Bu hafta hem veri yoğun, hem de karar yoğun bir hafta olacak. Piyasa-politika arasında geçtiğimiz haftanın en yoğun tartışmasının yaşandığı “Yüksek enflasyon mu yüksek faizin, yüksek faiz mi yüksek enflasyonun sebebidir” kısır çekişmesine yeni bir açılım getirecek olan TÜFE rakamı yarın açıklanacak. Geçen ay yüzde 1.34 olarak açıklanan Nisan ayı TÜFE rakamının yüzde 0.5’lik bir artış olacağı tahmin ediliyor. Geçen yılın Mayıs ayında TÜFE’nin yüzde 0.15 arttığının hatırlarsak, piyasa beklentisi göre tüketici enflasyonu “çift hanenin” hemen altında kalacak. Ancak pazardaki işlenmemiş gıda fiyatları konusundaki kişisel gözlemime göre fiyatların ancak bu hafta düştüğünü varsayacak olursam, benim tahminim Mayıs ayında “çift haneyi” göreceğimiz yolunda. Bu da tartışmanın daha da süreceği anlamına geliyor!
Bu hafta önemli kararlar İngiltere ve Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelecek. İngiltere Merkez Bankası’nın herhangi bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ancak ECB’den artık bir veya birkaç adımın birarada gelmesi bekleniyor. Her ne kadar şu andaki politika faizi olan yüzde 0.25’in 10-15 baz puan indirileceği bekleniyor ve fiyatlamalara dahil ediliyor olsa da asıl beklenen bu indirime nelerin eşlik edeceği. Bankaların ECB nezdinde tuttukları mevduatlara “negatif faiz” verilmesi (banka ECB’de parasını tutarsa, üste faiz verecek demek!) veya yeni bir Bedava Para Paketi (BPP) yani parasal genişleme (LTRO) seçenkeler arasında. BPP olursa; bunun hangi mekanizmalarla devreye sokulacağı ve kimleri hedefleyeceği önemli. KOBİ’leri hedeflemeyen bir BPP’nin bir işe yaramayacağı artık anlaşılmış görünüyor.
Faizlerdeki bir indirimi euro’ya sınırlı etki yapacaktır. Ancak “anlamlı” bir BPP buna eklenecek olur ise bu durum euronun değer kaybetmesi anlamına gelecektir ki birçok AB ülkesi bundan da memnun olacaktır!
Bu haftanın önemli verilerinden birisi de haftanın son günü açıklanacak olan ABD’deki işsizlik oranı ve Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi. Geçtiğimiz hafta birinci çeyrekte yüzde 1 küçüldüğü açıklanan ABD’de de işsizlik oranının yüzde 6.4’e çıkması, TDİ’ın da 215 bin kişilik bir artış kaydetmesi bekleniyor. Eğer ECB’den radikal kararlar gelmiş ise bu verilerin etkisi sınırlı olacaktır. Ancak ECB; Almanya korkusuyla (!); “sınırlı bir faiz indirimi” yapmış, BPP’yi “ileri bir tarihe” ertelemişse ABD verisi önem kazanacaktır.
“Mayıs’ta sat ve uza!” sendromu bu yıl Mayıs’ta yaşanmadı! Ancak bu sendromun, bu hafta alınacak kararlar sonrasında “yeniden” devreye girip girmeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Altın ve emtia fiyatlarına bakınca, gelişmiş ülke borsalarının “şişmiş” olduğunu ve gelecek verilerle birlikte bu piyasalarda bir “kâr realizasyonu” olasılığının artacağını düşünüyorum. Bu haftanın kapanışı, yazın nasıl geçeceğine dair önemli ipuçları verecek!
Yazın kaderi bu hafta çizilecek!
Haberin Devamı