ABD’nin Suriye’ye saldırısı piyasaları gerebilir. Ancak bizde Merkez Bankası’nın 25 Nisan’daki PPK toplantısına kadar ‘bekle ve gör’ haftası yaşanacaktır. Altında 1.365 dolar seviyesi kritik, petrolde yükseliş sürebilir
Amerika, Fransa ile İngiltere Suriye’deki kimyasal saldırıya cevap olarak, askeri ve kimyasal merkezleri füze ile vurdu. 100’den fazla füzenin atıldığı iddia edilen saldırı; uluslararası bir denetim olmadan; Suriye’nin kimyasal silah kullandığı gerekçesine dayandırılmış durumda. Saldırı sonrasında ABD cephesinden; Suriye’nin geçtiğimiz yıl yapılan saldırıdan ders almadığı için bu operasyonun yapıldığı açıklandı. İlginç olan saldırıda Ruslar’ın kontrol ettiği askeri üslerin hiçbir şekilde hedef alınmamış olmasıydı.
Saldırı sonrasında Rusya’dan ve İran’dan sert açıklamalar gelse de Putin’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni acil olarak toplantıya çağırması, saldırıya karşı ilk anda askeri bir yanıt verilmeyeceği şeklinde yorumlanabilir. Trump’ın geçtiğimiz hafta attığı “Hazır ol Rusya; çünkü hoş, yeni ve daha akıllı füzelerimiz geliyor olacak” tweet’i ortalığı birbirine katmıştı.
Tek tweet yetti
Trump, tek bir tweet ile oldukça “ekonomik” bir müdahalede bulunmuş oldu. Cumartesi günkü saldırıya kadar tek bir mermi dahi atmadan; Suriye’de birlikte hareket eden Rusya ve Türkiye’nin ekonomisini doğrudan etkileyen bir dalgayı başlatmayı başarmıştı.
Rus Rublesi ve TL yüzde 10-15 arasında değer kaybederken, İran Riyali de 2 hafta içinde yüzde 50 kadar dolar karşısında değer kaybetti. Piyasalardaki kanamayı durdurmaya çalışan İran yönetimi, elde bulundurulabilecek dolar miktarını da 10 bin dolar ile sınırlandırma yoluna gitti.
Bu dalgada dolar/TL 4.1940 ve euro/TL de 5.1942 ile tarihi yüksek seviyelerini gördü. Ha keza bono bileşik getirileri de beklentilerin altında gerçekleşen Hazine ihalesindeki satış sonrasında yükseldi. 10 yıllık tahvil getirisinde yüzde 13.56, 2 yıllık gösterge tahvilde de yüzde 14.70 bileşik getiri ile yakın zamanın en yüksek seviyeleri test edildi.
BIST’in işi zor
Geçtiğimiz hafta 106.624’e kadar gerileyen ancak sonrasında toparlama ya çabalayan BIST 100 endeksinin bunu da tam olarak başardığı söylenemez. Bu haftaya düşerek başlasa da haftanın ikinci yarısında yatay-yukarı bir seyir izlenmesi ihtimali yüksek.
BIST 100 endeksi için ilk aşamada 110.150-500 bandı, ardından da 112.325 seviyeleri önemli olacaktır. İlk seviye belki ama ikinci seviyenin yukarı geçilememesi durumunda; Suriye gerilimini de düşünürsek; yeni düşüklerin dahi görülme ihtimali artacaktır.
Altın nasiplenir mi?
Altın fiyatları Trump’ın “ünlü tweet’inden” sonra yükselişe geçti. Ne de olsa altın “güvenli liman.” Bu algı nedeniyle tweet sonrasında altının onsu hızlı yükseldi ve kritik eşik olan 1.365 seviyesi test edildi. Ancak bu yükseliş korunamadı ve haftayı 1.344’ten kapattık. Altının ons fiyatı için 1.365 dolar seviyesi kritik olmaya devam ediyor. Bu seviye Suriye saldırısı nedeniyle aşılacak olursa altında (ve hatta gümüşte de) yeni bir yükseliş trendi başlayabilir. Ancak bunun için ilk aşamada 1.378 ve 1.389 seviyeleri aşılmalı. Bu yükselişler gerçekleşmedikçe, altın fiyatlarında yeni bir yükseliş trendi başladı demek için erken olacaktır. Altındaki yükselişleri “benimsemeyen gümüş” için de 11 Nisan’da test edilen 16.87 dolar seviyesi kalıcı ol(a)madı ve haftalık kapanışı 16.64 dolardan yaptı. Gümüş 16.80 seviyesini kalıcı olarak günlük kapanışlar bazında yukarı kapatmadıkça kalıcı bir yükselişin başladığını söylemek mümkün olamayacaktır.
