Politikalardaki belirsizlik faizi vurdu!

Haberin Devamı

Dün yapılan Hazine ihalelerinde tahvil faizleri Temuz 2009’dan bu yana en yüksek seviyelerine çıktı. Yeniden ihracı yapılan 17 Temmuz 2013 vadeli gösterge bono ihalesinde ortalama bileşik faiz yüzde 10.59 olarak gerçekleşti. Maksimum bileşik faizin yüzde 10.69 olarak gerçekleştiği ihalenin 364 gün üzerinden hesaplandığını da unutmamakta fayda var! İkincil piyasa denkliğinin yani 365 gün üzerinden ortalama 10.62’ye, maksimum ise 10.72’ye denk geliyor.

İhalelerde faizler yükselirken talebin de düşük olması önemliydi. Gösterge bono ihalesinde satış/teklif yüzde 79.50’lerde olması (ki işler yolundayken bu oran yüzde 25-30’lardaydı), 4 yıllık sabit faizli tahvile hepi topu 377 milyon nominallik bir talep gelmesi piyasa katılımcılarının “risk iştahlarının” yüksek olmadığını gösteriyor!

Piyasa katılımcıları son günlerde yok İtalya’nın 10 yıllıkları yüzde 7’nin, yok İspanya’nınkiler yüzde 6’nın üzerine çıktı derken, içerideki faizleri pek dikkate almıyorlardı. Bizi asıl ilgilendiren içerideki faiz hareketleri aslında. Dünkü ihalelere gelen talep ve faizlerdeki yükseliş artık dikkatlerin içeriye dönmesini sağlayacaktır.

Faizlerin yükselmesinin ardında birkaç sebep sayılabilir:

En masumundan başlayalım: Klâsik olarak piyasa katılımcıları ihale öncesinde ellerindeki bonoları satıp faizleri az da olsa yükseltip; daha fazla miktarı, daha iyi faizden almaya çalışırlar. Bu strateji ancak şartlar uygun olduğunda çalışır. Herkesin “mal almaya çalıştığı” bir ortamda bu çalışmaz! Dünkü ihaleler öncesinde şartlar uygundu!

Önemli sebeplerden birisi yurtdışında, özellikle de AB Bölgesi’nde yaşanan sıkıntılar, artan faizler ve bunun yarattığı gerilimin bizim piyasalara yansıması kaçınılmazdı! Yabancı yatırımcılar çoktan pozisyonlarını azaltmış ya da hedge ederek kenarda bekliyorlardı. Küresel piyasalarda hava bu kadar “karanlık” iken bizim piyasalarımıza gelenlerin sayısında ciddi azalış olduğu kesin.

Bence asıl önemli sebep; Merkez Bankası’nın son 1 yılda ama özellikle de son 2 ayda uyguladığı politikalardı. Bir piyasa katılımcısının dediği gibi, ‘Piyasa; Merkez’den intikamını, Hazine’den aldı!‘ Sorunu yaratan, fonlama tarafında MB eliyle yaratılan belirsizlik aslında. MB döviz üzerindeki baskıyı azaltmak adına fonlama faizlerini yüzde 5.75 ile yüze 12.50 arasında “dalgalanır” hale getirince belirsizlik adeta “tavan yaptı”. Bono alacak olanlar yüzde 5.75’lik haftalık repodan mı, yüzde 12.50’lik gecelik faizden mi yoksa yüzde 12’lik piyasa yapcısı faizinden mi borçlanabileceği net olmayınca riski almak yerine bu riski Hazine’ye yıktılar. Üstelik bunu iki yıllık ‘çapraz para swap’ faizlerin TL faizleri 8.25’lerde dalgalanırken.

MB’nin “belirsizlik politikası sürdükçe bono faizlerinin geri çekilmesi zor olacak! Hatta yakın zamanda değil gerilemek, 10.75 bileşik seviyelerine kadar çıkması ihtimali de az değil. MB’nin bundan sonraki mesajları önemli olacak.

Belirsizliği azaltacak söylemler, faizleri de azaltacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR