ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri likiditeye boğan parasal genişleme stratejisine devam edip etmeyeceği kritik öneme sahip. Fed’in yakın bir gelecekte parasal genişlemeyi durduracağını sanmıyorum.
Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikaları konusundaki karar organı “Federal Açık Piyasa Komitesi-FOMC’nin 30-Nisan-1 Mayıs arasında yaptığı toplantının notları açıklandı. Açıklanan notlarda bazı üyelerin; aylık 85 milyar dolarlık tahvil alım miktarının azaltılmasını tartışmaya açmış olmaları piyasaları tedirgin etti. Piyasalar bu tartışmaları yapanların ‘oy hakkı olan üyeler’ olmadığına pek de dikkat etmeden, ‘Bedava para döneminin’ sonu mu geliyor endişesine kapıldı.
Endişeler artıyor
Geçtiğimiz hafta açıklanan dayanıklı mal siparişlerinin, işsizlik verilerinin, 425 bin artış beklenirken 454 bin gelen yeni konut satış verilerinin hemen hepsinin beklenenden iyi geliyor olması ‘endişeleri’ artırıyor. Bu arada ABD’de konut fiyatlarında dibin artık bulunmuş olduğu, yavaş ve sınırlı da olsa yükselişlerin kaydediliyor olması yeni bir ‘bedava para paketi’ ihtimalini ortadan kaldırdığı gibi muhtemel ‘parasal sıkıştırma’ korkularını alevlendiriyor!
Bayrağı Japonya mı aldı?
Gerçekten Fed parasal genişlemeyi yakın zamanda durdurabilir mi?
Fed’in oldukça sonrasında; Japonya’nın yeni Başbakanı Abe’nin politikaları ile birlikte devreye giren Japon Merkez Bankası’nın (BoJ) ‘bayrağı devraldığı’ bir dönemde bu ihtimalin arttığı söylenebilir. Ancak bu tahmin edildiği gibi birkaç ay içinde olmayacak gibi görünüyor. Hatırlarsanız , Fed’in parasal ‘daraltmaya’ geçmek için koyduğu iki kriteri vardı:
1- Enflasyon un yüzde 2.5’i aşması,
2- İşsizlik oranının yüzde 6.5’in altına düşmesi.
Enflasyon joker
Nisan ayında açıklanan işsizlik oranı yüzde 7.5 olurken, çekirdek enflasyon yüzde 1.1 düzeyinde. Geçen hafta konuşan St. Louis Fed Başkanı James Bullard da düşük enflasyonun parasal genişleme kararı konusunda ‘joker’ olduğunu dile getirmiş. Bullard henüz enflasyon rakamlarında düşüşün durup durmadığından (deflasyon demek istiyor bence!) emin olmadıkları sürece parasal genişlemeyi ‘durdurma’ konusunda bir karar vermekte acele edilmeyeceğini (dolaylı olarak) belirtmiş.
New York’ta hava biraz değişmiş
Geçen hafta; Fortune Türkiye Dergisi’nin genel yayın yönetmeni sıfatıyla; krizin dip yaptığı 2009’dan beri düzenli olarak ziyaret ettiğim New York’ta ilk kez bu yıl havanın biraz değiştiğine tanık oldum. Geçtiğimiz 2-3 yılda şehirdeki hava hem şehir, hem çalışanlar, hem de sokaktaki adam için daha bir karamsar, daha bir kasvetliydi. Bu yıl biraz toparlanmış buldum New York’u. İnsanlar biraz daha dik yürüyorlar, bir yerlere yetişmeye çalışıyorlar. Basın tarafındaki arkadaşlarım da biraz daha fazla işlerine asılır hale gelmişler. Ancak 2008 öncesindeki hava henüz daha yakalan(a)mamış. Sırf bu gözlemlerden değil ya da Fed’in koyduğu ‘eşiklere’ ulaşıl(a)mamış olmasından değil, ‘atılan bunca taşın yeterince kurbağa ürkütmemiş’ olmasından dolayı bile Fed’in yakın bir gelecekte parasal genişlemeyi durduracağını sanmıyorum. Değil ki daraltma...
ABD 10 yıllık tahvillerine dikkat!
Parasal genişlemenin durması en azından yılın son çeyreğini bulabilir, daraltma ise büyük olasılıkla 2014’ün ilk çeyreğinden önce kolay kolay başlayamaz gibi görünüyor.
Ancak, bu beklenti bile piyasaların bunu ‘fiyatlamasına’ engel değil. Hisse senetleri yükselmeye devam ediyor gibi görünse de (artışlar artık marjinal olmaya başladı) ABD 10 ve 30 yıllık tahvil faizleri son gördükleri diplerden yeniden yükselişe geçtiler. Diğer yandan BoJ’un geçtiğimiz hafta tahvil piyasalarına doğrudan müdahale ederek, yükselen Japon devlet tahvil faizlerini düşürme çabaları; piyasalarda yavaş yavaş parasal genişleme döneminin sonuna gelindiği düşüncesinin güçlenmeye başladığı izlenimini uyandırıyor.
Teknik olarak ABD 10 yıllık tahvilleri için Mart başında görülen yüzde 2.10 seviyesi kritik. Bu seviyenin aşılması piyasalarda moralleri fazlasıyla bozacaktır. “Dolar talebini” arttıracak olan böylesi bir hareket, tüm dünyadaki varlık fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır. Bundan öncelikle borsalar etkilenirken, zaten küredeki düşük büyüme nedeniyle yükselişe katılamayan emtia piyasaları bir darbe daha alabilir! Döviz kurlarının da “talebi artan dolar” karşısında değer kaybettiğine şahit olabiliriz. Ancak bunların çok hızlı olmaması için Fed hiç mi hiç acele etmeyecek, piyasalara “hazırlık” için zaman verecektir!
Piyasalardaki bahar havası bitiyor mu?
Haberin Devamı