Piyasalar 12 Eylül sınavını geçebilecek mi?

Haberin Devamı

Fed 12 Eylül’deki toplantıda parasal genişlemeyi açıklar mı? Bence ihtimal halen daha yüzde 50’nin altında. Bir yandan ABD’de başkanlık seçimi var, Fed, ‘siyasi davranıyor’ damgası yemek istemeyecektir. Diğer yandan da bu yıl sonunda ABD’deki vergi istisnalarının sona ereceği ve ABD Hükümeti’nin borç limitine geleceği finansal uçurum meselesi var. Fed, bu konudaki sıkıntının ne gibi sonuçlar doğuracağını görmeden genişlemeye gitmez.

12 Eylül küresel piyasalar açısından kritik bir gün olacak. 12 Eylül 1980’deki askeri darbeden söz etmiyorum, piyasaları hiç mi hiç ilgilendirmiyor ‘tarih’. 12 Eylül Çarşamba günü Fed’in iki günlük toplantısının ilk günü-ki önemli kararlar bu ilk günün sonunda açıklanıyor- ikinci gün ‘kendi kendilerine’ çalışıyorlar. ECB’nin (European Central Bank-Avrupa Merkez Bankası) geçtiğimiz hafta; Almanya’ya rağmen; açıkladığı tahvil programı ile sorunlu ülke tahvillerini ‘baştan anlaşılmış bir program’ dahilinde alacağı haberi piyasaları rahatlattı. Ancak AB’nin “ağır abisi” Almanya’nın bu programı desteklemiyor olması, tahvil alımlarıyla verilecek likiditenin yeniden geri çekilecek olması gözlerin yeniden Fed’e çevrilmesine neden oldu.

İspanyol tahvil getirileri geçtiğimiz haftayı rekor düşüşlerle kapattı. Hafta içinde 6.90 seviyelerine kadar işlem gören 10 yıllık İspanyol devlet tahvilleri, ECB’nin açıklamasından sonra; daha henüz ECB tek kuruşluk kağıt dahi almadan, “Nasılsa ECB’ye satarız (!)” diye düşünen piyasa katılımcıları sayesinde; 5.63 seviyelerine kadar geriledi ve haftayı da bu seviyeden kapattı. Bir çok borsa yeni yüksekler görürken euro da dolar karşısında 1.2820’lere kadar yükseldi.

Fed düşük faiz mesajı verecek

Bu hareketlerin ardında ECB’nin yeni programı kadar piyasaların halen daha Fed’den yeni bir parasal genişleme; III.BPP (Bedava Para Paketi) beklentisi yatıyor. Cuma günü açıklanan ABD işsizlik verileri de bu olasılığı güçlendirmiş görünüyor. Ağustos Ayında 125 bin kişi artması beklenen tarım dışı istihdam rakamı 96 bin kişi artarken, 163 bin kişi arttığı açıklanan Temmuz ayı rakamı da 22 kişi aşağı yönde revize edilmiş. Her ne kadar iş aramaktan vaz geçenler yüzünden işsizlik oranı 8.3’ten 8.1’e gerilese de piyasa katılımcıları beklentilerden düşük gelen yeni istihdam rakamlarının Fed’in yeni bir BPP’ye gitmesi ihtimalini azaltsa da piyasaların bu konudaki beklentisi hayli yüksek.

Piyasalar nasılsa alıştı “istediklerinin verilmesine”; daha doğrusu gerekse de gerekmese de istemeye... Nasılsa siyasiler işi, merkez bankalarına ‘devretti’ ve onlarda eninde sonunda piyasalara istediğini veriyor, piyasalar da istemeye devam ediyor. Peki Fed III. BPP’yi yapar mı? Bence ihtimal halen daha yüzde 50’nin altında. Bir yandan ABD’de başkanlık seçimi var, Fed ‘siyasi davranıyor’ damgası yemek istemeyecektir, diğer yandan da bu yıl sonunda ABD’deki vergi istisnalarının sona ereceği ve ABD Hükümeti’nin borç limitine geleceği “finansal uçurum-financial cliff” meselesi var. Piyasaların aksine; Fed’in bu konudaki sıkıntının ne gibi sonuçlar doğuracağını görmeden böylesi bir genişlemeye gideceğini beklemiyorum. Bu toplantıdan benim beklentim ‘düşük faiz ortamının 2015’in ilk yarısına kadar uzatılması’. Konut kredilerine dayalı tahvillerin alımına yönelik III.BPP’nin ise Aralık ayı ve sonrasında gelmesi, eğer gelecek olur ise... Bu arada belirtmekte fayda var: Eğer Fed III.BPP’yi devreye sokacaksa, düşük faiz ortamının 2015’e kadar uzatılacağı mesajını da aynı zamanda vermesi yerinde olur. Böylelikle piyasalara bir “paket” halinde “müdahale” etmiş olacak ki etkisi daha fazla olur!

