Piyasaların beklediği yeni Godot, 17 Haziran’da Komşu’da yapılacak seçim olacak. O zamana kadar daha 15 iş günü var. Hiçbir şey yapmadan o güne kadar beklemeyecektir piyasalar. Aslına bakarsanız önlemlerini aldılar. Son 2-3 haftadır yaşanan düşüşlerin içinde Yunanistan ve İspanya bir paya sahipti. Hafta başında “yeni kötü” haberler gelmez ise bu hafta bir toparlanma görebiliriz.
Geçtiğimiz hafta sonuna doğru gelen haberler hiç mi hiç piyasa dostu değildi. Aklımda kalanlar:
- Belçika Başbakan Yardımcısı Didier Reynders, “Yunanistan’ın eurodan çıkmasına hazırlık yapmayanların büyük bir hata yapmış olacaklarını” söyledi.
- IMF Başkanı Christine Lagarde, “Yunanlılar çok eğlendi, şimdi ödeme zamanı” dedi.
- Yunanistan kamuoyu yoklamaları; Troyka ile anlaşma imzalamamış olan aşırı soldaki Syriza’nın oylarını artıracağını ve birinci parti olarak 17 Haziran’daki seçimlerden çıkacağını söylüyor.
- İsviçre; euronun “dağılması” durumunda ülkeye girecek fonlara karşı “sermaye kontrolleri” koyabileceklerini söylemiş.
- İspanya’nın zengin bölgelerinden; İspanya’dan ayrılmak isteyen ve en büyük şehri Barcelona olan; Katalunya, merkezi hükümetten yardım istemek durumunda kalmış,
...ve bir de bizden
- Akbank’ın yüzde 10.1’i; satış açıklamasının hemen ertesi günü hızlı talep toplama yöntemiyle; piyasada işlem gören fiyatın altından satıldı!
Tüm bu haberlere bakıldığında piyasalarda Avrupa’dan kaynaklanan olumsuz haberlerin “ağırlığı” hissediliyor. Bu haberleri okuyan fon yöneticilerinin ve de bireysel yatırımcıların değil herhangi bir varlığa yatırım yapmak, var olanları nasıl elden çıkarırız kaygısına düşmeleri işten bile değil. Haksız da sayılmazlar.
Zaten yukarıdaki ve benzeri haberler değil miydi piyasaları yerle yeksan eden? Neyseki bunların geleceğini, “Sell in May, go away- Mayıs’ta sat ve uza!” sendromunun bu yıl erken başlayacağını Nisan ortasında Vatan okurlarıyla paylaşmıştım. Yaşananlar benim ve de Vatan okurları için sürpriz değil!
Avrupa meselesi daha çok “su kaldırır”! Merkel ile AB’nin geri kalanı arasındaki tartışmalar bir süre daha devam eder. Özellikle de ortak “Eurobond” çıkarma konusunda. Almanya, Hollanda ve Finlandiya’nın dışındaki ülkelerin derdi, tüm AB’yi “ortak bir risk bölgesi” haline getirerek, sorunlu ülkeleri kurtaracak bir finansman kaynağı bulmak. Ancak “AAA” notuna sahip bu 3 ülke başta olmak üzere AB’nin “ağır abileri” bu “ortak
Eurobond” meselesine sıcak bakmıyorlar. Neden baksınlar? Ben de onların yerinde olsaydım böylesi bir bono ihracına sıcak bakmazdım! Yine de 17 Haziran’daki Yunanistan seçimlerine kadar “felsefi” tartışma devam edecektir.
Yeni Godot: 17 Haziran!
Piyasalar hep bir şey bekler. Bu sefer de 17 Haziran’da yapılacak Yunanistan seçimleri beklenecek! O tarihten önce AB’nin herhangi bir karar vermesi mümkün değil. Ancak seçimlerden önce komşuyu eurodan atarlar bir de sandıktan Troyka ile anlaşma imzalamış olanlar çıkarsa ayıkla pirincin taşını. Yok eğer eurodan atmazlar ama bu sefer de Syriza tek başına iktidar olursa...
