütün. Hayata bakışınız, duruşunuz, yaydığınız enerji sizi güzel yapar. Tabii ki uzun bir boy, güzel bir endamı yadsıyacak değilim ama sözünü ettiğimiz gerçek hayattaki güzellik ise kalıcı olan yaydığınız tam güzelliktir...
Sen Türkiye’nin en aranan, en talep gören fotoğrafçılarından birisin. Sence bunun sırrı ne?
Her şeyden önce gözüme olan inançları bence. Karşımdaki sanatçıyı, markayı, ya da dergiyi sadece güzel değil doğru da çekeceğimi bilmeleri.
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da tanıdığı isimlerle çalışıyorsun. Arada dikkatini çeken farklar oluyor mu?
Tabii ki daha global bir biçimde çalıştıkları için daha profesyoneller ancak bunun dışında çok da büyük farklar yok. İnsan her yerde aynı. İyi olan, işini emekle yapan ne olursa olsun parlıyor.
Çalıştığın en kaprisli, seni zorlayan ünlü kim?
Bunun cevabı çok spekülasyona sebep olur ve benim şu ara bununla uğraşacak pek vaktim yok. Şaka bir yana kimse bana kapris yapmıyor ya da isteyerek işi zora sürmüyor. (Gülüyor)
Bazı isimlerle çalışmıyorsun. Nihat Odabaşı’nın kuralları nedir?
Artık belli bir olgunluk sürecinden sonra sizi mutlu edecek, yakışan işleri kabul etmeye özen gösteriyorsunuz. Böylece size güvenen karşı tarafa da daha yaralı olabilesiniz.
İlham aldığım kadınlar Marilyn Monroe, Sophia Loren ve Madonna
İlham aldığın kadınlar var mıdır?
Tabii ki var. Hayatımdaki birinci dereceden yakın kadınlar dışında Sophia Loren, Brigitte Bardot, Bette Davis, Marilyn Monroe, Audrey Hepburn ve Madonna ilham aldığım kadınların başlıcaları.
Peki ya takip ettiğin fotoğrafçılar?
Peter Lindberg, Mert Alas-Marcus Piggot, Steven Klien gibi hem yabancı hem de yerli başarılı fotografçıları gözümü yenilemek için büyük bir heyecanla takip ediyorum.
Sürpriz yaptın ve bir yarışmada jüri oldun. Nasıl bir jüri üyesi olursun?
Sürprizlere bayılırım. Benimle iyi örtüşeceğini düşündüğüm bir yarışma X factor. 3 tanesi benim 12 tane pırıl pırıl yarışmacımız var. Bütün jürilerin amacı tüm bilgilerini, deneyimlerini bu genç arkadaşlara aktarmak. Sadece kazanmaları için değil tabii ki, seçtikleri yolda başarılı ve güvenli yürüsünler diye... Nasıl bir jüri olacağımı hep beraber canlı yayınlarda göreceğiz ama içimden bir ses biz kazanacağız diyor (Gülüyor)
Bize başka sürprizlerin var mı?
Var açıkçası. Çok keyifli ve yetenekli bir ekiple nasip olursa biraz ucundan modaya dokunacağım. Sanıyorum güzel bir ilk daha olacak. Moda ve çektiğim fotoğraflar, bu kez dergi sayfaları yerine giysilerde buluşacak. Bir kaç sürpriz daha var ama açıklamak için zaman lazım.