VOB aslına dönecek mi?

Haberin Devamı

Önceki günkü Dünya Gazetesi’nin haberine göre VOB dövizde “kaldıraçlı işlemlere” ve “gecelik faizlere” dayalı kontratlar “çıkaracakmış”! VOB’un geçtiğimiz yıl işlem hacminin yüzde 91.42’si IMKB 30 endeksine dayalı VOB Endeks 30 kontratında gerçekleşmiş. Bir önceki yıl bu oran yüzde 97.2 imiş. İşlem hacmindeki düşüşün bir kısmının endeksteki düşüşten, bir kısmı da dolar/TL kontratlarındaki işlem hacminin artışından kaynaklandığı söylenebilir.

İncelendiğinde VOB’un işlem hacminde altın dışında emtianın payı neredeyse hiç yok. Emtia olarak anılabilecek “kurbanlık koyun kontratlarında” hedeflenen işlem hacminin çok gerisinde kalınmış. Ha keza son aylarda işlem görmeye başlayan elektrik kontratları ve geçtiğimiz yıl ortasında işleme konulan İMKB 30İMKB 100 endeksleri arasındaki fark üzerine “yazılan” kontratlar için de durum aynı.

VOB için varsa yoksa finansal piyasalara dair kontratlar. VOB kuruluş amacı olan “tarımsal emtia piyasalarında öngörülebilirliği arttırmak” adına çok da fazla bir şey yapmıyor. Mazereti de hazır: Lisanslı depoculuk Türkiye’de yok. Haklı olmasına haklılar da bunu hayata geçirmek için VOB ne yapıyor? En azından bu konuda gerekli alt ve üst yapının oluşturulması için girişimlerde bulunmak ve bunu hayata geçirmek VOB’un asli fonsiyonuna hizmet etmeyecek mi?

Ancak VOB pek oralı değil. Geçtiğimiz yılın 19 Şubat günü Vatan Gazetesi’nde “Ey Türk çiftçisi, pamuk ek!” başlıklı bir yazı yazmıştım. O günlerde pamuk fiyatları dünyada rekor kırıyordu!

Fiyatların “zirve yaptığı” tarihler fiziksel pamuğun tarlaya ekildiği tarihlerdi! Dünya fiyatlarını (ya da benim yazımı) gören çiftçiler pamuk ektiler ise; ki ektiler; bugün ciddi bir kayıp ile karşı karşıyalar. Bir yandan kur ve petrol fiyatlarından dolayı maliyetleri arttı, diğer yandan da ürünlerinin hasadını yaptıkları geçtiğimiz iki üç ayda en düşük dünya fiyatlarıyla karşı karşıya kaldılar. Kendilerini koruyabilecekleri ellerinde hiç bir enstrümanları yoktu. Uluslararası piyasalardan kendini “hedge” edebilmiş Türk çiftçisinin olduğunu da sanmıyorum.

Halbuki VOB bu imkânı onlara sunabilirdi, sunmalıydı! Yolunu da 19 Şubat 2011’deki yazımda göstermiştim:

“Ey VOB... Çiftçiye yardım et!”

Diyelim ki çiftçiler cari fiyatları cazip bulup bu işe girdiler; pamuğu ektiler, suladılar, çapaladılar, ara yaptılar. Aylardan Ağustos oldu. Ya bu fiyatlar tıpkı petroldeki gibi tepetakla düşerse [ki düştü! 7 Mart 2011’de 2.20 cent seviyesine kadar çıktıktan çok sert bir şekilde 14 Aralık 2011’de 0.845 cent/pound seviyesine kadar geriledi. Yüzde 61.5’lik bir düşüş!] o zaman çiftçilerin hali nice olur? Tarlayı söksen, sökemezsin! Yaptığın “mesarif” bir tarafa, yerine ne ekeceksin?

Artık bunun da bir çaresi var: Vadeli kontratlar. Her ne kadar “çalışmıyorsa da” VOB’da pamuk kontratı var. Lisanslı depoculuk olmadığı için çalışmadığı söylense de VOB; İMKB 30 endeks kontratının tatlı kazancından bunları hayata geçirmeye bir türlü fırsat bulabilmiş değil!

Çiftçilerin korunması için VOB bu kontratların hayat geçmesi için ne gerekiyorsa yapmalı. Yapamıyorsa da ABD pamuk kontratlarının Türkiye’de işlem görebilmesi için gerekli altyapıyı hazırlasın. [Olmaz demeyin! Atın ons/dolar kontratları geldi!] Hem çiftçiye hem de sanayiciye faydası olsun!”

Anlaşılan VOB ya bu yazıyı okumadı, ya da finansal kontratlardan gelen “tatlı kârdan” vazgeçemedi!

Bu arada merak ediyorum... 1 trilyon TL’lik piyasa değerine ulaşmayı kendine hedef olarak koymuş olan yeni İMKB başkanı, VOB’un “kullanımına verilen” endeksleri geri almak isterse, VOB’un elinde ne kalacak?

DİĞER YENİ YAZILAR