Ya Amerika da bono satamazsa?

Haberin Devamı

FED başkanı Bernanke’nin Pazartesi günü yapacağı konuşma öncesinde, Wall Street Journal’da bir yazısı yayınladı. Konuşmasında zaten değineceği konular, öncesinde gazetede yer aldı. Son zamanlarda önemli kanaat önderleri ya da politika yapıcılarının tercih etmeye başladıkları bir yöntem.

Bernanke yazısında ve devamında da konuşmasında temel olarak parasal rahatlamanın devam edeceğini, “uyumlu” para politikalarının gerektiği kadar sürdüreleceğini söylüyor. Faiz artırımlarına gerektiğinde gidilebileceğini, ancak bunun zamanla ve yumuşak geçiş şeklinde olacağını belirtiyor.

Enlasyonist bir döneme geçildiği takdirde ise; sorumlu bir merkez bankası başkanı olarak; halihazırda 800 milyar dolar olan (ki meşhur TARP paketi 700 milyar dolardı); bankaların FED’deki hesaplarında tuttukları serbest rezervlerinin azaltılması yoluna gidilecekmiş. Bunun için; yani piyasadaki paranın çekilmesi için kullanılabilecek yöntemlere değinmiş. Buna göre:

Yeni uygulamalar yok

- FED, sadece bankaların değil, kamu kurum ve kurumlarının da dahil olduğu finansal kurumlarını hepsini kapsayacak tarzda büyük ölçekli “revers repo”yaparak parayı çekebilir.

- Amerikan Hazinesi bono/tahvil satar, elde ettiği fonları mevduat olarak FED’e yatırır.

- Kongre’nin verdiği yetkiye dayanarak; FED faiz verdiği vadeli banka mevduatları için “mevduat sertifikası” çıkarır. Banka bunları almak için rezervlerini kullanır, diğer yandan da bunları müşterilerine sunabilir.

- FED, bankaların reserv miktarlarının azaltılmasında, elinde tuttuğu uzun vadeli menkul kıymetlerin satışı yöntemlerinden birini kullanabilir.

Bunların hemen hepsi klâsik “açık piyasa işlemlerinde” kullanılan yöntemler. Aralarında çok da yeni bir uygulama yok gibi.

Asıl kafa karıştıran, böylesi bir yazının yayınlanması ve enflasyon endişesi henüz daha piyasalarca satın alınmadan, FED’in bu konuya değinmesiydi. Bayram değil, seyran değil vakası... Bu “çıkışın” ardında bir tür “sözel müdahale” var. Üstelik bu sözel müdahale “yazılı” yapılarak kalıcı hale de getirilmiş durumda.

İhalelerde sorun mu yaşanıyor?

Bu sözel müdahalenin; ABD Hazine’sinin bazı borçlanma ihalelerinde sorun yaşadığı, Vietnam, Filipinler’de ihalelerin iptal edildiği, Hindistan ve Çin’de devlet tahvillerine beklenen talebin gelmediği bir ortamda gelmesi manidar. Çin Maliye bakanlığının ard arda üç ihalede satmak istediği tutarın ancak yüzde 85.7’sini borçlanmayı başardığı bir dönemde Bernanke; piyasalara faiz artışlarının “en son seçeneklerden” biri olduğu mesajını vermeye çalışıyor. Faiz artışlarının “zamanla ve yumuşak geçiş şeklinde” olacağını açıklaması da faiz artışlarına başlanacağı zaman, piyasayalara önceden “tüyo verileceği” izlenimi yaratılıyor.

Kısacası Bernanke, “Korkmayın, Amerikan Hazine’sine borç verin. Bir sorun olduğunda ben yanınızda olacağım” diyor (Olmadı mı? En berbat kalitedeki bonoları bile aldı). Yeter ki bu aralar bir sorun olmasın diyor. Aman ha, beklentilerden iyi gelen kârlar nedeniyle coşan piyasalar, “ABD borçlanamıyor” gibi bir sebeple strese girmesin.

Zira zor bela tamir edilmiş gibi görünen çarklar yeniden duracak olursa; bu kez tamiri için, finansal yöntemlerden çok daha fazlası gerekecek.

DİĞER YENİ YAZILAR