Yüreğimiz öyle pır pır değil, mangal gibi

‘BİZ BANKA DEĞİL CUMHURİYET KURUMUYUZ’ DİYEN ÖZİNCE:

Haberin Devamı

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye ve bölgedeki terör olaylarından korkmadıklarını belirterek, “Yüksekova’da şube açıyoruz. Biz Kurtuluş Savaşı bankasıyız. Şimdiki riskler bize vız gelir. Öyle pır pır Selanik yürek değiliz. Bizde mangal gibi yürek var” dedi

İş Bankası Kafkaslar’a Batum üzerinden girdi. Batum şubesinin açılışını yapan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Suriye, İran ve Irak’la gerilen ilişkiler ve artan terör olaylarının kendilerini korkutmadığını belirterek, “Yüreğimiz öyle pır pır Selanik değil (Yürek Selanik: Çok ürkek anlamında bir deyim). Biz Kurtuluş Savaşı bankasıyız. Şimdiki riskler bize vız gelir. Bizde mangal gibi yürek var” dedi.

Yüreğimiz öyle pır pır değil, mangal gibi

Özince, “Bir bankacı gözüyle Suriye, Irak ve İran özelinde yaşanan hareketli zamanlar bankacılıkta nasıl yorumlanıyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bu soruyu bana Gürcistan Merkez Bankası yetkilileri de sordu. Kendilerine şunu söyledim; “Sizin Kafkaslar da bir volkandı, şimdi uyuyor. Ama maalesef Ortadoğu bir türlü uyumuyor. Türkiye’yi ilgilendiren her konu bizi de yakından ilgilendirir. Ama bunlar yönetilmez riskler değil. Ortadoğu’daki riskimiz Avrupa’dan daha az. Ürkmüyoruz...”

‘Paraları vitrine yığdık’

Ersin Özince ardından da Kıbrıs Barış Harekatı döneminden bir örnek verdi: “İş Bankası, Kıbrıs Barış Harekatı’nda veznelerin camının arkasına para yığıp, halkımıza güven telkin etmiş banka. Bankalarda parası olanlar, hesap sahipleri harekatın yarattığı gergin ortamdan tedirgin oldu. Paraları yığarken amacımız hesap sahiplerine, ‘Merak etmeyin, paranızı istediğiniz zaman çekebilirsiniz’ mesajı verip, güven ortamı sağlamaktı.”

Özince Türkiye ile ilgili risklerin kenilerine vız geldiğini belirterek, “Bizim sermayedarımızın yüreği pıt pıt atmıyor. Yüreğimiz pır pır Selanik değil. Sonuç itibarıyla binlerce kollektif serma- yenin gücü bu. Akşam yatıp da sabaha kalktığında ne yapacağım diye düşünmüyor. Biz banka değiliz. Biz Kurtuluş Savaşı bankasıyız. Bizde mangal gibi yürek var” dedi.

Özince’nin bu çıkışı üzerine gazeteciler, ‘Banka değil de nesiniz?’ diye sorunca Özince net iki kelimeyle yanıtladı: “Cumhuriyet kurumuyuz.” İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali de bölgedeki olaylarla ilgili, “Suriye’deki olaylar Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay’daki iş hacimlerini etkiliyor. Biz bölgedeki meslek erbaplarına bakıyoruz. Hangi müşterimizin, bu ticareti yaparken orayla ilişkilerden dolayı etkilenmesi ne olur ve bu süreci nasıl yönetiriz. Bizim işimiz bu” diye konuştu.

‘Ne korkacağım’

Terör olaylarına da değinen Özince, “Falanca banka gibi ‘Çok korktum, Güneydoğu’dan vs. bilmem ne’ demeyiz. Ne korkacağım... Örneğin o dönemde Kuzey Irak’ta Erbil’e şube açma kararı almıştık. Biz banka yönetimi olarak ‘Kim gidecek buraya?’ diye düşünüyorduk. Kürt kökenli arkadaşlarım geldi, ‘Biz gideceğiz buraya müdürüm biz gideceğiz’ dediler. Bu çok önemli... Askere gider gibi gidiyorlar. Bu tamamen inançla oluyor” dedi.

Diyarbakır ödemede lider

Özince, Hakkari Şemdinli’de şube açma planları olup olmadığı sorusuna ise “Yok ama Yüksekova’da açacağız” yanıtını verdi. Adnan Bali ise yeni şube ile ilgili şunları söyledi: “Açılış kararını aldık. Ersin Bey’in söylediği gibi şu ya da bu gerekçeyle 1.197 adet şubeyle Türkiye’ye malolmuş bir bankayız. Tası tarağı toplayıp başka bir yere gidecek halimiz yok.” Genel Müdür Adnan Bali, ayrıca kredi
konusunda Güneydoğu’yla ilgili çarpıcı bilgileri de aktardı. Bali, “Örneğin Diyarbakır, kredilerde lider olduğumuz illerin başında geliyor. Bu şehirde kredilerde de geri ödeme sorunu yaşamıyoruz, borçlarına çok sadıklar” ifadesini kullandı.

Türk müteahhitlerin işi 1 milyar $’ı aştı

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, son yıllarda artan karşılıklı ticari ilişkilerin, Türkiye’yi Gürcistan’ın en büyük ticari ortağı haline getirdiğini ve Türkiye’nin Gürcistan’ın toplam dış ticaretinde payının yüzde 16.2’ye ulaştığını belirtti. Özince, “Gürcistan’da Türk müteahhitler tarafından üstlenilen 83 projenin tutarı 1 milyar doları aşmış, bilhassa son dönemde hidroelektrik santralleri inşasında Türk şirketleri önemli bir yer edinmiştir. 200’ü aşkın Türk şirketi var. Türkiye son 5 yılda Gürcistan’a yapılan doğrudan yabancı sermaye yatırımları içinde 525 milyon dolarlık yatırım ve yüzde 8.7’lik payla da üçüncü sıradadır. Bu güçlü ticari birliktelik, İş Bankası Grubu olarak Gürcistan’ı odağımızda tutmamızı sağlamıştır” dedi.

Bali: Fırsat olursa banka alabiliriz

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali de artan ticaret hacmi ve yatırımlara katkıda bulunmak için şube açmaya karar verdiklerini belirterek, “Türkiye’nin en büyük bankası olmanın yanı sıra coğrafyamızın en etkili finans kurumlarından biri olarak, ülke ekonomimize dinamizm kazandıran özel sektör temsilcilerimizin faaliyetlerini uluslararası alanda da desteklemek üzere buradayız” dedi. Bali, ‘Banka satın alma olabilir mi’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Mümkündür. Çünkü Ersin Bey onu çok daha iyi biliyor. Daha önce Tiflis başta olmak üzere başka yerlerde çok yaygın olmasa bile belli sayıda şubeleri olan banka fırsatları da değerlendirilmiş durumda.”

Başbakan telefonla çağırdı Kafkaslar’a Batum’dan girdi

‘Türk işadamının olduğu ülkelerde bulunma’ parolasıyla temsilcilikler hariç 10 ülkede faaliyet gösteren İş Bankası, Kafkaslara da kuzeydoğu komşumuz Gürcistan’ın Batum şehrinden girdi. İş Bankası’nın Batum şubesinin resmi açılışı, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ve Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan Varshalomidze’nin katıldığı törenle yapıldı. Ersin Özince, Batum şubesinin açılış hikayesini de şöyle anlattı: “Yaklaşık 1 yıl önceydi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, telefonla beni aradı. ‘Yanımda sizi ülkesine davet edecek biri var’ dedi. Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan Varshalomidze, telefonda İş Bankası’nı yatırıma davet etti. İlk defa bir ülkenin başbakanı bizi çağırdı. Buraya gelişimizde ikinci önemli konu ise, izinlerin çok hızlı çıkması. Bankacılık otoriteleri normalde işi çok sıkı tutarlar ve uzatırlar. Fakat Gürcistan Merkez Bankası ve bankacılık otoritesinin süratli inceleme ve izin vermesine şahit olduk. 2-3 ay gibi kısa sürede tüm izinleri aldık.“

Azerbaycan’dan şube izni istedik ‘Banka al’ dediler

Batum’da yatırım ve ticaret yapan Türk firmaları, daha önce para göndermek için Artvin Hopa’ya geçiyorlarmış. 50 bin dolara kadar gümrükten geçirebiliyorsunuz. Bu yüzden Hopa’da gümrükte kuyruklar oluşuyormuş. Özince de grup şirketlerinden Şişecam’ın 1997 yılında Gürcistan’da özelleştirme kapsamında şirket alarak yatırıma geldiğini belirtti. Özince, ülkedeki gelişmeleri görünce banka olarak ‘Geç mi kaldık acaba?’ diye düşündüklerini aktardı. ‘Daha önce neden olmadı?’ diye sorduğumuzda ise Özince, “Bir ülkenin sizi kabul etmesi ve size izin vermesi kolay değil. Hatta ülkeler artık yapmıyorlar böyle şeyleri. Azerbaycan’dan istedik, ‘Katiyen olmaz gel buradan satın al’ dedi” diye yanıt verdi.

‘100 bin KOBİ kredi beklerken IMF’ye niye yardım ettiniz?’

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na (IMF) 5 milyar dolar borç verme kararı üzerine, “100 bin KOBİ kredi beklerken IMF’ye 5 milyar dolar yardım yapılacak olmasına anlam veremedik” dedi.

Özgenç, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, ”IMF’ye olan 23.5 milyar borcun 1.7 milyar dolara düşürüldüğü” yönündeki açıklamasına değinerek, ”Bu durum her halükarda Türkiye açısından memnuniyet vericidir. IMF’ye borçlu kalmaktan kurtulacağımız için sevincimizin ifadesi olarak 15 gün önce destekleyici açıklamada bulunmuştuk. Ancak IMF’ye 5 milyar dolar yardım yapılacağına anlam veremedik. Esnaf ve KOBİ’ler kredi beklerken borçlusu olduğumuz IMF’ye yardımı anlamakta güçlük çekiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin IMF’ye borç vermesini, bir firmanın kredi borcunun bulunduğu finans kuruluşuna destek vermek için başka bir yerden borç para bularak vermesine benzeten Özgenç, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Türkiye’nin de ortağı olduğu IMF’ye Meksika’da yapılan G-20 toplantısında küresel ekonomik kriz konusunda IMF kaynaklarının güçlendirilmesi yoluyla küresel finansal istikrara katkı yapmak için IMF yönetiminde oluşturulacak havuza 5 milyar dolar yatırılacağına dair söz verilmiş olabilir. Ama başka yerden borç alıp da bankaya borç vermenin bir anlamı yok. KOBİ’lere faiz destekli kredi verilseydi daha iyi olurdu. Çünkü Kasım 2010’da 100 bin KOBİ’ye yönelik KOSGEB çıkışlı 3-4 milyar TL kredi verileceği açıklanmıştı. 2 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen hâlâ o krediler verilemedi.”

DİĞER YENİ YAZILAR