Merkez Bankası’nın sürpriz hamlesinden sonra gözler 20 Eylül Perşembe günü açıklanacak Orta Vadeli Program’a çevrildi. Derleyici bir yeni yol haritası, piyasalar için umut olacak. Ayakları yere sağlam basan OVP ile borsa 98 bini zorlar, kurda gevşeme devam edebilir
Merkez Bankası geçtiğimiz Perşembe günü üzerine düşeni yaptı: 1 haftalık politika faizini yüzde 24’e, gecelik borç verme faizini yüzde 25.50’ye ve Geç Likidite Penceresi (GLP) faizini yüzde 27’ye yükseltti. Piyasayı geriden izlemek yerine; ön alıyor olmasa da piyasa faizlerine yakınsayan/dengeleyen bir faiz politikasına ulaştık. TCMB’nin; kendi ihraç ettiği para biriminin faiz oranında piyasaların çok gerisinde kalması kabul edilebilir bir durum değil. Geçtiğimiz Perşembe günü yapılan PPK (Para Politikası Kurulu) toplantısına kadar TCMB, piyasaların oldukça gerisindeydi.
725 baz puanlık bir artış ile yüzde 25.00 politika faizi seviyesine gelinmesinin daha doğru olacağına inandığımı geçen hafta yazmıştım. TCMB; 625 baz puanlık politika faizindeki bu artış ile bir yandan piyasadaki “işgören faiz” seviyesine oldukça yaklaşırken, diğer yandan piyasaların çok gerisinde kaldığı ithamından bir nebze de olsa kurtulma konusunda ciddi adımlar attı. PPK kararı sonrasında dolar/TL kurları 6.45’li seviyelerden 6.0150’li seviyelere kadar geriledi.
Merkez Bankası üzerine düşenin önemli kısmını hayata geçirdi. Bundan sonra görev maliye politikalarına; yatırım ve stratejik harcamaların doğru planlanmasına düşüyor. Bu planlama ile ilgili olarak da eski adıyla; Orta Vadeli Plan (OVP) hayata geçecek. İhtimaldir ki yeni dönemde bu planın adı değişecek, işlevi benzer olacak. Ekonominin yakın ve orta vadede ne yöne gideceğine dair yol haritası ve bu yol haritasının gerçekleştirilmesi için gerekli olan “metriklerden” bahsedilecek.
OVP’nin ilk cümlesi...
Birkaç ertelemeden sonra OVP’nin 20 Eylül Perşembe günü kamuoyu ile paylaşılacağı açıklandı. Açıklanacak OVP’nin en azından önümüzdeki 2-3 yıllık mümkünse daha uzun vadeli planların kamuoyu ile paylaşılacağı bir plan olacağı varsayımı kuvvetli bir varsayım. OVP’nin amacı ve ne yöne gitmek istediğini göstermesi açısından bana göre ilk cümlesi; daha doğru ‘varlık amacı’; benim olduğu kadar piyasa katılımcıları açısından da önemli olacak. Kamuoyu ile paylaşılacak olan programın bana göre ilk ve en önemli cümlesi “Bu program Türkiye’nin küresel anlamda yatırım yapılabilir (notuna ulaşmayı hedefleyen) bir ülke haline gelmesi amacıyla hazırlanmıştır” olmalı.
“Buna göre” diye de devam etmeli ve yapılması gerekenlerin, ulaşılması beklenen hedeflerin neler olduğu, bu hedeflere ulaşmak için ne gibi kaynaklar kullanılacağı ve bu kaynakların nasıl elde edileceği ilk baştan açıklanmalı. Ne gibi sonuçlara ulaşılması hedeflendiği ve buna ulaşmak için nasıl bir “takvim” takip edileceği de şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalı.
OVP’de açıklanacak hedeflerin kaynakları neler oldu, bu kaynaklara ulaşmak için neler yapılacağı (Yurt dışı borçlanma, vergi artışları v.b.) mutlaka paylaşılmalı ve hem kaynak hem de hedef konusu “ölçülebilir” ve “izlenebilir” olmalıdır.
“Kamu tasarrufu” mutlaka olmalı ve bu tasarruf “hedefli ve ölçülebilir” olmalı ki halk olarak bizler de tasarruf edelim. Zira yeni OVP; harcamadan çok, yeniden yapılandırma-tasarruf-devletin yeniden küçülmesi üzerine kurulu olmalı diye düşünüyorum.