2016 oyun kartlarının yeniden dağıtılacağı bir yıl olacak. Çin düşük büyümeye alışacak, petrol zengini ülkeler yaşamak için borçlanacak, İran önemli pazar haline gelecek. Fed’in 3 kez faiz artırması beklenirken, altın 1.000 dolardan dönecek.
Her yıla tek kelimelik bir ad koymaya çalışıyorum. Bu seneki İngilizce oldu: ‘Reshuffle’ Yılı. Oyun kartlarının yeniden karılarak dağıtılması ya da görevlerin yeniden tanımlanması, görev yerlerinin değiştirilmesi gibi bir anlamı var. Benim yeni yıl için beklentilerime tam uyan bir isim oldu bu.
İki seçimi, İran’ın Batı ile barıştığı, savaş uçağının düşürülmesi ile Rusya gibi bir ülkeyi karşımıza aldığımız, petrolün 34 dolara düştüğü, TL’nin dolar karşısında yüzde 25’i aşan oranda değer kaybettiği bir yılı geride bıraktık.
Bugün; kartlar yeniden dağıtılırken 2016’da dünyada neler olacak diye bakalım, yarın Türkiye’yi ele alırız...
Sınırımızdaki savaş şiddetini artırırken, savaşın tarafları da artıyor. IŞİD ile mücadele eden iki ana grup oluştu. Birinci grupta Çin, Rusya, İran, kısmen Irak ve Esad rejimi ve diğer grupta da bizim de dahil olduğumuz NATO, Suudi Arabistan ve Katar yer alırken, sorun gittikçe içinde çıkılması zor bir hale geliyor. Bölgede kartların yeniden dağıtılmasıyla birlikte büyük olasılıkla bu yıl (en geç 2017’de) Suriye ve Irak’ta sınırlar değişecek. Sınırlar bu yıl çizilmeyebilir ancak dağıtılan yeni kartlara göre oyun yeniden oynanacak. (Umarım bize gelen el iyi olur)
Sadece Ortadoğu’da değil dünyanın bir çok yerinde kartlar yeniden karılacak ve dağıtılacak. Çin, düşük büyüme ile başa çıkmayı öğrenecek. Çin’in bu yıl yüzde 6’nın altına düşmesi olasılığı hiç de az değil. Yuan’ın kontrollü değer kaybetme ihtimali hiç de düşük bir olasılık gibi durmuyor.
Sık sık devalüasyon haberleri duyabiliriz
Rusya, Brezilya, G.Afrika, Şili, Suudi Arabistan, Kanada, Avustralya gibi doğal kaynaklara dayalı ekonomiler; düşen emtia fiyatlarıyla birlikte, yeni dönemde yeni şartlara uyum sağlamakla uğraşacak. Emtia ihracatçıları ellerine gelen ‘düşük fiyat’ kartıyla oyunu oynamaya çalışacak. Başta Suudi Arabistan ve Rusya olmak üzere birçok petrol ihracatçısı ülke İran’ın da pazara girmesiyle daha da zorlanacak, rezerv kayıpları ve hatta küresel piyasalardan borçlanma yoluna girecekler. Yıl boyunca, emtia üreticisi ülkelerden özellikle de paralarını dolara ‘bağlamış’ olanlardan sıkça devalüasyon haberleri gelecek. 2016 yılı önce bölgemize, sonrasında da dünyaya BARIŞ getirsin...
Euro ilk yarı değer kazanır
Euro tarafında Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Mario Draghi’nin parasal genişleme çabaları devam etse de yılın ilk yarısında ‘euro’nun dolar karşısında değer kazandığına, ilk aşamada 1.1250, sonrasında da 1.1750-1.1825 seviyelerine kadar devam edebilecek bir “düzeltme” yaşanacak. Sonrasında yeniden 1.00 seviyelerine doğru bir hareketi tartışıyor olacağız.
1.000 doların ‘altın’ı görür ama...
Altın fiyatlarında yılın ilk çeyreğinde 1.000 doların altına inilecek, 900-940 dolar/ons seviyeleri test edilecek. Sonrasında altın fiyatlarında uzun vadeli bir yükseliş trendi başlayacak. Yılın sonuna doğru yeniden 1.200 dolarlar konuşuluyor olabilir. Dolar endeksi (DXY) yılın ilk yarısında ‘euro’daki müstakbel “düzeltme” nedeniyle 93.50-95.00 bandına kadar geri çekilebilir. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren 100 seviyesini yeniden yukarı aşarak, 2017’de görülmesi ihtimalinin daha yüksek olduğu 120’ye doğru yeni hareketine başlayabilir.
Fed 4 kez artırmaz
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışı, Başkan Janet Yellen’in Aralık’taki toplantıda söylediği gibi 4 kez olamayacak, artış 3’te kalacak. 2016’nın sonunda faiz oranları ancak yüzde 1.00 seviyesine çıkabilecek.
ABD seçimleri kritik
Kasım ayında ABD’de Başkanlık seçimleri yapılacak. Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren dikkatler ABD’ye kayacak. Küresel gerginliğin artarak sürdüğü, piyasalarda oynaklığın devam ettiği bir ortamda ABD’de hangi ekolün galip geleceği merakla beklenecek. Cumhuriyetçiler’de Trump veya ekolü mü, Demokratlar’da Hillary Clinton mı? Tahminim Clinton’ın ipi göğüsleyeceği yönünde. Trump veya “ekolü” Beyaz Saray’a çıkmayı başarırsa dünyayı “gergin” günler beklemesinden endişe ederim.
Kıbrıs’ta “barış” imzalanacak. Her ne kadar bu barış Türkiye’nin arzuladığı şartlarda olmasa da KKTC vatandaşlarının tercihleri öne çıkacak.
İran iştah kabartıyor
İran ile Batı arasındaki anlaşmanın ilk adımları hayata geçmeye başlanacak, İran bir yandan “resmen” ihracatçı olarak petrol piyasalarına yeniden dönerken, diğer yandan yaptırımların hafiflemesi ile artacak küresel ticareti ile tüm dünya için önemli bir “pazar” olacak.
Dış politikada İsrail ile yaşanan ilişkilerin “normalleştirilme” sürecinin benzeri İran ile de sağlanabilirse (Rusya için normalleşme çok daha uzun zaman alacaktır diye düşünüyorum) biz de bu pazardan pay alabiliriz.
Petrolde 20 dolar hayal
Petrolde 20 dolar görülmeyecek. Kısa bir süre için 26 dolar seviyesi belki denenebilir ancak kalıcı olması zor. Bütün yıl boyunca her gün 30 dolardan petrol almaya hazırım. (Benimki hayali iddia tabii ki) Kısa süre için 30 doların altına inilse bile, Haziran’daki OPEC toplantısı sonrasında petrol fiyatlarında bir artış olmasını bekliyorum. Bunun “mazereti” de ABD’de azalan Kaya Gazı Petrolü üretimi olacak ve bu mazeret kısa süreli bir etki yapacak. Brent petrolü ile WTI arasındaki farkın 4 doların üzerine (Brent lehine) çıkması artık zor. Brent petrolde yılın ikinci yarısında önce 48, ardından da 55 dolarların test edilmesi olasılığı yüksek. Doğalgaz fiyatları; İsrail ve İran’ın devreye girmeseler bile “saha kenarında ısınıyor” olmalarından dolayı; petrole kıyasla daha az yükselecek.