Piyasalar geçen hafta yaşanan hareketlilikten sonra biraz soluklanacak. Dolar/TL’de belirleyici parite olacak. Trump’ın başlattığı ticaret savaşı doları etkileyecek. Borsa tarafında endeks kısa vadede dibi gördü gibi. 118 bin 950 yeniden test edilebilir
Geçen hafta hem veri hem haber açısından yoğun bir haftaydı. PPK toplantısı, Moody’s not indirimi, ECB Başkanı Draghi’nin basın toplantısı, ABD’de Şubat ayı Tarım Dışı İstihdam (NFP) verisi derken ‘veri yoğun’ bir haftayı geride bıraktık. Haftaya damgasını vurmaya çalışan pek çok veri vardı. NFP, ECB-Draghi gibi. Ancak Donald Trump haftanın ‘kazananı’ idi. Neden derseniz...
Trump; seçim vaadi olan çelik ve alüminyum ile ilgili gümrük kararnamesini resmen imzaladı. Ancak Kanada ve Meksika’ya muafiyet getirilmesi son dakika haberiydi. Trump’ın Baş Ekonomi Danışmanı Gary Cohn’un istifası sonrasında gelen bu esneklik piyasalardaki ‘ticaret savaşları senaryosunu’ bir parça yumuşattı.
Halbuki Trump’ın Meksika ve Kanada’yı bu gümrük bariyerinin dışında bırakması; bana göre, aralarındaki NAFTA Anlaşması ile ilgili müzakerelerde elinde bir koz bulundurmak istemesiydi. Her iki ülke de Trump’ın istediklerine taviz vermezse, yeniden gümrük duvarları yükselebilir.
Trump’ın ‘haftanın kazananı’ olmasının ikinci sebebi geçen yılın en büyük “oynaklık kaynağı” konumundaki Kuzey Kore ile doğrudan görüşmelere “evet” demesi oldu. Kış olimpiyatları sırasında G.Kore ve K.Kore arasında esmeye başlayan ılımlı rüzgarlar; ABD’ye daha doğrusu, Başkan Trump’a kadar ulaşacak gibi... Bu da Trump’ı geçtiğimiz haftanın ”kazananı” yapmaya yetiyor. ABD ile K.Kore arasındaki buzların erimesi öncelikli olarak Asya piyasalarında, sonrasında da küresel piyasalarda iyimserliğe neden oldu.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da toplantısı vardı, sonrasında Draghi konuştu. ECB, “menkul kıymet alımlarının gerekli görüldüğü takdirde artırılabileceği” yönündeki ifadesini metinden çıkardı. Bir anlamda ECB’nin parasal genişlemesinin de sonuna gelindi. Ancak bu durum ‘euro’ cephesinde ciddi bir endişe yaratmadı. Var olan “pozisyonlanma” halen daha euro lehine olduğundan piyasalarda ciddi oynamalara neden olmadı. Hatta yeniden/yinelenen genel seçimlere neden olabilecek. İtalya seçim sonuçlarına rağmen euro halen daha 1.23’lerin üzerinde günlük/haftalık kapanış yapmayı başarabiliyor.
Borsa dibi gördü mü?
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü görülen 115.929 seviyesi kısa vadeli dip olarak kabul edilebilir mi? 7 Mart için geçerli olan 50 günlük Basit Hareketli Ortalama (BHO) seviyesi 116.427 idi. Bu seviyenin gün içinde altına inilse de günlük kapanışın 116.842 ile bu seviyenin üzerinde olması ve sonraki 2 gün de 50 günlük BHO test edilse de üstünde günlük kapanışlar görülmesi, piyasanın aşağı yönden çok yükseliş yönlü fiyatlama isteğinin bir göstergesi.
Bu hafta için 115.900-116.100 bandı önemli. Bu seviyenin altına inilmesi durumunda Borsa İstanbul cephesinde önemli düşüşler tetiklenebilir. Ancak bu seviyelerin altına inilmezse Şubat sonlarında görülen 118.950 seviyelerinin yeniden test edilmesi ihtimali artacaktır.
Aksi durumda; yani 115.900 seviyesinin aşağı kırılıp, günlük kapanışların da bu seviyelerin altında gerçekleşmesi durumunda 113.875 seviyeleri resmin içine girecektir.
