2013’te Türkiye ekonomisi

Haberin Devamı

Geleneği sürdürüyorum. Yılın son yazısında çıkan yılı değerlendiriyorum. Çuvaldız ve iğne misali, öncelikle yılbaşında verdiğim tahminleri gerçekleşme ile karşılaştırıyorum. Ne demişler? Her iktisatçı kendi tahmini ile asılır.

1 Ocak’ta yazıma Ekodiyalog ekibinin tahminlerini bir tablo hâlinde koydum. Hesap sormak isteyenlere tabloyu kesip saklamalarını önerdim. En yakın çıkan tahminleri koyu yazdım. Alt satıra bugün itibariyle gerçekleşmeyi ekledim.

Sürprizi az yıl

Ekonomi açısından 2013 akılda kalan bir yıl olur mu? Hiç sanmıyorum. Geçtiğimiz yıla damgasını vuran siyasettir. Gezi’de yaşananlar, yolsuzluk dosyaları ve Hükümet-cemaat kavgası yakın tarihin kritik siyasi olayları arasındadır.

Ekonomide hiç sürpriz yok mu? Var. Tabloya bakınca hemen görülüyor. Kısmen iç siyaset, kısmen dış ekonomik gelişmeler döviz kurunun beklenenin çok üzerine tırmanmasına yol açtı. Benim 2 TL tahminime “uçuk” dendiğini hatırlatırım.

En önemlisi, Ekodiyalog ekibinin ortalama büyüme tahmini tam tutacağa benziyor. En zorudur. Ender rastlanır. Bizim başarımız mı? Bence konjonktürün sıradanlığından kaynaklanıyor. Canlanmanın güdük kalması bekleniyordu. Öyle oldu.

Olağan sapmalar

Dış açığı altın ticaretinin cilveleri saptırdı. Yılbaşında öngörülemezdi. Etkisini temizleyince dış açık beklenenin altında çıkıyor. Ekonomi yönetiminin talepte dengelenme hedefi ile tutarlıdır. Kurdaki artış dış dengeye bir gecikme ile yansır.

Ya enflasyon? Benim gıda ve enerji fiyatlarında beklediğim düzeltme gerçekleşmedi. Üzerine TL’de hızlı değer kaybı eklendi. Yüzde 7’yi aşması para politikası için kötü haberdir. Merkez Bankası’nın hükümete mektup yazması gerekiyor.

Döviz kurunda sakin bir yıl bekleniyordu. Öyle olmadı. Çünkü Merkez Bankası dövizi baskılama politikasını bıraktı. “Yeni normal” diyoruz. Siyasi kriz olmasa dolar yılı 2 TL’de bitirirdi. Sapmayı olağan buluyorum.

Okuyucularıma 2014’te sağlık, huzur ve refah diliyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR