Mali piyasalar dün Fed’in toplantısına kilitlenmişti. Saat farkı aleyhime çalışıyor. Siz sonucu biliyorsunuz; ben bilmiyorum. Bir an tereddüt ettim. Yazıyı yarına bırakmayı düşündüm. Neticede çerçevesini yazmakta yarar gördüm.
Dikkatiniz çekerim. Fed sadece ABD ekonomisinin gereklerine göre karar alıyor. Ama aynı anda Türkiye ekonomisinin kaderi belirleniyor. Bizzat bu olgu küresel para sistemindeki bozukluğa ciddi kanıttır. İleride ayrıntısına girmek isterim.
İlelebet para basamazsın
2008 mali krizi felakete dönüşmedi. Bir nedeni adeta sınırsız para basılmasıdır. Kitaba, yani ortodoks para teorilerine göre bu yapılamazdı. Gelişmiş ülke merkez bankacıları sağduyulu davrandı. Kitabı bir kenara atıp parayı bastılar.
Nasıl oluyor? ABD örneğinde, Fed piyasadan başkalarının borç senetlerini alıp yerine kendi borç senedini veriyor. Fed’in bilançosu büyüyor. Tanım: Para Fed’in borcudur. Her ay bu yoldan piyasaya 85 milyar dolar ilave likidite sağlıyor.
Nereye kadar? Enflasyon riski devreye giriyor. Enflasyona yol açmadan para basmanın bir sınırı olması gerekiyor. Nedir? Kimse tam bilmiyor. Politika kavgalarının esas nedenidir. Ancak sınır yüksek diyenler bile yaklaştığını kabul ediyor.
Kırk satır, kırk katır...
Operasyon iki aşamalıdır. İlkinde piyasaya verilen taze para kesiliyor. Ama eskisi kalıyor. İşsizlik oranının yüzde 7’ye inmesine bağlandı. Hâlen yüzde 7,3; yıl sonunda ulaşabilir.
İkincisinde Fed bilançosunu küçültüyor. Yani piyasadan para çekiyor. İşsizlik oranının yüzde 6,5’a düşmesi gerekiyor. 2014’de ulaşılabilir.
Somuta tercüme edelim. Aylık 85 milyar dolar likidite artışı yılbaşına kadar sıfırlanıyor. Bir yıl sonra benzer tutarlarla azalışa geçiyor.
İlk adım en zorudur. Bol likidite bağımlılık yaratır. Fazla kısma hâlinde piyasa sert tepki verir. Reel ekonomi sarsılır. Az kalırsa ileride daha güçlü kısma gerekir. Fatura daha da ağırlaşır. “Kırk satır, kırk katır” diyebiliriz. Kararın çok tartışılacağı kesindir.
Fed’in zor kararı
Haberin Devamı