Alman Anayasa Mahkemesi’nin kritik kararı

12 Eylül’ün bir başka önemi de 8 yargıçtan oluşan Alman Anayasa Mahkemesi’nin (AAM) ESM’ye (European Stability Mechanism-Avrupa İstikrar Mekanizması) Almanya’nın desteklemesine yasaların engel olup olmadığı konusunda karar vereceği gün olması. Mahkemenin; o güne kadar Alman Merkez Bankası Bundesbank’ın Başkanı Jens Weidman istifa etmemişse; olumsuz bir karar vermesi beklenmiyor. Aksi bir karar piyasaları ciddi bir şekilde gerecektir. Bir yandan euronun dağılması tartışılacak, diğer yandan da başta Yunanistan olmak üzer, İspanya ve İtalya’nın ‘gerektiğinde’ nasıl kurtarılacağı sorusununu cevabı belirsizleşecek. Şimdilik piyasalar da bir “ret” kararını fiyatlamıyor.

Ancak AAM’nin bundan böyle “meclisin onayı” ya da “yardım/kurtarma miktarının belli ölçeklere bağlanması” gibi bazı şartlar getirmesi olasılığından da söz ediliyor. Bu durumda piyasanın ilk tepkisinin ne olacağını kestirmek zor. Şartlı da olsa mahkemenin kapıyı kapatmıyor olması piyasalarca her halükarda “olumlu” yorumlanacaktır. Bir sonraki seferde mahkemenin koyduğu “baraja” toslayana kadar! ‘O zaman gelsin düşünürüz’ denecektir!

Haa bir de 12 Eylül’de Hollanda’da genel seçimler var. Avrupa’daki ‘havayı’ en iyi yansıtan seçimlerden bir olan Hollanda seçimlerine “kurtarma ve AB’ye devam” yanlıları mı yoksa “diğerlerinden bize ne, biz önce kendimizi kurtaralım” diyenler mi öne çıkacak? 2005’te ortak Avrupa Anayasası’na hayır oyu veren Hollandalılar tüm projeyi çöpe göndermişlerdi. Güney’i daha fazla finanse etmeyeceğiz diyen Geert Wilders ile AB’nin devamını savunan şu andaki başbakan Mark Rutte’nin başabaş götürdüğü seçimlerden kimin galip çıkacağı, Almanya’nın en yakın müttefikinin bundan sonra hangi yolu izleyeceğinin netleşmesi açısından önemli olacak.

Yazının başılığında da dediğim gibi 12 Eylül Çarşamba günü hem piyasalar hem de küresel ekonomi için önemli bir gün olacak!

Batıdaki bunca olaya bir de Irak’ın Türkiye’de yaşayan Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık El Haşimi’ye idam cezası vermesi gibi yakın coğrafyasındaki gerilimi eklemekte fayda var!

Piyasalar 12 Eylül sınavını geçebilecek mi

Borsa ve euro ne olur?

Tüm bunların ışığında piyasalarda bu hafta neler olabilir? Tahmin yapmanın en güç olduğu haftalardan birindeyiz. AAM kararı ihtimaldir ki Fed’in açıklamalarından önce netleşecek. Haftanın ilk yarısında AAM’nin kararına kadar piyasaların yatay/hafif yukarı eğilimi devam edecektir. AAM’den olumsuz bir haberde; yani ESM’ye destek anayasaya aykırı bulunursa; piyasalarda çöküş olmasa da oldukça ciddi bir geri çekilme, düşüş yaşanacaktır.

AAM’nin olumsuz bir karar vermediği ve Fed’in de III.BPP’ye “yol verdiği” bir durumda piyasalarda yeni yüksekler görülecektir.

67.937’de kapanan İMKB 100’de 69.000 (düz), 1.437 (haftanın en yükseğinde) kapanan S&P’de 1.485 ve euroda da 1.2840 ve ardından da 1.2925 olasılıkları artacaktır!

AAM’nin olumsuz bir karar vermediği, ancak Fed’in de III.BPP’ye yeşil ışık yakmadığı bir ortamda ise haftanın ikinci yarısından itibaren düşüş yönlü bir seyir görme ihtimalimiz artacaktır. Yeni seviyelerin neler olabileceği, Çarşamba günü öncesindeki zirvelere göre netleşecek. Gösterge olması aşısından euro/dolar paritesinde 1.2620’nin altına inilip inilmediği önemli olacaktır.

Not:

12 Eylül’ün benim açımdan bir önemi daha var: Genel Yayın Yönetmeni olduğum Fortune Türkiye dergisi olarak 5.yılında ilk kez Fortune 500 listesine giren şirketlerin yöneticileri ve basın ile bir araya geleceğimiz, “Küresel ve Bölgesel gelişmeler ışığında Türkiye sürdürülebilir büyümeyi nasıl yakalar?” sorusuna yanıt arayacağımız bir panelin de yer aldığı bir gala gecesi düzenleniyor. Başarılı ve keyifli geçeceğine eminim.

DİĞER YENİ YAZILAR