Parite yön verecek
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan ve tek başına herhangi bir partiye hükümet kurma yetkisi vermeyen İtalya seçimleri, Almanya’daki “Büyük Koalisyon” kurulacak kararını gölgeledi.
Trump’ın “bazı ülkeleri” çelik ve alüminyuma koyduğu vergilerden “azad edebileceği” haberleri yine doları vurdu. 1.2274 ile 1.2273’teki 50 günlük BHO’sına kadar gerileyen euro/dolar paritesi; dolar/TL kurunda da yine belirleyici olacaktır.
Paritenin 1.2275’in altına inmediği durumda 1.2375 seviyesinin yeniden test edilmesi olasılığı artacaktır. Bu durumda dolar/TL kurunda yeniden düşük 3.80’li seviyelerin test edilmesi ihtimali yükselecektir. Geçtiğimiz hafta gerek ekonomik, gerekse de “politik veriler” sebebiyle 3.8290’lara kadar yükselen dolar/TL kuru için halen daha kritik seviye yukarıda 3.8370, aşağıda 3.7825 ve 3.7610 seviyeleri olacaktır. Bu seviyelerin altına inilmesi ihtimali oldukça düşük görünürken, yukarı hareketlerde, her geçen gün artan DTH hesapları “sigorta görevi” görebilecek diye tahmin ediyorum.
Beklenti 4’ten 3’e mi indi?
BU hafta veri konusunda daha sakin geçecek gibi görünüyor. Haftanın ilk günlerinde, geçtiğimiz Cuma günü açıklanan Şubat ayı Tarım Dışı İstihdam (TDİ/NFP) verisi fiyatlanacaktır. 205 bin kişilik artış beklenirken açıklanan rakam 313 bin oldu. Önceki ayki veri 54 bin kişilik yukarı yönlü revize edildi. Bu veri sonrasında 21 Mart’taki toplantıda 25 baz puanlık artış neredeyse kesinleşirken, yıllık maaş artışlarının yüzde 2.8’den 2.6’ya gerilemiş olması piyasaların “satın almaktan” hoşlandıkları bir veri oldu. Geçtiğimiz haftanın son gününde ABD hisse senetlerini borsalarının “satın aldıkları” da bu oldu. Maaş artışları yüksek değilse Fed’in 2018 yılındaki faiz hamlesi 4 değil, 2-3 bandında kalacağı beklentisini güçlendirirken, borsalardaki alımı destekledi. Haftanın ilk günlerinde gerek Afrin’den olumsuz haber gelmemesi, gerekse de ABD borsalarındaki iyimserliği etkisi ile bizim piyasalarımızda da negatif önyargıdan kurtulup, pozitif yönde fiyatlamalar olacaktır.
Ne İZLENİYOR?
Bizim piyasalarımızı daha fazla ilgilendiren karar geçtiğimiz Perşembe gece yarısı (TSİ) itibarıyla geldi ve Moody’s, Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin 2 basamak altına çekti. Her ne kadar politika yapıcı konumundakiler bu kararı “yok hükmünde” saysalar da bizim piyasalarımıza yatırım yapmayı düşünenler açısından önemli bir açıklama idi. Raporu bir “alıcı gözüyle” okumakta fayda var. BM kararının Afrin’i kapsamadığı bakış açısı ile Afrin Merkez’e yönelik askeri harekat devam ediyor. Afrin ele geçirilirse bunun “maliyeti” ne olacak henüz belli değil, diğer yandan bu ele geçirme ne kadar süreyle devam edecek, bu da belli değil?
Yine de piyasalarımız Zeytin Dalı operasyonunu olabildiğince “nötr” olarak izlemeyi; harekâttaki adımlardan çok küresel piyasalardaki hareketleri izleyip, buna göre fiyatlama yapmayı tercih ediyor. Hatta geçen hafta S&P 500 kontratlarına o kadar bağımlı hareket ediyorduk ki S&P 500 vadeli kontratları aşağı; dolar/TL yukarı, borsa aşağı yönlü giderken, tersi bir hareket yine S&P 500 vadeli kontratlarını izler konumdaydık.