Piyasalar biraz dinlenecek mi?

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta biraz da son dakika kararı alarak tatile gittim. Yelkenli tekne eğitiminin de dahil olduğu; eğitim/tatil karışımı bir hafta süresince piyasalardan biraz uzak kaldım. Yokluğumda pek çok şey olmuş...

İMKB yeni gün içi ve kapanış rekorlarını kırmış. Dow Jones’ta 10.600’lere yaklaşmış.

ABD’nin ilk çeyrek büyümesi yüzde 2.7’den 3.7’ye revize edilirken, ikinci çeyrek yüzde 2.4 olarak açıklanmış. ABD’de yeni konut satışları Mayıs’taki 267 binden; beklentilerin üzerinde bir artışla; Haziran’da 330 bine yükselmiş.

ABD cephesinden gelen belki de tek kötü haber tüketici güven endekslerinde beklentilerin altında kalan verilerdi. Conference Board Tüketici Güven Endeksi, Temmuz’da Haziran’daki 52.9’dan 51.0’lik beklentilerin altında 50.4 ile son beş ayın en düşük seviyesine gerilemiş. Son aylarda tüketici güvenindeki azalış devam ediyor!

Bu arada unutmadan AB’nin “stres yaratmadan” neticelenen stres testinden herkes memnun... Benim merakla beklediğim birkaç bankanın “stresli bankalar” listesinde olmaması, testin objektifliğine dair güvenimin azalması anlamına geliyor.

SPK borsa yasaklılarının işlem yasaklarını kaldırmış. Özellikle “Ankaralı yatırımcının” piyasalara dönmesi açısından önemli bir adım olmuş bu!

Hafta sonunda IMF’den gelen “aferini” de unutmamak gerek. IMF, rutin gözden geçirme sonrasında açıkladığı raporda, mali kuralın gecikmemesini ve kredi kartları ile ilgili risklerin yakından takip edilmesi gerektiğini söylemiş. Bunlara dikkat edip, üstüne bir de bankalara stres testi yapacak olursak, IMF bize “yıldızlı pekiyi” verecekmiş!

Bu hafta başında hem IMF’nin “gazı”, hem Cuma günkü sert düşüşün düzeltmesi ve de yeni bir aya giriliyor olması hasebiyle, İMKB cephesinde kısa süreli bir toparlanma olabilir. Bu vesileyle geçtiğimiz hafta Perşembe ile Cuma günleri arasında 60.625 ile 60.581 arasında oluşan boşluk da kapanabilir. Yeni bir rekor gelir mi? Her ne kadar yeni para girişinin artıyor olsa da yeni zirve ihtimali az görünüyor.

Zira ABD piyasalarında can sıkıntısı bu haftanın özellikle ikinci yarısına doğru artacağa benzer. Geçtiğimiz hafta Dow Jones yükselirken, S&P ve Nasdaq endekslerinin bu yükselişi desteklememiş olması ABD hisse senedi piyasaları için hiç de iyi bir haber değil. Dow Jones’ta 10.320’nin altına inilmesi işleri karıştıracatır. Hele ki 10.180’lerden geçen 50 günlük hareketli ortalamanın altına inilmesi piyasaalrda çok daha kötümser bir hava estirecektir. Geçtiğimiz hafta 2 yıllık ABD devlet tahvili getirilerinin yüzde 0.55 ile tarihi dip seviyelerinden kapanmış olması, kısa vadedeki endişenin arttığının bir ipucu.

ABD borsalarındaki endişe artacak olur ise İMKB 100’de 58.810 seviyesi “destek” olarak resmin içine girecektir. Sonrasında 57.460 görülebilir. İMKB yine ABD’yi (ve hatta dünyanın geri kalanını) kafasına takmaz ise bu durumda da 63.400 yepyeni zirvelere “yelken açacak” gibi görünüyor. Kısacık bir yelken eğitiminden sonra diyebilirim ki; bu aralar İMKB’deki yelken seyrinin yatırımcıları nereye götereceğini tahmin etmek, açık denizdeki bir teknenin yapabileceklerini tahmin etmekten çok daha zor.

Belki de en belirgin ipucu euro/dolar cephesinde... Geçtiğimiz hafta 1.3108 ile zirve görmüş olan parite bu hafta içinden yeniden 1.3110-50 seviyelerine kadar “ikinci bir deneme” daha yapabilir. Ancak teknik analiz açısından bakıldığında euronun yükseliş hareketinde “yorgunluk” emareleri artıyor. Büyük ihtimalle belirtmiş olduğum seviyeler görüldükten sonra; belki de hiç görülmeden; euronun yeniden 1.2750’lere doğru gerilediğine şahit olma ihtimali hayli yüksek!

DİĞER YENİ YAZILAR