Hem yurtdışı, hem de yurt içindeki piyasalarda, geçtiğimiz bir kaç haftadaki kayıpların bir kısmının geri alındığı, piyasaların bir nebze de olsa toparlandığı bir hafta olacak gibi...
Bu toparlanmanın ardında önemli makro verilerden çok, son günlerin getirdiği stresin yerini bir parça rahatlamaya, düşüşleri hazmetme çabası da rol oynayacak görünüyor. Bu çabanın emarelerini de iki önemli endikatörden izlemek mümkün.
İlki; ABD borsa endeksleri ve özellikle de Dow Jones Endeksi. Bernanke’nin “Bedava para dönemi elbet bir gün sona erecek ama o gün bugün değil” diye özetlenebilecek son söylemiyle destek bulan ABD piyasaları düşüşlerini olabildiğince erteliyor, zamanın “tedavi edici” etkisine güveniyor. Ne kadar daha sürdürecekler? Sanırım bu hafta da top çevirmeye devam edeceklerdir, zira ABD’den işsizlik başvuruları hariç önemli bir veri beklenmiyor!
Diğer önemli endikatör ise euro/dolar paritesi. 1.3510 ve akabinde 1.3430 seviyeleri önemliydi. 1.3444’e kadar inildi. Ancak günlük kapanış bazında bir istisna dışında 1.3510’un altına inilmedi. Haftalık bazda ise daha ilginç biri durum var. Üç haftadır 1.36’nın üstünde kapanışlar görüldü ve özellikle de son iki hafta neredeyse açıldığı seviyelerde kapanmış.
Böylesi bir durum teknik analiz açısından trendin dönebileceği anlamında önemli bir ipucu olabiliyor. Bu hafta içinde paritede 1.3715 ardından da 1.3845-75 bölgesine doğru euro lehine bir toparlanma görülebilir. Ancak böylesi bir toparlanma olması euro üzerindeki kara bulutların dağıldığı anlamına gelmeyecektir. Henüz herşeyin başındayız daha. Yunanistan ile başlayacak yeni dönemde nasıl bir politika izleyeneceği kritik öneme sahip. Doların bir miktar değer kaybetmesi, doları fonlama parası olarak kullanmış pozisyonlar üzerindeki gerginliği bir parça azaltacak, bu da küresel piyasalardaki satış baskısını hafifletecektir. Bizim piyasalarımız da bundan bir parça nasibini alacaktır. Paritede euro lehine bir hareket dolar/TL kurlarında bir gerileme/yumuşamanın önünü açacaktır. Yine de dolar/TL kurları bu hafta içinde 1.5250’nin altına inmekte zorlanabilir. Geçtiğimiz hafta bazı komutanların serbest bırakılmış olması da piyasalardaki tansiyonun yumuşaması için “bahane” olarak kullanılabilir.
Bu hafta piyasaların yumuşaması rehavete kapılmayı gerektirmiyor. Geçtiğimiz iki hafta içinde yaşananlar hafızalarda kalacaktır. Özellikle de yabancı yatırımcıların. Gelişmelerin raporlara yansımış olması, bundan sonraki günlerde alınacak yatırım kararlarını olumsuz etkileyebilir. Büyük olasılıkla yabancılar tipik olarak ilk panikleyen oldular ve geçen hafta “ilk raundu” yaşamış, bu hafta da mola almış olabiliriz. Korkarım önümüzdeki günlerde devamı gelecektir.
Eğer geçtiğimiz hafta yaşanan kargaşa, yeni tutuklamalar ve sert açıklamalarla yeniden büyüyecek olur ise, yukarıda varsaydığım olumlu havayı unutun. Yurtdışındaki gelişmeler her ne kadar piyasa dostu olsa da bize yansıması mümkün olmayacaktır. Kritik eşikler mi? Dolar/TL kurlarında 1.5615’in üzerindeki günlük, hele ki haftalık bir kapanış 1.6315’in yolunu bile açabilir. Pozitif bir havada önce 50.400 ardından 51.250’ye kadar yükselmesi (51.180-51.110 arasındaki boşluk da kapanmış olur!) söz konusu olan İMKB 100 Endeksi, 46.150-500 bandına kadar gerileyebilir.
Ve... Tüm bunlar ben yazdığım için olmayacaklar. Bana göre bunlar zaten gerçekleşek. Ben yazsam da...
Piyasalar bu hafta mola verecek!
Haberin Devamı