Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bugün açıklayacağı Demokratikleşme Paketi’nin içeriğinin ‘güçlü’ olması ABD’deki borç tavanı krizinin piyasa üzerindeki etkisini en aza indirebilir.
Bugün iç politika ve iç barışımız için önemli bir gün. Başbakan “Demokratikleşme Paketini” açıklayacak. Bölgemizdeki gelişmeleri göz önüne aldığımızda bu paketten çıkacaklar önümüzdeki dönem için belirleyici olacak. Her ne kadar gelen bazı haberlerde; basın toplantısına “barışılmak” istenen kesimlerin temsilcisi olan yayın organlarının kabul edilmediği yer alsa da, “paketin” ortak bir çalışmanın eseri olmadığı söylense de bugünkü açılamalar önemli. Hepimizin geleceği açısından umarım paketten çıkacaklar herkesi olmasa da geniş kesimleri tatmin eder.
34 yıl sonra bir ilk
İç barışın teminine yönelik atılacak bu adımlar; Ortadoğu’daki son gelişmelerden sonra daha da önem kazandı. Geçtiğimiz haftanın bana göre en önemli iki haberi füze savunma sistemindeki ortağımızın Çin olması ve bu kararın açıklanmasının hemen devamında ABD Başkanı Obama ile İran Başkanı Ruhani’nin 1979’dan bu yana ilk kez bu düzeyde yapılan “telefon görüşmesi” idi!
ABD’nin “sakıncalı şirketler listesinde bulunun Çin’li CPMIEC’in diğerlerine göre daha fazla geliştirilmeye ihtiyacı olduğu sistemin; Rusya, AB ve ABD’yi dışlayarak tercih edilmesi önemli bir “siyasi” karar. ABD’nin NATO sistem ile uyumunda sorun olacağı endişelerini dile getirdiği sistemin tercih edilmesinde “ortak üretim” ve teknoloji transferi etkili olmuş görünüyor.
Tabii ki Ruhani’nin başkan seçilmesinden sonraki açılımları ve bu konuda “hızlı” hareket ediyor olması da bölgemizdeki dengelerin yeniden kuruluyor olmasını göstermesi açısından dikkatle izlenmeye değer. Piyasaları kısa vadede ilgilendirmiyor gibi görünse de orta-uzun vadede Türkiye’nin bölgedeki liderlik ve “denge” konumu açısından ilgilendirecektir.
Avrupa’da siyasi çalkantı
Geçtiğimiz hafta ve hafta sonu oldukça hareketli geçti. İtalya’da Berlusconi’nin hükümetteki 5 bakanı istifa etti ve İtalya’da Letta başkanlığındaki hükümet bu hafta güvenoyuna gidecek. Alamazsa bu hafta İtalya’yı çok konuşuyor olacağız. Yunanistan’da “Altın Şafak” partisinin liderinin ve milletvekillerinin tutuklamanın yeni bir iç politika krizini tetikleyebileceği konuşuluyor. AB’nin lideri konumundaki Almanya’da Merkel’e karşı seçimi kaybeden SPD Başkanı Steinbrück’ün tüm siyasi görevlerinden istifa etmesi AB bloğunu bu hafta hareketlendirecek.
EURO/DOLAR PARİTESİNE DİKKAT!
Bu hafta euronun üzerinde politik çalkantıların yarattığı baskı hakim olacağa benziyor! Teknik olarak geçtiğimiz haftayı 1.3535’in üzerinde kapatamayan euro için aşağıda 1.3325 seviyesi önemli! Bu denli yoğun politik gündem içinde euro 1.3550’nin üzerine çıkabilir mi? Hayli zor! Çıkamadığı takdirde 1.3325 seviyesinin test edilmesi olasılığı artacaktır!
Dolarda yükseliş sürecek mi?
Haftanın başında ABD’deki “krizin” öne çıkması, “paketin” bunu dengeleyememesi durumunda; Fed’in “daraltma yok” kararıyla kazandıklarının hemen hepsini geri veren BIST 100’ün 72.750’ye kadar geri çekilme ihtimali yüksek. ABD’de kriz aşılır, “paket” de yeterince destek bulursa BIST yeniden 77.760’a kadar zoraki de olsa toparlanabilir. ABD stresinin esas vuracağı yer dolar/TL olacak. 2.0265 TL’nin
Başçı’nın ‘yeterli sermaye girişi olursa 2014’te 1.80’leri bile görebiliriz’ açıklamasına rağmen; geçtiğimiz hafta aşılmış olması yeniden 2.0650 ihtimalini resmin içine sokuyor. Umarım bu hafta içinde bu seviye test edilmez ve daha da önemlisi aşılmaz. Yoksa önümüzdeki dönemde işimiz zor!
BORÇ TAVANI İÇİN KRİTİK SAATLER
Gelelim piyasaları çok daha fazla ilgilendiren ABD’dek borç tavanı meselesine. 30 Eylül gece yarısına kadar bir çözüm bulunamazsa ABD Hükümeti “dükkânı kapatacak”, çalışanlara maaş ödeyemeyeceği için “kepenkleri indirecek”. Her na kadar piyasa katılımcılarının genel kanısı halen daha bir “son dakika çözümü” bulunacağı yönünde olsa da hafta sonu Temsilciler Meclisi’nin (TM) “Obamacare” olarak anılan Obama’nın sağlık planı 1 yıl ertelenmesi koşuluyla kabul ettiği borç tavanı artışı tasarısının Senato tarafından reddedileceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Bu yazı yazıldığı sırada Senato ile TM’nin mutabakata varabileceğine dair bir izlenim oluşmuş değildi. Ola ki bugün akşam bir “çözüm” çıkmaz ise yarından başlayarak ABD piyasalarında kargaşa hakim olacağa benziyor. Çözüm çıkması ABD varlık fiyatlarını “uçurmayacak” olsa da Senato tatile girmeden çözüme ulaşılamazsa başta ABD hisse senetleri olmak üzere tüm varlıklara genele yayılan bir satış gelme ihtimali yüksek!
ABD’nin “borç tavanı” tartışmaları korkarım bizim piyasalarımızı “Demokratikleşme Paketinden” daha fazla etkileyecek bir gelişme olacak. TÜBİTAK’ın bilimsel araştırmaları bir kenara bırakıp “Yerli Biber Gazı” üretmeyi gündemine alması “paket” konusunda bazı ipuçlarını şimdiden vermiyor değil! Paketin piyasalar üzerinde pozitif etkisinin olabilmesi için öncelikle “ruhunun” demokratik olması gerekiyor ki hafta sonu yapılan açıklamalar bir parça umut kırıcıydı.
Umarım paketin içeriği başta seçim barajı olmak üzere; ABD’deki borç tavanını krizinin ve AB’deki politik çalkantıların bize olan yansımalarını bertaraf edecek denli “güçlü” olur!