MERKEZ Bankası’nın geçen hafta yaptığı sürpriz faiz indirimi kararının ardından piyasaların gözü zorunlu karşılık oranlarında yapılacak artırıma çevrildi. Beklentim Merkez Bankası’nın kısa vadeli TL ve döviz mevduatlarda zorunlu karşılıkları 50-100 baz puan artırması yönünde. Merkez, uzun vadeli karşılıklara ve swaplara şimdilik dokunmayabilir.
Piyasa beklentilerinin (bu arada benim de) aksine Merkez Bankası geçtiğimiz hafta politika faizlerini 25 baz puan indirdi. Başkanın PPK toplantısı öncesinde piyasalara vermiş olduğu mesaj, faizlerin aynı kalacağı ve bir önceki “sürpriz” faiz indiriminin etkilerinin gözleneceği şeklindeydi. Piyasalarda; ‘PPK üyelerinin farklı görüşte olsalar bile; politika faizlerinin, hükümetin politikasına yakınsamasının daha doğru olacağını düşündüklerinden olsa gerek böylesine bir indirime gidildi’ yorumları da yapıldı.
İndirimin arkasındaki sebepler bu hafta içinde toplantı notları açıklandığında daha net ortaya çıkacak. Baz etkisinden dolayı Mayıs ayına kadar düşük gelmesi beklenen enflasyonun Merkez’in elini rahatlatacak olması, indirimi “haklı” çıkaracak önemli bir dayanak olabilir. Hep birlikte göreceğiz.
Piyasaları faiz indiriminden bile daha çok ilgilendiren zorunlu karşılıklardaki değişiklikler. Piyasalardaki beklenti sadece varolan oranların yükseltilmesinden çok, özellikle yurtdışındaki bankalar ile yapılan döviz takası (cross currency swap) işlemlerinin de karşılığa tabii olması. Merkez Bankası’nın para piyasalarına yönelik “teknik faiz indirimleriyle” gecelik borç alma faizi yüzde 5.75’ten 1.50’ye indirmesi sonrasında neredeyse “sıfıra yakınsayan” kısa vadeli swap faizleri (TL ayağının faiz oranı) Türk bankaları için “ucuz fonlama” imkânı haline gelmişti.
Diğer yandan özellikle uzun vadeli mortgage kredilerinin fonlanmasında kullanılan 5 ve 10 yıllık swapların neredeyse tek sağlayıcısı yurtdışı bankalar. Türk bankaları yabancı bankalara döviz borç verip, karşılığında aldıkları ve mevduata göre faiz, toplam maliyet ve de vade açısından temin edebildikleri en “iyi/ehven” kaynak olan swaplara karşılık getirilmesi bu kaynağın kullanım maliyetini doğrudan artıracaktır. Böylesi bir artışın banka bilançolarını tek başına karşılık artışından daha fazla etkileyeceği endişesi geçtiğimiz hafta banka hisselerine ve dolayısıyla da borsaya ciddi bir satış getirdi.
Hafta başında MB İdare Meclisi toplanacak ve karşılıklar konusunda karar verecek. Geçtiğimiz hafta bu kararın; daha önceki PPK’lardakinden farklı olarak; ‘Faiz kararının hemen ardından gelmemesi de PPK ile İdare Meclisi arasında bir görüş ayrılığı mı var?’ sorusunu gündeme getirdi! Bu endişe bir yandan borsayı olumsuz etkilerken, “faiz indirimine rağmen” bono faizlerini yükseltti.
Sırf bu konudaki belirsizliklerin giderilip giderilmeyeceğinin netleşmesi açısından bile bugünkü İdare Meclisi toplantısı; belki de şimdiye kadar hiç olmadığı kadar; dikkatleri üzerine toplamış durumda.
Benim beklentim, var olan kısa vadeli TL ve DTH zorunlu karşılıkların 50-100 baz puan kadar artırılması, uzun vadelere ve swaplara şimdilik dokunulmaması. Bu arada swaplara “şimdilik” dokunulmadığının da dile getirilmesi. Yani bankalar MB’yi dinlemezler, onun beklediği adımları atmazlar ise ileride bunlara da karşılık gelebilir mesajının verilmesi.
Böylesi bir “orta yolcu” bir açıklama piyasalardaki endişelerin hafiflemesine yardımcı olacaktır. Öncelikle gösterge bono bileşiklerinde yüzde 7.32 ile 7.60 arasındaki birkaç boşluğun kapanması mümkün olabilecek.
4.11 cent ile 4.10’daki dolar bazındaki 200 günlük hareketli ortalama desteğine kadar gerileyen İMKB’nin; bir parça rahatlaması, kısa vadeli yükselişlerle son düşüşleri hazmetmesi hatta bu düşüşlerini düzeltmesi mümkün olabilecektir. Yükselişlerde 4.30 cent seviyesi ilk hedef. Kur cephesinde çok sert bir yükseliş olmadığı takdirde İMKB 100’de yukarıda 67.180 seviyesi ilk direnç. Düşüşlerde de 63.650-950 seviyesinin bu hafta içinde korunma ihtimali yüksek.
Euro mevzi kazanıyor
Geçtiğimiz haftanın galibi euro. Sorunlu ülkelerin yüksek faizle olsa da borçlanma-ları, büyük abilerden “kol kırılır, yen içinde kalır” tarzı mesajların gelmesi, euronun haftayı “zirvede” kapatmasını sağladı. Dolara karşı önemli mevziler kazandı.
Bu hafta içinde 1.3650’nin aşılması durumunda sırada 1.3725-50 bandı var. Hatırda bulundurmakta fayda var: 1.2870’den başlayan ve sadece 9 iş günü içinde 1.3624’e kadar değer kazanan euronun da arada bir durup dinlenmeye ihtiyacı var. Bu hafta (bahsettiğim “yükseklerden biri” görüldükten sonra) buna aday!
PPK üyelerinin faiz kararı için verdikleri oylar açıklansın
Geçen hafta yapılan toplantı sonrasında PPK üyesi Turalay Kerç kararın oybirliği ile alındığını açıkladı. Ardından MB’dan bir yetkili oyların “açıklanmadığını” açıkladı. Son PPK bir çok soru işaretini de beraberinde getirdi. İyisi mi bundan sonra PPK kararlarında kimlerin ne oy verdiği açıklansın. En çok örnek aldığımız Fed bile böyle yapıyor. Bizim PPK neden yapmasın? Böylelikle bundan sonraki bir çok soru işareti daha oluşmadan önlenebilir, PPK’nın kredibilitesi daha da artar!
Piyasalar Merkez’in karşılık kararını bekliyor!
Haberin Devamı