Oyuncu Engin Altan Düzyatan, bir kozmetik markası için yapılan ankette Türkiye’nin en centilmen erkeği seçildi. Düzyatan sosyal medya üzerinden kadınların yazacağı ‘gerçek bir centilmenin sahip olması gereken özellikler’i derleyip “Centilmenlik Kitabı”nı yazacak...
Kadınlar beni paralamasın nasipse evleneceğim
Nereden çıktı centilmenlik kitabı?
Avon’un planladığı bir şey. Bir anket başlatıyorlar Avon kadınları arasında. “Centilmen erkekte aradığınız nelerdir, bir erkek nasıl centilmen olur?” gibi sorular var içinde. Kadınlar da fikirlerini söylüyorlar. Bu fikirleri toplayıp kitap yapmaya karar veriyorlar.
Bu anketin sonunda en centilmen olarak sizi mi görüyorlar, neden Engin Altan Düzyatan?
Yeni bir erkek parfümü çıkarıyor Avon ve “Kim yüzümüz olsun?” diye bir anket yapıyorlar. Bunun karşılığında da ben çıkıyorum.
Siz centilmen bir adam mısınız?
Öyleyimdir ve dikkat ederim o durumlara. Alışkanlık gibi bir şey.
Yeni jenerasyonda birisinin kapısını tutmak, birini evden almak yok. Bunlara ters bakılıyor.
Bence centilmenlik cool bir şey ama sistem de değişti. Biz, gider kızı evden alır ve eve bırakırdık. Ama İstanbul’da bunu yapmak çok zor. Sadece bu da değil. Centilmenlik deyince kadına değer vermek geliyor aklıma. Egoizm değil de onların isteklerini düşünüp, hayal edebilmek. Eskisinden bu kısıma kaydı.
Oyunculuk gözlem yapmaktır
Eskiden kötü adamlar sevilirdi. Şimdi iyi adamlara aşık olunuyor.
Galiba öyle oldu.
Ben sizi ilk Kürklü Merkür ile tanıdım. Kendinizi nasıl bu kadar iyi yetiştirdiniz?
15 yaşımdan beri devam ediyor. O işten öncesi de vardı. Baktım ki bu işi profesyonel olarak yapmak istiyorum, oyunculuk okulunu okudum. Üstüne her yıl yurt dışına gidip oyun izlemeye devam ettim. Kendinle ya da başkaları ile uğraşmayı bıraktığın zaman bu iş olmaz.
Çünkü oyunculuk gözlem işidir, insanları takip etmenin de büyük faydası vardır. Toplum, düzen, dünya nasıl değişiyor onları takip etmek gerekiyor. Dünyadan ya da toplumdan bir haber oyuncu da elenmeye olmaya başlıyor. Çünkü sosyal çevreden uzaklaşıyorsun.
Oyuncu ne kadar halkın içindeyse o kadar malzeme topluyor işi için. Şan şöhret biraz bundan uzaklaştırıyor insanı. Çünkü bir mekana girdiğin zaman ilk önce sen fark ediliyorsun. İnsanları takip edip, izleme süren birazcık daha azalıyor.
Eskiden girer girmez mekanda gözlem yaparken, şimdi 20 dakika insanların beni izlemesi gerekiyor.
Tevazuyu hiç kaybetmediniz aslında. Bu sizi insanların gözünde yukarı çeken şey oldu.
Bunlar olduktan sonra hayatımda bir şey değişmedi. Başarılı işlere imza atıyorum,
Her role girmek ayrı bir süreç olmalı sanırım.
Hepsinde farklı. Televizyon, beyazperde ve tiyatro da ayrılıyor. Televizyonda oynadığınız karakterler biraz daha diğerlerine göre kolay, klişe ve köşeleri belirgin. Ayrıntılarına girmiyoruz ya da ayrıntılarını çok fazla süslemiyoruz. Başından itibaren belli bir tavır yakalanıyor. Ondan sonra büyük değişmelere uğramıyorsunuz. Ya da senaristleriniz problemliyse çok büyük değişimlere uğruyorsunuz. Karakter elinizden kaçıyor sonra. Sinemada başından sonuna karakteri biliyorsunuz. Sinemada yönetmenle olan mevzu önemli. Türkiye’de olmak bir bakıma dezavantaj. Yurt dışında olsaydınız çok ünlü olurdunuz değil mi?
Dezavantaj olarak düşünürsen çalışmayı bırakıp işe küsersin. Dünya globalleşti, küçücük oldu. Biz de burada aklı çalışan adamlar olarak varız, iyi yönetmenler yetiştiriyoruz. Avrupa’da ödüller alıyoruz. Orada isim duyurmak benim daha çok işime geliyor. Öbür taraftan bakarsan kendini yerden yere vur.
Tiyatroya çok yakışıyorsunuz.
Geçen yıl Diyarbakır’da oyun yönettim, iyice kanım kaynadı. Tiyatro yapmak zor. Çünkü üstünde yük daha ağır oluyor. Asıl tiyatroda oynamaktan zevk alıyorum. Önümüzdeki yıl ciddi planlar yapıyorum. Ben sinemadan da zevk alıyorum.
Var mı film?
Yazın var. Bu sefer dram olacak. Müzikle de ilgili bir iş.
Nasıl evlenmeye karar verdiniz?
Bir karar vermedim ilk zamandan beri var. Biri ile birlikteysen yolu bellidir. Doğru zamanda içinde hissetmendir.
Sizin kadar yakışıklı olup, bir kadına bağlanmak zor. İstanbul’da paralarlar sizi.
Paralanmak istemiyorum belki. Çok mutluyum böyle. Evleneceğim nasipse.
Güzel insanlar hayata 1-0 önde başlıyor değil mi?
Evet bu avantaj ama dezavantajları da var bunun.
Centilmenlik ‘cool’ bir şey
Haberin Devamı