Başta Merkel olmak üzere AB’nin işi zor. (Komşu’ya böylesine “bol” borç verirken düşüneceklerdi!) Bu nedenledir ki AB; Yunanistan’daki 17 Haziran seçim sonuçlanana kadar “susta” bekleyecektir. Piyasaların beklediği yeni Godot Komşu’nun seçimi olacak! Ancak o zamana kadar daha 15 iş günü var. Hiçbir şey yapmadan o güne kadar beklemeyecektir piyasalar. Aslına bakarsanız önlemlerini aldılar. Son 2-3 haftadır yaşanan düşüşlerin içinde (“Mayıs’ta sat ve uza”nın yanı sıra!) Yunanistan (ve de İspanya-onu unutmayalım!) önemli bir paya sahipti. Bu düşüşlerin de sonsuz devam etmesi mümkün değil! Bir toparlanma olması gerekiyor. Geçtiğimiz haftanın son günlerinde bekliyordum bu toparlanmayı. Ancak satışlar hafta başında (özellikle yurtdışında ve ABD’de) yavaş kaldı, düşüşler gecikti. Şimdi sırada “aşırı satım” ve “açığa satışların” kapatılması, bir “kâr realizasyınu” dönemi yaşanması gerekiyor. Bu hafta piyasalarda bu hareketi görme ihtimalimiz hayli yüksek.
Teknik seviyeler de bunu destekliyor. İMKB’de 54.750, euro/dolar paritesinde 1.2490 önemli destek noktalarıydı, geçtiğimiz hafta (her ne kadar haftalık kapanışlar bu seviyelere yakın gerçekleşmiş olsa da!) bu seviyeler kapanışta korundu. Hafta başında yazının başında sıraladığım tarzda “yeni kötü” haberler gelmez ise bu hafta bir derlenip toparlanma görebiliriz.
Kısa vadeli toparlanma görebiliriz
Haftanın ilk gününde “Memorial Day” sebebiyle ABD piyasaları kapalı olacak. Halen daha ABD piyasaları için aşağı inilecek yer olsa da ( Dow Jones’ta 12.210 ve S&P 500’de 1.285) birçok gelişmekte olan ülke desteklerine ya geldi, ya yaklaştı... Bu hafta içinde bu desteklerin tutması ve kısa vadeli toparlanmaları görmemiz söz konusu.
İMKB buna iyi bir örnek! VOB Endeks 30 kontrat bazında bakıldığında 64.100 seviyesi önemli bir destekti. Bu seviye geçtiğimiz Cuma günü görüldü. Bir parça altına inilse de kapanıış 65.400 seviyesinden gerçekleşti. Bu hafta içinde 64.100’ün altını beklemiyorum. Toparlanmanın ise 67.250’ye kadar devamı söz konusu. Bu seviye aşılacak olur ise 69.100 seviyesi resmin içine girecek!
Euro/dolar paritesinin 1.2490 seviyelerinde tutunması yukarıdaki senaryonun en önemli “destekçisi” olacak! Zira paritenin euro lehine; geçici olsa da; toparlanması bizde dolar/TL kurlarını da bir parça aşağı çekecektir. Daha doğrusu geçtiğimiz haftanın direnci olan 1.8450-1.8510 bandının altında kalmasını sağlayacaktır. Belirtmekte fayda var: Bu hafta yaşanacak toparlanma kısa vadeli bir alım-satım fırsatı verecek olsa da özellikle ABD piyasalarında aşağı yönde gidilecek daha yol var!
Ola ki paritede 1.2450’nin altında kapanışlar görecek olur isek içinde bulunduğumuz süreç hızlanacak, yukarıdaki “kısa vadeli toparlanma senaryosunun”; daha aşağı seviyelerden başlamak üzere; rafa kalkmasına sebep olacaktır.
Bu haftanın “finansal göstergesi” yine euro/dolar paritesi.
Piyasaların bu hafta bir atımlık barutu var
Haberin Devamı