TL’nin yabancı para birimleri karşısındaki değeri, yani kurlar için son günlerde çokca tartıştık. TL’nin değerinin artmasının ihracatı olumsuz etkilediği, buna karşın ithalatı artırdığı konuşuldu durdu.
Hem dolar hem de euro bölgelerindeki ekonomik sorunlar, gelişmekte olan ülke piyasalarına girişi artırırken, yerel paraları da değerli hale getirdi. Aslında bu sorun sadece gelişmekte olan ülke paralarının sorunu değil. Bir başka para birimi daha bu konudan muzdarip: Japon Yeni. Önceki gün 83.59 ile 1995 yılı Nisan ayında görülen 79.75 seviyesinden bu yana en düşük seviyeye gerilemiş (değer kazanmış) durumda.
Japonya’da da kurlara müdahale konuşulmaya başlandı. Japon Başbakanı’nın, Japon Merkez Bankası Başkanı ile olağanüstü görüşeceği konuşulur oldu. Müdahale konusunda “deneyimli” olan Japon Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası bunun çok da işe yaramayacağını öğrenmiş olsa gerek. Yine de hem reel ekonomi tarafından hem de politikacılar cephesinden “kura müdahale edilecek” beklentisi oluşmuş durumda.
TL cephesinde de benzer tartışmalar, beklentiler var. Neyse ki tartışma Japonya’da Türkiye’den daha önce yapılıyor. Şimdi; tıpkı denizcilerin rotalarını ya da denizdeki sığlık veya yükseltileri belirleyebilmek için kullandıkları işaretler yani kerterizler gibi bizde Japon yenini izleyeceğiz. Bayramdan sonra ihracatçılarla bir araya gelecek Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Japonya’da yaşanacakları yakından izleyeceğinden eminim.
Aslında Japonya’nın durumu tam bir “vaka”. Zira ders kitaplarında 20 yıldan bu yana resesyonla mücadele eden, kamu borcunun gayrisafi milli hazılasına oranı yüzde 200’lerde dolaşan, faiz oranları “pratikte sıfır” olan bir ülkenin para biriminin nasıl olup da değerlenebildiğine dair herhangi bir “paragraf” yer almıyor. Yani durum “teoriye uymuyor”. Sırf bu nedenle bile yen sadece bizim için değil Amerika başta olmak üzere hemen herkes için iyi bir “kerteriz”.
Japonya’da kurlara müdahalenin (olur ise) yönteminin, miktarının ve hızının yakından izlenmesinde fayda var. Zira bu tarz müdahalelerin yeni pozisyon almak ya da eldeki pozisyonu iyi fiyatlardan boşaltmaktan başka bir işe yaramadığına inanan birisi olarak yendeki hareketler bizim için ipucu sağlayacaktır.
Müdahale gelmediği takdirde yenin tarihi zirvesi olan 79.75’e kadar yükselmesi söz konusu. Benim tahminim bu seviyeye kadar müdahale gelmeyebilir. Ancak bu seviyenin altına inilmesi müdahale taraftarlarının sayısını artıracaktır. Yenin değer kazanmasının ardından belki de tek makul açıklama artan “çift dip” endişeleriyle kapatılan pozisyonlar. “Carry trade” için kullanılan yenler, menşeilerine iade ediliyor.
TL için MB’nin tavrı bayramdan sonra netlik kazanacak. Görünen o ki Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, herhangi bir döviz müdalesinden yana değil. Daha çok ihracatçıların; dolaylı maliyetlerin düşürülmesi, enerji girdi maliyetlerinin azaltılması, KOSGEB ya da Eximbank aracılığıyla ucuz (ve kolay) kredi sağlanması gibi “sair” yöntemlerle desteklenmesi gerektiğini söyleyecektir.
Kur konusunda halen daha Hükümet’in yapabileceği pek çok şey var.
TL için kerteriz: Japon Yeni
Haberin Devamı