Piyasalar şimdiden 2 hafta sonrasının hazırlığına girişti. Trump’ın göreve başlaması, yılın ilk PPK toplantısı ve Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu değerlendirmesi, geleceğe yön verecek. Gözler yine dolar/TL’de olacak.
Ülkenin batısının uzun yıllardan sonra ilk kez ağır kış koşulları ile uğraşmaya başladığı bugünlerde, piyasalar da 2 hafta sonra yaşanabilecek “ağır koşullara” şimdiden hazırlanmaya çalışıyor.
20 Ocak’ta Trump Başkanlık yeminini ederek göreve başlayacak. 24 Ocak’ta yeni yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yapılacak ve 27 Ocak’ta da Fitch Türkiye’nin kredi notuna dair değerlendirmesini açıklayacak. Trump, geçtiğimiz hafta içinde Ford, GM ve Toyota gibi otomobil üreticilerine ‘yayınladığı mesajlarında’ geleceğe dair ipuçlarını şimdiden verdi. ABD için daha “korumacı” bir üretim modelini benimseyeceği anlaşılıyor. Bu politika ilk başta Meksika’yı vuracağından peso bir kez daha “dayak yedi” ve 21.62 ile dolar karşısında yeni bir zirve daha gördü.
Enflasyona etkisi artıyor
Meksika Pesosu’nu anladık da Türk Lirası neden yeni zirve gördü derseniz bunun sebeplerini birçok kez yazmıştık. Tekrarlamakta bir sakınca yok.
15 Temmuz darbe girişimi, terör olaylarının tırmanması, güneyimizde yaşanan sorunlar, Suriye’deki çatışmalara doğrudan katılım, Moody’s’in yatırım yapılabilir notumuzu düşürmesi gibi yaşanan olumsuzluklar karşısında verdiğimiz politik tepkiler ve yeni bir “hikayemizin” olmaması sıralanabilir.
Ancak finansal piyasaları daha fazla ilgilendiren kısmı Merkez Bankası’nın tutumu
oluyor. Bir yandan görece olarak düşük “net rezervleri” ama daha da önemlisi faiz politikasındaki “ısrar” bunda önemli rol oynuyor. Aralık ayı enflasyon rakamı kurdaki yükselişin enflasyona geçişkenliğini net olarak ortaya koydu. TCMB’nin açıklamalarına göre kurda yaşanan yüzde 10’luk değer kaybı, enflasyona yüzde 1.5 yükseliş olarak yansıyor.
Geçtiğimiz yılın Ağustos ayının ortalarındaki 2.92 seviyelerinden geçtiğimiz Cuma gününe kadar TL’nin dolar karşısındaki kaybı yüzde 25’e yükseldi.
Sepet kur bazında aynı dönemdeki yükseliş yüzde 20.6 olmuş. Bu da yüzde 3.0-3.5’lik enflasyona geçişkenlik anlamına geliyor. Bir kısmı yansımış olsa da yansımayan kısmı olduğu gibi dolar/TL’deki değer kaybı arttıkça tutar da artacaktır.
Son haftalarda elektrik cephesinde yaşananlar enflasyon, sanayi üretimi ve büyüme rakamlarımıza olumsuz yansıyacak.
Doğalgaz temininde yaşanan sorunlar, dağıtım hatlarının kış koşullarından olumsuz etkilenmesi gibi nedenlerle sanayi; ihtiyaç duyduğu elektriğin temininde sıkıntılar yaşadı. Elektrik maliyeti ve üretim kayıpları da korkarım bize enflasyon olarak dönecektir.
Euro toparlanır mı?
Yılın ikinci iş gününde dolar karşısında 1.0341’e kadar gerileyen euro, sonrasında 1.0615’lere kadar toparlandı. Beklentilerimde herhangi bir temel değişiklik yok, yıl içinde önce 1.00 ardından da 0.95 seviyelerinin test edilmesini bekliyorum. Ancak kısa vadede euronun 1.0350’nin altından bir kapanış yapmadığı sürece önce 1.0650 ve ardından 1.0710 seviyelerini test etmesini bekliyorum. Bu seviyeler bu hafta içinde görülebilir. Bu durumda dolar/TL kurunda yukarı yönlü baskı azalabilir, yavaşlayabilir.
Dolar yeni zirveleri görür mü?
YILIN ikinci iş günü 103.82 ile yeni yüksek gören Dolar Endeksi (DXY) haftanın sonuna doğru 102.20’lere kadar gerilerken dolar/TL kuru 3.6483 ile rekorunu yeniledi ve haftayı zirveye oldukça yakın 3.6475’ten kapattı. Bu yükseliş piyasalarımızın kapanışından sonra gerçekleşmiş olsa da gün içinde de yüksek 3.63’ler test edilmişti. Piyasalarda derinliğin olmadığı sıralarda bu rekor gelse de daha önceki zirvelerde de görüldüğü üzere bir kere o fiyatlar kayıtlara geçtikten sonra yeniden o düzeylerin görülmesi an meselesi oluyor. Geçtiğimiz hafta OHAL’in 3 ay daha uzatılması, Başkanlık ile ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis’te tartışılmaya başlayacak olması, ekonominin yine ikinci planda kalacağı ve 2 hafta sonra yukarıda saydığım takvim, yabancı fon yöneticilerini erkenden önlem almaya itmiş olabilir. Gerçi bir çok teknik seviye hızlı geçildiğinden ve TCMB’den herhangi bir tepki gelmediğinden, düşük TL fonlama faiz politikası sürdükçe yeni yükseklerin görülme ihtimali artıyor. Geçtiğimiz Cuma günü için 3.6197 seviyesi teknik olarak yükseliş trendinde önemli bir direnç idi. Kapanış bazında üzerine çıkıldı. Bu hafta içinde 3.7140 seviyesi önemli bir direnç olacak. Aşağıda 3.5520 seviyesi ilk önemli destek. Bu seviyeye inilebilmesi için DXY’da 100 seviyelerine kadar gerileme olması gerekir ki zor görünüyor.
Sepet kura yan gözle bakmakta fayda var
Euronun dolar karşısında değer kazandığı bir durumda sepet kuru da yakından izlemekte fayda var. Zira dolar/TL kuru yataya geçtiği bir durumda pariteden dolayı euro/TL yükseliyor bu da sepet kuru yukarıya götürüyor olabilir. Sepet kur için 3.7310 önemli bir direnç idi. Kapanış 3.7452 ile bu seviyenin üzerinde gerçekleşti. 3.8250-3.83 sepet kur için kritik bir eşik. Bu seviyeye gelinmesini beklemiyorum. Bu seviyeyi bir kenara not etmekte fayda var. Aşağıda 3.6810 önemli bir destek.