Petrol daha da yükselebilir
Trump’ın tweet’i sonrasında bir sıcak çatışma ihtimalinin artması petrol fiyatlarını da yükseltti. Dış ticaret dengemiz ve cari açığımız açısından bir “darbe” de petrolden geldi. Brent tipi ham petrol fiyatları
73.07 dolara kadar yükselirken, haftalık kapanış 72.54 seviyesinden gerçekleşti. Suriye’ye yapılan füze saldırısı, korkarım petrol fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır. Her ne kadar bizim piyasalarımız gelişmelere farklı tepki verebilecek olsa da; petrol piyasasındaki yükseliş yönündeki aşırı uzun (long) pozisyonlar hafta sonu yapılan saldırıyı, fiyatları bir kez daha yükseltmek için kullanacaktır. Haftalık kapanışın 71.40 dolar seviyesinin üzerinde gerçekleşmiş olması, Brent tipi ham petrolde 75.75 doların görülmesi olasılığını artırdı.
Yeni rekor gelir mi?
Suriye’ye yönelik füze saldırılarının piyasalarda gerginlik yaratması kaçınılmaz. Benzeri bir saldırı geçtiğimiz yıl da yapılmış ve “3. Dünya savaşı çıkmamıştı.” Bu saldırıda Ruslar’ın kontrol ettiği üslere “dokunulmaması” son yapılan füze saldırısının yeni sıcak çatışmaları beraberinde getirmesi ihtimali şimdilik düşürüyor.
Piyasalar yapılan saldırıyı görmemezlikten gelemeyeceklerdir. Ancak “kısık gözle bakıp, yaşandı bitti” havasına bürünebilirler. En azından bizim piyasalarımız için 25 Nisan’a kadar bu böyle olacaktır diye tahmin ediyorum. 25 Nisan’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kadar yeni rekorların kırılmasını beklemiyorum. Eğer yeni bir rekor kırılacaksa; bu rekor haftaya PPK toplantısından sonraya kalır diye tahmin ediyorum.
Geçtiğimiz hafta başında 4.0750 yükseliş yönünde kritik bir direnç olduğunu yazmıştım. Hafta içinde hızlı bir hareketle yukarı yönde geçildi. Sonrasında Merkez Bankası’nın önümüzdeki hafta yapacağı PPK toplantısında faiz artıracağı beklentisi arttı. Bu beklentiyle geçtiğimiz haftanın son gününde; eskinin direnç bugünlerin desteği haline gelen 4.0750’lere kadar bir gerileme (4.0720 görüldü) yaşandı. Bu seviyenin aşağı kırılması ihtimali az ancak kırılırsa 4.0125’lere kadar bir düzeltme görülebilir. Başbakan Yıldırım’ın “Merkez Bankası gereğini yapacaktır”, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın “ek sıkılaştırmaya gidilebilir” yorumları kurlardaki yükselişleri 25 Nisan’a kadar durdurmuşa benziyor. 25 Nisan’daki PPK’dan gelebilecek olası bir faiz artışı piyasalarda fiyatlanmaya başladı bile. O yüzdendir ki 4.1940’lardan 4.0720’lere kadar bir düzeltme yaşandı.
Bu toplantıdan anlamlı bir faiz artışı ve beraberinde para politikasında “normalleşme” yönünde adımlar atılacak olursa ne âlâ... Ancak herhangi bir değişiklik gelmez, hele ki beklenmedik bir şekilde faiz indirimi gelirse dolar/TL kurlarında oynaklık artışı ve yeni bir zirve görülmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bu hafta “bekle-gör haftası” niteliğinde olacağa benzer. Yurt dışından; özellikle de Rusya’dan bir “misilleme” gelmezse önümüzdeki haftaya odaklanan bir piyasa göreceğiz. Aksi gelişmeler, görece sakin geçmesini beklediğim haftada piyasalardaki fiyatlamaları olumsuz yönde bozacaktır.
Haberin Devamı