Amerika’dan sonra Avrupa Birliği de (AB) bankalarını stres testine tabii tutuyor. Ekonomik ve finansal krizlere ne kadar dayanıklı olduklarını ölçecekler...
Hisse senedi piyasalarına bakarsak, bankalar bu testi “başarıyla” geçecek, herhangi bir sorun çıkmayacak. Hatta bu beklenti euroyu, dolar karsısında son bir ayın en yükseği olan 1.2702 seviyesine kadar yükseltti. Amerikan piyasaları hatta bu işi daha da abartarak, “Ortada bir sorun olsaydı Avrupa piyasaları bunu bizden önce fiyatlardı” görüşleriyle daha da yükseldi. Avrupa borsaları yukarıya gittiğine göre, demek ki ortada bir sorun yok” diyen Dow Jones endeksi önceki gün 10.000 psikolojik eşiğini geçti. Bu seyir dün de devam etti. Bugün ya da önümüzdeki haftanın ilk günlerinde 10.270 seviyelerine kadar bu yükseliş devam edebilir.
Yanlız benim aklıma takılan bazı sorular var... Başta Yunanistan olmak üzere bazı ülkelerin kamu borçlarının yeniden yapılandırılması (ya borçlarının bir kısmının “silinmesi” ya da uzun yıllar boyunca faiz ödemeyecek şekilde uzatılması) konuşuluyor.
Peki bu ülkelere borç verenlerin çoğunluğu Avrupalı bankalarsa, yeniden yapılandırma gündeme gelirse nasıl olacak da bu testten geçecekler?
91 bankanın tabii tutulacağı test için kötümser senaryoda AB Bölgesi’nin yüzde 3 küçülmesi, olası bir “yeniden yapılandırmada” Yunanistan’ın borcunun yüzde 17’sinin ödenmemesi varmış. İş oraya giderse yüzde 17 değil yüzde 25-30’dan aşağısının kurtarması hayli zor!
Peki nasıl olacak da hiç sorun çıkmadan bankalar bu stres testini geçecekler?
Varsayalım ki göstermelik birkaç kurban dışında hepsi bu testi geçer ise, bu bankacılık sektörü açısından başarılı bir sınav mıdır?
Bence değil. Kimsenin strese girmeyeceği bir test olabilmesi ancak, “AB’nin resmi para birimi nedir? (Cevap: Euro)” benzeri herkesin bilebileceği sorular sorulursa mümkün. Peki bu test, gerçek bir test midir? Böylesi bir sınavda kimse kalmazsa, bankacılık sektöründe kaybolan güven nasıl yeniden tesis edilebilecek?
Önemli bazı isimler sınavdan kalmalı ki, bunun gerçek bir sınav olduğu anlaşılsın, hissedilsin. Testi “gerçekten” geçenlerin değeri anlaşılabilsin. Aksi takdirde kimse sonuçlara ve de ileriye güvenmez ki!
23 Temmuz’da sonuçlar açıklanacakmış. O güne kadar piyasalar, herkesin testi geçeceği, “oyunun aynen devam edeceğini” satın alıyor! Reel ekonominin öncü göstergelerinden kuru yük navlunlarından yola çıkılarak hesaplanan “Baltic Dry endeksi” 27 Mayıs’taki 4.209 seviyesinden dün itibarıyla neredeyse yarı seviyesinin bile altı olan 2.018 seviyesine geriledi!
Yine finansal piyasalar reel ekonominin önünde mi gidiyor diye sorulabilir.
İyi de borsalar böylesi bir düşüşü hiç fiyatlamadılar ki!
Stres testi kolaysa kimse strese girmez ki...!
Haberin Devamı