Sığ piyasada ‘sanal’ hareketlere dikkat!

Haberin Devamı

Kuzey yarıkürede tatil ayına girildi. Likiditenin azaldığı böylesi dönemlerde uçlara gidilebilir. ‘Derinliksiz fiyatların’ yaratacağı ruh haline sakın kendinizi kaptırmayın.

Geçtiğimiz hafta merkez bankalarının toplantılarıyla hayli hareketli geçti. ABD (Fed), AB (ECB), İngiltere (BoE) merkez bankalarının para politikası toplantıları vardı. Her üçü de beklemeyi tercih ettiler ve faizlerinde bir değişikliğe gitmediler. Özellikle Fed’in kararları önemliydi. Anlaşılan Fed “parasal genişlemenin ne zaman yavaşlatılacağı” kararını en azından Eylül’e bırakmış görünüyor.

Geçtiğimiz haftanın son gününde açıklanan ABD Temmuz ayı “tarım dışı istihdam” verisi ve işsizlik oranı kafaları bir parça karıştırdı, belirsizliği artırdı. Neden derseniz, tarım dışı istihdamdaki artışın 185 bin kişi olması beklenirken, artış 162 bin olarak açıklandı. Buna karşın işsizlik oranının yüzde 7.6’dan, 7.4 ile son 4.5 yılın en düşük seviyeye inmesi verilerin olumlu tarafıydı. İlk bakışta bu 2 verinin farklı yönleri işaret etmesi, Fed’in tahvil alımlarını yakın zamanda azaltıp azaltmayacağına dair soru işaretlerinin artmasına neden oldu.

Fed’in tavrı önemli

Buna karşın piyasaların tavrı daha net idi. Euro/dolar paritesine ve artarda rekorlar kıran ABD hisse senedi piyasalarına bakıldığında son verilerden sonra piyasa katılımcıları Fed’in; en azından korkulduğu kadar yakın bir tarihte; parasal genişlemeyi yavaşlatması olasılığını düşük görüyor. “Fiyatlama davranışları” da bu beklentiye uygun gelişiyor. Benim beklentim halen daha Fed’in; ortaya bir yol planı ortaya koysa da; yavaşlamayı bu yıl içinde başlatmayacağı yönünde. Hele ki Fed’in yeni başkanının kim olacağı tartışmaları da bir yandan sürerken...

Geçtiğimiz hafta kendisinden bir sürpriz beklediğim ECB Başkanı Draghi “faiz oranlarının uzun bir süre mevcut ya da daha düşük seviyelerde tutulacağını” bir süredir söylüyor olsa da faiz oranlarını indirmedi. Benim açımdan bu bir hayalkırıklığıydı. Umarım AB’de önümüzdeki dönemlerde “inmeyen faiz oranları” nedeniyle fazlaca hayalkırıklığına uğramaz.

Draghi’nin ekonomik verilerin umulan kadar iyi gelmediğini vurguladığı basın toplantısından sonra euro, dolar karşısında 1.32’lerin altına kadar değer kaybetti. Ancak Cuma günü öğleden sonra açıklanan ABD verileriyle 1.3280’lere kadar toparlanan euro bu hafta bir sürpriz yapabilir mi?

BIST YÜKSELİŞ DENEYEBİLİR

Likiditenin azaldığı böylesi dönemlerde uçlara gidilebilir. Uzun vadeli pozisyon alanların, böylesi günlerdeki “derinliksiz fiyatların” yaratacağı ruh haline kendilerini kaptırmamalarında fayda var. Merkez bankalarının, bankaların fonlama maliyetlerini artırmaya devam ettiği ortamda kur cephesinde “tatil etkisiyle” düşük/yatay bir seyir izlenecektir. Kur cephesinin sakinleştiği bir ortam, Borsa İstanbul için bir süredir test etmeye çalıştığı 3.96-4.00 dolar seviyesini deneme fırsatı verebilir. Bu deneme “haftanın sürprizi” olmaya aday!

Ancak, sığ piyasalarda bu tarz “denemelerin” kısa vadeli hareketler olduğunu, uzun vadeli trend değişikliği anlamına gelmediğini de her zaman akılda bulundurmakta fayda var!

Şimdiden tüm okurlarımızın Ramazan Bayramı kutlu olsun.



Piyasaların gündemi yoğun

Haftanın ilk gününde açıklanacak ve 50.5 gelmesi (bir önceki 50.4) beklenen AB “Bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI)” endeksi haftanın “verisi” olmaya aday. Bu veri beklentiler doğrultusunda ve bir parça beklentilerden iyi gelecek olur ise euronun yeniden 1.3345’leri test ettiğini görebiliriz. Aksi takdirde önce 1.32 ve ardından da 1.3050 seviyelerinin test edilmesi işten bile değil. 1.3345’in yukarı yönde kırılması durumunda 1.3370 ve ardından da Haziran ayında görülen 1.3415 seviyelerinin yeniden test edilme olasılığı artacaktır.

Kuzey yarıkürede tatil ayına girildi. Piyasalar bu ay görece olarak sakin bir seyir izleyecektir. Piyasa katılımcılarının birçoğu tatilde olacaktır. Yurtdışında volatilitenin azaldığı, görece olarak kısa sürecek bir döneme giriyoruz. Ancak bizim piyasalarımızdaki volatilitenin dışarıdan biraz da farklı olması ihtimali var. Bugün açıklanacak mahkeme kararlarının yaratabileceği gerginliğin yanı sıra Suriye ve “Arap Baharı ülkelerinden” gelebilecek haberler, yaşanacak gelişmeler bizim piyasalarımız için ek gerginlikler yaratabilecek. Her ne kadar Merkez Bankası’nın volatilitenin azaltılması konusundaki hassasiyetini geçtiğimiz haftaki toplantısında bir kez daha vurgulasa da her gün volatilitenin artması için yeni sebepler ortaya çıkıyor. Neyse ki bu hafta Ramazan Bayramı vesilesi ile “kısa bir hafta” olacak! Muhtemel gelişmelerin “şok etki” yaratabileceği süre de kısıtlı olacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR